Bir yorumcu yazmış videonun altına, bakıldı mı, gençkızların organları çalınmışmıydı. Bilemediğimiz şekilde organ çalmak için planlı çete cinayetleri olabilir. Belki Semih i organ ticaretine almak istediler yapmadı. Semih uyuşturucuyu nasıl bulmuş muamma. Çinde birara hatta devlet eliyle organ çalıyorlarmış, sonra öldürüp atıyorlarmış. Çocuklar insanların nasıl kötü olabileceklerini hayal edebilmeli. Kimseye güvenmemek doğru. Şahsen aile içi organ bağışı bile bana korkunç geliyor, hayvan donor olabilir. Canlı insanlardan organ alınmasına karşıyım.
Başı olan kızın gövdesi neredeymiş.
------------
Ayrıca, yanlışlıklar, Semih ve kızarkadaşlarının görüştüğü yerin yanlışlığı. Türk halkı ne köylü, ne şehirli tuhaf oldu. İleri ülkelerde bile, kızarkadaşlarının erkek arkadaşının anne babasına gitmesi yanlış.
Semih kendine bakamıyor onun babası hadi. Bir şeyi değil, kızarkadaşı o evde ne arıyormuş herzaman. Köy değilki, beşik kertmesi değilki, kayınpederine gider. Evli değil, nişanlı değiller.
Hatta Semih, soyadı Halil olan kızarkadaşı gelince, babasını neredeyse evden kovuyormuş. Babasına eve gelme meşgul diyormuş. Oğlu tabii, evi başka. Amerika da bile yok. Ayrı ev tutarsa tutar. Yada babasının evinde o kız sürekli ne arıyor. Yanlış o kızarkadaşı Semih in evi yokken onda kalması. Semih ilkokul çocuğu değilki.
KIZARKADAŞI DÜZEY DE, KANUNİ DEĞİL, KIZARKADAŞI ERKEK ARKADAŞININ BABASININ EVINİ SÜREKLİ İŞGAL ETMEZ İLERİ ÜLKELERDE.
Zaten zengin değiller. Kayınpederi bile değil.
Diyelim Semih ısrar etti, çağırdı babasının evine. Ayrılması gerekirdi Halilli gençkızın Semih den. Semih in parası yokmuş ki.
Gerçi Semih uyuşturucu kullanıyormuş, fakat onun dışında çok yanlış yapmışlar kızarkadaşı ile.
Kızarkadaşı nı fuhuşa satan, babasına kira ödeyen de değilmiş.
İncel kadın düşmanları mı öğretmiş, kızarkadaşını al, işte para kazanma, babanı eve sokma, kızarkadaşınla babanın evini işgal et.
Semih in gözleri biraz uzak doğuluya benziyor, ama belliki dini bilgi değil, inanç seviyormuş, uzak doğu dinleri değil, islam ve Hristiyanlık ilgisi varmış. Belki hepsinden de vazgeçecekti. Önceleri islam inançlı olup babasına dinsiz, namaz kılmıyor diyormuş. Yani entelektüel den çok, belli inanç ibadet seven eğilimli imiş.
İslamcılar uzak doğulu göz tipinde değiller pek. Daha iri ve farklı göz kapaklılar. Semih sağlıklı gözlü, alımlı beyaz tenli ama göz tipi uzak doğulu gibi, islam dincileri asılmamışlar belki Semih e.
Semih tüm bunlara rağmen, Türkiye iyi ekonomide, ayda asgari ücreti uyuşturucu olmadan kazansaydı, bu ölümler olmazdı. Fakirlik problem.
------------
Bu arada, gözleri bakışları acaba başka suçlulara benziyor mu baktım. 1980 li yıllarda Amerika da en az on kişiyi öldüren bir seri katile benziyor Semih. Oda Semih gibi kendini ifade etmeyi çok iyi bilen bir dil yetisine sahip.
