Türkçe çevirilere dayana bir dil olmuştur. Böyle bir dil ile problem çözen, konuyu esasında kavrayan gerçek eğitimli meslek sahipleri, uzmanlar yetiştirmek imkansızdır.
Örneğin sağlık alanınıda ilgilendiren, en basiti Proje Terimleri sözlüğü bile Türkçede bomboktur hepsi götünden doğru fakat en az on çeşit terim ürettiklerinden. İngilizcede öğrenci tek kavram veya olgu için tek kelime öğrenir sınav sorusunda veya pratikte hep o söz ile problemi dinler iletişimde bulunur, fakat Türkçe dolandırıcıların menfaat eksik kapatmasında saldırılan en kolay şeydir, o nedenle herkes götünden bir sözcükle aynı kavramı evirir çevirir. Sınav sorularını çalan zaten papağan o sorunun içindeki sözcüke olacak cevabıda çalmıştır. Oysa konuyu gerçek kavrayan, o sınav sorusunda belkide Türkçeyi iyi bilsede götten uydurma sözcüğü bilmediğinden sınavı başarısız olabilecektir. Bu sınavı geçenin konuyu kavramasından değil cevapları hırsız çalmasındandır. Mesela Müfettiş, bağımsız denetleyici, izleyici; bu 3 sözcük şu anda devlette kanun ve esaslarda götten keyifle seçilip kullanılmakta talimat verilmektedir. Oysaki İngilizcede aynı sözcükün tam karşılıkları çok kesindir. Sağlık bakanlığı neye hekim, neye tabip dediğini 1219 nolu tababet ve şuabatları .. kanunla tanıdığını beyan edip, sonrada sağlık bakanlığı hademeleri, kapıcıları kendilerini hastalara Doktor tanıtsın diye, tabip hekim doktor lafınlan bile utanmaz rezilliği vatan hainliği ile oynamıştır. Birçok doktor bu sözcük oynamasına karşı çıkmamıştır. Nedeni bu Dr gezinen hademe kapıcılar, çoğu rezillik doktor ve uzmanlarla evlidir sağlık bakanlığında. Tanıdığım hakkıyla Tıp Doktoru diploma sahibi bir bayan Doktor, sınav sorularını çalamayıp yedekten fizik tedaviye yedekten girince, bibokta bilmediğinden, sağlık bakanlığında hademe biri ile evlendi. Hademe diyorum, hemşire bile değil. Daha sonra tabii, gerçek liseden sonra ÖSYM kazanıp, 6 yıllık Tıp Fakültesi bitiren gerçek doktorlara hademe kocasıyla birlikte düşman oldu, nasıl gerçek Tıp Doktoru diploması olanların kadrosunu hademe kocasına peşkeş çeker ona çalıştı ve başardıda. Utanmazlığı o haddeye geldiki, hademe kocasının Fizik Tedavide uzman olduğunu iddia etti. Sağlık Bakanlığı işte böyle vatan haini bir yerdir.
Liseden sonra ÖSYM sınav ile Tıp Doktor diplomalı olanların kadrolarını çalıp değil hemşire böyle hademelere peşkeş çeken orospu çocuğu yerdir. Ayrıca YÖK mezuniyet belgesini de sağlık bakanlığı otomatik kolayca soruşturması mümkün iken, sağlık bakanlığı YÖK 6 yıllık tıp fakültesi mezuniyet belgesi ve sınav notunuda nasıl bok eder ona çalışmıştır. ağlık Bakanlığının bu suçu yargıya taşınmalaı, sağlık bakanlığının liseden sonra ÖSYM sınavı ayrıca YÖK mezuniyet 6 yıllık belgesi olmayanlara kadroları nasıl peşkeş çektiği takp edilip, atama, kura yapan sağık bakanlığı personel birimi hapise atılmalıdır, cezalandırılmalıdır. Sağlık Bakanlığı her doktorun edevletten, liseden sonra kaç puanla Tıp Fakültesine girdiğini soruşturmakla mükelleftir. Fakat orospu çocuğu sağlık bakanlığı bunu özellikle yapmamaktadır. Nedeni bu işi ypacak yerlerdekiler belki hademe değil fakat liseden sonra ÖSYM yeter puan kazanamamış kişilerdir, en fazla hemşirelik kazanıp, doktor diye geçinenlerdir.
Bu arada insanların kendileri
le aynı eğitimdekilerle evlenmesi evlenmemesi mesele değildir. Fakat bu dediğim olayda mesele, fizik tedaviyi yedekten kazanan bu bayan doktor, o hademe kadro hırsızı ile evlenip ancak birbok çalışma başarılı olmuştur hastanede. Düzen boktur.
Kısacası, sağlık bakanlığındak sahte Dr almış yürümüştür. Bunu bir müfettiş ele almalıdır.
1975 yılından itibaren ÖSYM ye liseden sonra giren her doktor olduğunu iddi edenin soruşturması, taa mezun olduğu Tıp Fakültesi dekanlık öğrenci işlerinden soruşturulmalıdır. Ve Diyelimki şu an uzman çalışıyor sağlık bakanlığında, fakat 1978 de Tıp Fakültesine yetersiz puanı alamadan kayıt olduysa, o uzmanın ÖSYM sınavı eksik diye kadrosundan atılmalıdır.
Sağlık Bakanlığı işe aldığı tüm uzman doktorlara TUS puanından önce, Liseden sonraki ÖSYM puanı ne diye sormalıdır. Bunu yapmayan Sağlık Bakanlığı görevlileri, gerçek doktorların kadrolarını çaldıkları için hapise atılmalıdır. Tarih bunu unutmamalı geçmişe dönük suçlarda ortaya çıkarılmalıdır. Liseden sonra yeter puan alamayan kişi 1219 nolu kanuna göre Tıp Fakültesine sahtecilikle girmiştir ve TUS sınavını kazansada geçersizdir. Veya sadece uzmandır o kişiler fakat doktor veya tabip değillerdir. TUS kazanmak uzman olmaya dairdir. Dr, Doktor, tabip olmaya dair sınav ise liseden sonraki ÖSYM puandır, tabiiki liseden sonra 6 Yıllık tıp fakültesini bitirdiğide YÖK mezuniyet belge ile ispat olunur kolayca.
Sağlık bakanlığı kura ile atama dairesi çalışanları TUS sınavını sormaktalar fakat liseden sonraki ÖSYM puanın soruşturmasını yapmadıkları için yargılanmalıdır, tarih onların bu suçunu unutmamalıdır.
