Tuesday, June 3, 2025

metro da durduk yerde kavga

 Çok yazık, aman metrolarda dikkat edelim, durduk yerde kavga olmasın. 

Pek tabii şiddet yanlış, sözlü şiddet ile fiziksel şiddet farklı.

Ayrıca metroların aşırı kalabalık oluşu da insanların uzaklaşmasını engellemesi problem. Bu durum göz önune alınıp, şartlar kavganın büyümesine yol açmıştır. Metro fakir ülke Türkiye de kalabalık idi, sorunu büyüttü kayıtlarda olmalıdır. Pek tabii kendine sözlü şiddet yapılan kapıda duran kız erken araçtan inecek değil. Bence iki çocuklu şahıs, araçtan inse daha doğru olurdu kavga yerine. Tabiiki fiziksel şiddet asla doğru olamaz.

Fiziksel şiddete uğrayan baba, karşı taraftan burun kanaması ameliyat parasını alabilir. Yanında 2 çocukla duran bir baba az çok affedilmeli idi. 

Herkes haklı, küçücük kalabalık metro, kızcağız kalabalık uzağa gidememiş sözlü şiddetten kaçmak için. Ve ağlaması da yardıma muhtaç olmasının göstergesi, bağırmamış. O durumda baba, özür dileyip iki çocuğu ile uzaklaşabilirdi. Yol isteyip uzağa gidebilirdi. Kızcağız iyiki susmuş. 

Ayrıca baba da iki çocuğu ile etrafı dövecek durumda değildi bence

Yazık, bir daha olmaması için neler yapılabilir. Metroda uzağa gidin, böyle kişilere isterseniz haklı haksız yapmayalım, uzaklaşın birbirinizden, deyip insanların uzaklaşmasını sağlayın. Baba kıza sarkıntılık etmemiş. Sözlü söylenmişse yanlış ama dövmemiş kimseyi. 

Metroda kimse kimsenin kim olduğunu, ne eğitimli olduğunu bilecek belge koyacak durumda değildir, sözlü dalaşmalar fiziki şiddete umarım bir daha gitmez. Babanın kendini kaybedip karşı tarafa asılsız iftira atması yanlış, belgesini mi incelemiş kızın. Kendisi sinirli bir baba olmamalı idi o kadar, yani kız hatta hapisten çıkmış kız olsa, o baba ona hakaret edecek yetkili değil. Orası kimsenin yargılandığı yer değil. Baba belge inceleyen vize başı değil ki. 

Nedeni metro çok kalabalık idi. Fakir Türkiye nin durumu fiziki şiddete çevirdiği açık. Kızcağız kalabalıktan uzaklaşamamış. 

Meğer herşey ne kadar zormuş kalabalık ise metro. Baba kızı fiziksel taciz etmemiş, etseydi fiziksel uzaklaştırıldı denirdi. Fiziksel taciz kadınlara yapılırsa asıl en yanlıştır.

Hepsine geçmiş olsun, aksilik olmuş. 

Baba belkide bayana fiziksel taciz etmediğini, kavganın sürtüşmenin nedenini anlatmaya çalıştı. Çünki ben başta baba kıza sarkıntılık yapmış sandım. 

Mesele başka imiş ve bunu ilk duydum. Babanın sözleri tuhaf ve belgeye dayanarak değil. Yinede, babayı dövmek burnunu kanatmak çözüm veya doğru değildi. Sözlü şiddet hukukçuların, kanunun kendisi yaparken, babanın kıza uydurma hakareti yanlış. O kızcağız hatta yaşamı boyunca çok yanlışı olan bir insan olsa bile, hapisten yeni çıkmış çocuk katili olsa bile, ona hakaret etmeye hakkı yok başkasının. Kaldı ki ağlamış, uzaklaşamamış. Ayrıca başını bağlamış bağlamamış kıyafetinden de bir insanın değeri çıkmaz, başına şapka gibi başörtüde takar, peruk da takar, yani başörtüsü, kıyafeti de sorun değil. Ayrıca çocuklar kız imiş, oda orada kız bayan ise, orada durması daha akıllıca. Yani babanın çocukları kız ve o genç kız da  bayan. Camide hamamda bayanlar yakın oluyor. 

Aksilik olmuş toplu taşıma araçta. Kalabalık metro sorunu. Kalabalık olmasa birbirinden uzak birbirini duymazlardı. 

Sözlü şiddet te belgesiz konuşan her insan uydurukçudur hatta doğru söylese bile. Yine durduk yerde kimseden belge istemek de yanlıştır. Orası belge göstermek yeri değil ve yolcular o yetkide değil. 

Baba dilekçe verip kapı önunde insanların durmaması için yönetmelik çıksın dilekçe vermeliydi, ki bir anlamda verdi. O durumda ancak kızın orada durması yönetmeliğe aykırı olurdu, Türkiye nin yarısı babayı döveni haklı bulması da türk insanın nasıl fiziksel şiddetle sözlü şiddeti karıştırdığını gösteriyor. Baba dilekçe ile metroyu şikayet etmeli idi, engelli kapısı olsun demeli idi. Metro mimari önermeli idi. Sorun var ama kıza aşırı sataşmış. 

Baba itici sinirli biri ve türkiye halkının ilk anda seveceği tip değil. Ama dediğim gibi bir anda kimse bilinemez, belliki kızlarını yedirmiş, çalışmış, bakmış. Küçük kızlarına saygı o babayı dövmemek gerekirdi. 




Pages