Sanki kişiliğinde bir başka yanı olduğunu, korkunç rüyalar geçirdiğini, onları hatırladığını söylüyor. Ama o korkunç rüyaları sevdiğini söylüyor.
O rüya dedikleri öldürdüğü insanlar, cinayetleri. Pişmanlık duymadığını söylüyor.
Gerçi Richard Ramirez beyaz kan hücreleri ilgili bir kanserden hapishanede ölmüş, ancak, suçlu addedildiğini ve hapis cezası değil, idam edilmek istediğini söylemiş.
Tıpkı Semih gibi dünyanın anlamını anladığını, ve kendisinin anlamsız yaşamadığını söylemiş.
-Dil hakimiyeti, yani vahşi cinayetlerini, bir roman anlatır gibi özetlemesi ile kadınları öldürsede, hapiste evlenmiş tekrar. En az 12 kişiyi öldürmüş olsada, eski eşini öldürmemiş.
Ayrıca tıpkı Semih gibi, ölümü gece değil, gündüz vakti yapıyormuş.
Semih den daha kötü, ayrıca pedofil ve hırsızlık suçları varmış. 10 yaşından itibaren, Semih gibi oda bırakması imkansız eroin gibi uyuşturucu bağımlısı imiş. Tedavisi, geri dönüşü olmayan madde bağımlısı imiş.
- Hatta Richard Ramirez kendisini anlattığında, kendisinin de belki farklı, belki şeytan gibi kötü, ama insanın normal sınırlarında, insan dediğin işte öylede olur gibi pişman olmadığını söylemiş.
İnsan dediğin şeytanlık kötülüktür inancında. Liseyi bitirememiş sanırım.
- Akrabası Vietnam Amerikan askeri imiş.
-Bir akrabasını öldürmüş. O ölen erkekmiş, ayrıca ailesi katil dolu, erkek kadın farkı yok galiba katlettiklerinde.
-Alttaki bağlantı, Ramirez ile onca cinayete rağmen evlenen ikinci eşi. Genetik göz yapısı veya o genetik yapıyla uyuşturucu kullanan biri bakınca, Semih ile çok benzer hali. İnsana bakarken bile, sanki kızgın. Şahsen ben böyle erkeklerle meslekdaş çalışmadım, sevinçliyim.
-Ama bireysel yanlış bakış olabilir tabii, sezgilerine uymayabilir kimilerinin o bakışı. - Mesela bence Ayhan Işık, Kartal Tibet gibi erkek artistler, Ramirez gibi insanı rahatsız eder bakmazlar. Türk halkı uzak doğulu Ramirez bakışı sevmez. Tabii önyargılı olmamalı, bakış değil, her insan ayrıdır.
Aşağıda sonraki karısı ve Ramirez, Semihe benzeyen ortadaki. Ramirez araba kullanıyormuş, araba çalıyormuş. Birçok kişinin evine gece gidip öldürmüş. Oda elleri becerikli, yiyecek köfte hazırlama da çalışıyormuş.
Tabii Amerika da silah satın almak daha ucuz ve kolay. Bence her uyuşturucu kullanan cinayet işlemiyor, kalıtsal özellikleri ve uyuşturucu kullanmaları biraraya gelince seri katil oluyorlar.
Semih olayı tam incelendi mi bilmiyorum. Eğer iki gençkızıda o öldürdü ise, Semih de seri katil.
Ramirez in 12 den daha çok kişiyi öldürdüğü kesin. Sadece bir mevsimde o kadar öldürmüş. Daha küçükken katillerin içinde büyümüş, uyuşturucu kullanmış. Sonrasında hatta mankenlik yapmış. O yıllarda Amerika da güvenlik çok gelişmemişti, o nedenle çok rahat saldırmış evlere. Mesela on yaşında bir erkek çocuk ve yaşlı anneannesine aynı anda tacizle öldürmüş.
Böyle birinin psikolojik tedavi ile düzeleceğine inanmak, tüm insanlar kanat büyütüp uçaçak yalan peşinde olmak gibi aptalcadır. Bence Ramirez i beyninde bazı sinir hücreleri, uyuşturucu etkisinde erimiş, çalışmıyordu. Maalesef beyin çok iyi bilinen bir organ değil. Bu tür kişilerde ne eksik henüz bilinmiyor. Uyuşturucu kullanmadan önce bakışları nasıldı bulamadım.
-Ayrıca salak kelimelere takılmak cinayet, suçla savaşmaz. Ramirez çok sosyal biri idi, bir mevsimde 12 ailenin evine gizlice girip, onları tacizle öldürmüş, evlerini soymuş. İnsanlarla görüşmeyi, uzak kalmamayı seven biri. Dediğim salakça laflara takılan insanlar yanlış insanlarla savaşmaya yardımcı dili bozuyor. İngilizce veya türkçe, dil suçlacsavaşmakta önemlidir. Bilimsel referans olmadan iki kişinin bir lafı tuvalet kapısında okuyup anlaması yanlıştır. Psikiyatri veya psikoloji Ramirez gibi birini, asla ilaçla normal insan yapamaz. Kolu kopmuş birini Psikoloji ve Psikiyatri iyi yapamaz. Bu suçlu suçlarıyla ortada iken, devletin taa kendisi böyle insanlarla savaşan insanlarla uğraşması, onlara hiçbir suç yokken bok atması, iftira atması, insanlık hainliği, vatan hainliğidir.
Devlet sağlam, sağlıklı faydalı insanların değerini bilmediğinde de yanlıştır, böyle katillerle savaşacak görüşleri, insanları engellemek suçtur.
-Ramirez belki hiç iyi insan tanımamış çocukluktan beri, tüm insanlar zaten kötüdür, bu durum insanın normalidir bir dünya görüşüne sahip. Ramirez e, bazı insanlar öleceğini bilse bile öldürmez, suç işlemez desen inanmıyor. Beyni istatistik yapamıyor. Ya da herkes onlarca insan öldürse, bu insan nufusu eksilmez inanıyor. Çok garip yanlış dünya görüşü var. 'Karıncayı bile incitmeyecek insan' yoktur diyor. Hayvanların bile diğer hayvanı baktığı, yiyeceğini almadığına inanmıyor. Tüm insanlar kötüdür onun iftirası, ama ona gerçekten inanıyor. Oysa yaptıkları dehşet verici. Ailesi de onun gibi zaten tüm insanlar kötüdür görüşlü. Öbür insanların hiç o dehşeti sevmediklerini anlayamıyor.
Ona başkalarının ölmesi biliyormusun üzücü, öğretmek zor. O duyguyu bilmiyor.
Dahmar, ki en düzgün fizikli seri katillerden, diğer bir Amerikalı nekrofil katil ise, hayvanlarda bile olmayan nekrofili duygu sahibi. Dahmar dünyaca ünlü bir yıldız olacak kadar düzgün fizikli, ingilizcesi bir psikolog dan daha düzgün. Benim salyangozlarım, kutuda önceden sevdikleri bir salyangoz yaşamıyorsa, ondan uzaklaşıyor, veya onu bayat çöp yiyeceklerin oraya çekiyorlar, hayvanlarda bile nekrofili yok. Hasta ise yardım ediyor, ancak salyangozlarda nekrofili yok. Bu arada Dahmar ın gözlüklerinden bakışlarını incelemeye fırsatım olmadı. Dahmar kendini hiçbir katilin tanımadığı kadar tanıyıp analiz edebilen eğitimli biri.
-Bu katiller kesinlikle hayvana bile benzemiyor, beyinlerinde hayvanların çoğunda bulunan bazı anatomik yapılar, sinir hücreleri, elektrik faaliyeti yok, beyinleri sakat. Mesela Watts babaların, insanlığın yüz karası, kendi 7 yaşlarında iki çocuğunu ve hamile eşini öldürmüş Amerika da.
Ben öyle bir baba ile tanışmadım bile. Hatta ona baba demiyorlar bile soruşturmada artık. Uyuşturucu kullanıp kullanmadığını bile bilmiyorum. Başka biri ile evlenmek istiyormuş. Uyuşturucu bile kullanmıyor sanırım, kendi çocuklarını öldürmüş. Sağlıklı, normal çocuklar. Asıl istediği başka yeni tanıştığı biri ile evlilikle çocuk sahibi olmakmış. Keşke ayrılsalarmış. Ama nafaka var tabii. Böyle birini bilip nasıl tedavi edebilir ki devlet. Böyle birinin beyninde hangi kısım eksik, bunu tıp bilimi araştırmalar yüzyıllar sonra çözebilecek.
-Ancak, salyangozlar bile benim onlara ayarladığım salyangozu değil, diğer kutudaki salyangoz a karar verdiyse, kendi kutusunu terkediyor. İki salyangoz bir olup koyduğum kutuyu terkediyor, hayvanlarada eş seçimini öğretmek imkansız, dinlemiyorlar. Tıpkı insanlar gibiler, kendilerine benzer yakışan diğer salyangozu illa kendi seçiyorlar. Irk ayrımı yapıyorlar. Onlarda travesti olan var.
Semih de belki çocukları olsa baba olsa öldürecekti. Bu insanları hayvanların dili olsa, tuhaf sapık bulurdu.
https://youtube.com/shorts/jpecvM2QquY?si=Ih1VJyiwlKJJ8YK0
https://youtube.com/shorts/y7b8Jojx0FY?si=kX8xMbTONkIev-wy
https://allthatsinteresting.com/doreen-lioy
-Normal den çok başarılı eğitimde, tek bir seri katil e rastlamadım son yüzyılda. Ayrıca seri katiller nedense hep erkek.
-Karısını öldüren bir başka erkek, kendi teslim olmuş on yıl sonra, o ara sokaktan madde alıyormuş zaten, ancak ayrıca hastaymış, hastalığı için steroid tedavisi de alıyormuş. Katil olmaktan pişman olduğunu söylemiş. O kadar çok ilaç birarada kullandığı kötü oldu demiş. Zaten seri katil değil. İlaç kullanmasa belkide öldürmezdi karısını doğru olabilir. On yıl içinde ve evvelinde başka kimse öldürmemiş. İdam mı, hapis cezası mı bakmadım.
-------------
-Herşeyden önce, ben o tepede bir kişiyi, o hasta çocuğa benzetemedim.Yani bence, o 2 kızı ve genç çocuğu dördüncü bilinmeyen bir erkek öldürdü, surlardan attı. Ayrıca iki kız aslında farklı saatlerde zaten öldürülmüş idi. Öldüren katil bir erkek iki kadını öldürdü attı surlardan.
Zaman uymuyor o kadar çabuk iki kişiyi öldürmeye. Gazetelerin yalana ihtiyacı var. Evinde odasında, Semih in henüz reşit olmadığı belli, minyatür hayvan, araba bibloları var, zarf açacağı var. Odasında resim yapıp kitap okuduğu belli. Bir kasap olmasına rağmen minik hayvan bibloyu atmamış. Araba seviyormuş.
Kasapmış, odasında koca satır, balta bile olabilirdi, yokmuş. Kitap okuma düşkünü olduğu ama bir türlü doğru müfredat kurs veya üniversite kitabı bilgiyi okuyamadığı belli konuşmasından.
Ayrıca ona sanki Türkiye de uygulanan yanlış tedaviler uygulandığı da belli. Konuştuğunda konuyu dağıtıyor.
Bir cinayetten öbürüne araba ile mi gitmiş. Arabası yok. Yürüse, zaten zayıf güçsüz, o anlatılan parçalamak en az on dakika alır. Nasıl taksi tutmuş(Kız arkadaşını kendi taksi tutup, sürükleyip oraya çıkarmamış, arkadaşı kendi onu takip etmiş). Türkiye de zeka ortalaması düşük, gazeteciler tiraj artırmak için her yalanı seviyor. Bence bir çetenin ağına düşmüşler. İntihar değil cinayet. Ölü orada resimde surların arada olan.
Asıl manyaklar böyle beyinsiz hesap yapıp birbirini inandıranlar.
Hatta iki katil ve 3 öldürülen bence. O ölen genç ayrıca çok hasta, bence ona Türkiye nin klasik yanlış psikiyatri çok yanlış tedaviler uygulanmış. Hiç iki genç kızı o kadar çabuk öldürecek düşünme kabiliyette ve vucut kabiliyette değil.
-Orada ayakta duran kim. O ayakta duran daha kilolu(Videolarda bir kişi daha var, ama başka bir videoda, yapay değilse, Semih sadece kendi atlıyor, onu kimse tutmuyor, itmiyor). Önce orada başkası Semih diye anlatılmıştı.
Nasılsa biri onu saniye saniye görüntülemiş.
-Ayrıca diğer soyadı Halil olan arkadaşını da öldürmüş. Kimin evinde anlamadım. Semih mi o gençkızın evine gitmiş, anlamadım.
Yinede, Semih sokakta hiç tanımadığı insana saldırmamış. Birden eşini çocuklarını öldüren erkekler gibi davranmış. Çok daha fazla insanı öldürebilirmiş, hani canlı bombalar var, yapmamış.
Ondan uzak durmalılardı.
-Tarihi surlar bence onun kötü alışkanlık edindiği hatta belki erkek de olsa taciz edildiği yer idi. Çocukken belki taciz edildi o surlarda. Surların madde bağımlısı katil yuvası olması yanlış. Unesco görsün bu çocukları. Mühendis mimarlar önlem alsın.
-Orada oturur gibi iken ölü gibi başının düşüşü. Dehşet, onu öldürüp birde ona o katil iftira atmışlar(Başka resimde orada canlı öyle bir müddetn dinlendiği veya oturduğu anlaşılmış). Kız arkadaşını tam nerede kimse görmeden mi öldürmş, sonra orada dinlenmiş, ki bir eforla atlamış. Çok yüksek değil, zıplamış hızla yere düşmek için. Burada bir kadın düşmanı görmüyorum, beyni yanlış tedavili, yanlış davranan bir genç.
-Çinde genç bir karı kocayı öldürmüşler. Benzer durum, erkek ve iki kızı öldürüp kaçan katil herkesi kandırmış.
Bir çete üçünü öldüren düşünmüştüm, ama yapay değilse, en azından Semihi iten yok, atlamış basbayağı bir videoda. O video incelensin, gerçekse olay çözülmüştür.
-Canlılar hiçde luzumsuz öldürmek peşinde değil. Gerçi bazı kediler yavrusunu yiyormuş, ancak kediler bile kendi değil yavrusuna yiyecek saklıyor, bebek bakmayı öğretmesen de seviyor. Bebek olunca bırakıyorlar bebek yesin diye yiyeceği. Tabii madde bağımlısı kedide sapıtır muhtemelen. Mesela salyangozlar, ölecekse, diğer salyangoza kalp masajı yapıyor, solusun yardım ediyor. Canlılar öğretmesende canlıya saygı duyuyor. Ölüm sevmiyor.
-Kız arkadaşını öldürdü mü belli değil. Ancak kendini öyle planlamış, ikbal i o çağırdıysa, o öldürmüş olabilir.
-Böyle birine engel olmak için kalkıp oraya bir gençkızın yardım diye gitmesi de çok yanlış. Bence gençkız, ikbal oraya gitmemeli idi. O surlar şu anda suç yuvası, bu bilinmeli.
-TMS tedavisi bir insanı hayvandan öte vahşiliğe sürükleyebiliyor. TMS tedavisi katiller dışında kişilere yapılmamalıdır. TMS kendi hayvanların akıl etmeyeceği beyin koyuyor. TMS de beyinde bir tümör falan yok, henüz ispatı olmayan bölgeye rastgele eritme, yskma yapıyorlar. Böyle Psikiyatri uzmanları cani asıl. Sonra Semih gibi hiçbir tedavinin iyi yapamayacağı yanlış tedavi oluyor. TMS denilen şey çok ucuz, o nedenle Türkiye de yaygın. Bir ay bile sürmüyor TMS.
-Daha önceden elektrik verip beynini yakıyorlardı, şimdi Türkiye de TMS yaygın. TMS in insanları böyle katil yapması caniliktir asıl. Psikiyatri hasteneleri cani yaratıyor TMS ile.
-Pek tabii diğer iki genç kızı da vahşice öldürmüş bilinmeyen çete.
-Semih, vefat eden oğlanın adı, o ve kızarkadaşı orada iken biri daha yani asıl katil surların ordaydı muhtemelen. İki saat ikisi oradayken, ikisinin katili geç gelendi belki. Ayrıca, videolardaki kişiler doğru ise, asıl kız oğlanı takip etmiş, veya ikisi arkadaşlarmış o gün. İkisini de kullanan bir çete var belki. Herzaman elde kanıt yoksa hiçbirşeye inanmama gerekir.
-Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) denen, Türkiye de keyfi uyguladıkları bir yöntem, tedavi diye eline geçirdiklerinin beynine tedavi diye sıçıyorlar. Benim bir akrabama bu tedaviden yaptılar, annemle o çocuk için ağladık. Çok zeki bir çocuktu, TMS ile sanki beynini ameliyatla aldılar, o tanıdığım akıllı çocuğun beyni kalmamıştı.
Türkiye Psikiyatri hastaneleri nasıl insanları yavaş yavaş öldürür onun peşinde. Tedavi den ziyade beynini bozdukları biri olmuş bu oğlan.
-Video çok sonra gördüm, ama AI teknolojinin yapamayacağı atlayış video yok. Kız arkadaşlarını o kısa zamanda nasıl öldürmüş, kanıt yok.
-Emniyet teşkilatı nın AI konuda teknoloji de eğitilmesi şart. Hangisi gerçek, hangisi AI yapay video kayıt neyseki henüz biliniyor.
-Bir video dolaşıyor İnternet te, AI yapay olabilir. Semih in atladığı an diye video.
Halatlar boynunda olduğu için, ölüm nedeni belkide düşüp kanama değil, belkide o halatlarla düşmeden nefessizlikten vefat etmişti. Belkide halat hızını azalttı, hemen vefat etmedi.
Ona benziyor,
. ayakta yüksekte duruyor tek başına,
. halatları vucuduna boynuna yerleştiriyor,
. iki eliyle vucudunu yukarı kaldırıyor,
. ayakları ile kuvvetli zıplamak için yapıyor, zayıf olduğu için, ağırlığını iki eline verebiliyor, sadece
. iki elin üstünde dururken birden var gücü ile, sadece kendi kuvveti ile yere atlıyor.
. Kimse onu itmiyor arkadan, o internet videoda, bu halatı vucuduna doladığı ve atladığı kayıtlı o rastladığım İnternet videoda.
-Tam atladığı anı gören, onun yanına yakın biri arkadan ona yetişmeye çalışıyor, eğer video yapay değilse, o anı gören onu kurtarmaya koşan bir şahit, erkek var surların orada, koyu renk giysili biri, yani onu görüyor birileri orada, yalnız değil. Ama dokunamıyor bile, çok hızla zıplıyor Semih.
- Garip, onu durdururlar, alıkoyarlar gündüz vakti, atlaması engellenir, planı engellenir korkmuyor. O surları çok biliyor. Ama yere düştüğünde sakat canlı olmamak için çok planlı birde halat kullanmış. Şahsen, halat onu boğmuş mu, yoksa halat sayesinde hızı kesilmiş, o nedenle bir süre yerde yaşamış, anlayamadım. Amacı ise, halatla mutlaka aniden ölsün planı imiş.
Neden, güpegündüz, kalabalıkken ortalık yapmış, ilginç.
-Kız arkadaşını oraya bir çete, başkası mı çağırmış, yoksa iddia edildiği gibi kendi mi çağırmış, oda kesin değil. Video mu doğru, yoksa ölü gibi resimde duruyor omu doğru anlamadım.
-Semih TMS tedavisi olmuşsa, beyni yanmış, yanlış saplantılı guruplara bulaşmış olabilir. Peki kız arkadaşı niye Semih i takip ediyor, Semih in çetesi mi aramış kızarkadaşını.
Kızarkadaşını zorla sürüklememiş, öyle olsa ikisini surlara taşıyan taksi olması gerekirdi, yok öyle bir araba.
-Video uyduruk ai yapay ürün de, olabilir. Değilse, ki anlaşılır incelenirse, planlı intihar.
Kız arkadaşını hani zorla tehditle sürüklemişti, o kısım yalan. Kendi elinde birşey, sanırım halat, yürüyor sura doğru.
-Belki mesleği kasaplıkmış, sevmiyor idi. Belki kendini fakir buluyordu.
Doğru olan gerçek, Semih yaşamıyor. Umarım hayat başka Semih ler için daha az yorucu, daha anlamlı olur, veya en azından yaşlanmaya değer bulunur.
-Ayrıca, genç kızlar
1. TMS tedavisi olmuş(Beynini yakmışlar). Veya beynine elektrik ile yakmışlar,
2. Ortada kendini savunma durumu yok, öldürme planı konuşuyorsa, BU KİŞİ YANLIŞTIR, UZAK DURUN.
3. Uyuşturucu madde bağımlısı, uzak durun.
3. İnsanların yaşam sevgisi, yaşamayı sevmek, doğayı sevmek yanlış bir görüşmüşde, işte onu o çok aklı varda bulmuş diye süslü kelimeler, cümleler kuran, felsefesini konuşan kimse yanlıştır. Yaşama fikrini ortada kötü bir hal yokken, aşağılık bulan, diyenlerden, uzak durun.
Semih öyle mi değil mi bakmadım, fakat böyle çeteler bile var. Uzak durun.
-TMS gibi korkunç beyin tedavi görmüş birine kimse yardım edemez. Çağın en korkunç işkence, sözüm ona tedavisi. Geri dönüşü yok etkisinin. Uzak durun.
-Uyuşturucu madde bağımlısı teşhisi alan birinin hastalığı bağımlılıktır.
-Türkiye onu, Semih i mutlu edecek bir ortam sunamamış maalesef.
-Şu TMS tedavi ile beyin hasarı yapılmışsa, zaten hayattan koparılmıştı yanlış tedavi ile demektir.
-Kolunda dövme yoksa, ekimoz o. Sağ kolda dövme yoksa, bu aşağıdaki resimde ölü morluğuda oluşmuş demek. Sıçayım beyinsiz kafanıza, uydurma katillerinize.
-Gazeteler uyduruk yine yazmış. Kim öldürdü üçünü, belli değil bence.
ResimXb:
Bu resimde görülen insanın belinde tuhaf ip var. Gözleri kapalı, veya ölü gibi. Sanki ölü veya baygın gibi. Ki bence öldürüp veya baygınken aşağı atmış katil onu.
Kollara bak, duruşa bak. Bu kişi olmaz o hızda iki kişiyi öldürüp atan. Çok yazık, önce bu çocuğa yanlış tedaviler uygulamışlar, çocuk kendini koruyamaz olmuş(Bu resim veya videoların hiçbiri gerçek mi belli değil, bir resmi kuruluştan değil bu videolar, ai uyduruk olabilir) .
Zaten çok kuvvetli uzun boylu, o bahsi geçen cesetleri atacak kuvveti bile yok.
Yazık, bu çocuğu koruyamamış Türkiye.
Öldürüp birde iftira atıyorlar bu oğlan çocuğa.
-Bir videoda Semihi kendi surlara takip eden kız arkadaşına, öldürürüm seni demiş. Bu sözü duyan kişi, neden bu kişiyi takip etmiş, garip. Bence kızarkadaşı asıl intihar fikirli, kendi hür iradesi, kendi TMS tedavisi ile yanmamış beyni ile hür irade, ölümle oynamış, ölümü kovalamış.
Uyuşturucu, madde bağımlılık ile ilişkili başka sorunlarıda olabilir kızarkadaşının.
-Bence, gençler hayatı sevmeli. Yaşamak suç değildir, normali yaşamak, yaşamayı sevmektir, madde bağımlısı olmamak, TMS tedavisi ile maaş artıranların işkencesine esir olmamaktır.
-Bir videoda konuşuyor. Öyle toparlanmamış düşünceleri, sanırım ağır yanlış tedaviler öyle yapmış. Bırak iki genç kızı öldürmek, bu genç oğlan o günkü iki öğün yemeğini planlı yapacak planlı düşünmeden yoksun. Bu çocuğu kim öldürdü.
Yalanın dik alası. Öldürmüş de sonra o cılız hali ile hemde en az kendi kadar ağır iki kişiyi taa oraya taşımış. Ey sizin beyinsiz yorumlarınıza sıçayım. Bu çocuk bırak o büyük iki insan. O zamanda iki kediyi öldürecek plan ve kuvvette değil. Sıçmışım bu çocuğa katil o diyen beyinsizlere(Videonun gerçek çekim olduğu çıkarsa, kasap becerili biri, belkide yapmıştır diyebilirim).
-Sonuçra bir erkek ve iki kızarkadaşı ölmüş. Yani erkek veya kadın düşmanlığı denemez, yanlış saplantılı fikirler denebilir.
-Semih ayrıca liseden sonra ÖSYM sınavı kazanıp eğitim almış mı rastlamadım. Bazı çocuklarda, liseden sonra ÖSYM sınavı kazanamamak saplantı yapabiliyor. Ders çalışmaktan çok, onları zeki bulacak küçük guruplar yaratmaya aldatmacaya çalışıyorlar.
Şahsen ben Psikolog ve Psikiyatri uzmanlarının bile lise sonrası ÖSYM sınavı kuyruk acılarını, dalavere ile diğer sağlam insanlara sataşarak gidermeye çalıştıklarını gördüm.
-Semih belki çocukken zeki idi, ancak TMS tedavisi olduğu için belki, liseden sonra ÖSYM sınavı (bilimsel zeka ölçen sınavdan) olumlu bir sonucu yokmuş.
Psikologlar, Psikiyatri Uzmanları, maalesef Türkiye de liseden sonra ÖSYM sınavı başarılı olamayan, kuyruk acılı, ve TUS soru bankası çalıntı sınavlı kişiler. Sadece TMS uygulamalar, ve ağlarına birileri düşsün, iftira ile maaş alsınlar iş yapıyor görünsünler peşindeler.
Hatta ben liseden sonra ÖSYM sınavı, ki odur matematik ölçen, o sınavda altına sıçmış, matematik aptalı psikologların bir araya gelip uyduruk sorularla, gerçekten başarılı, ÖSYM gerçek sınav başarılı insanlara saldırdıklarını biliyorum.
Türkiye de liseden sonra ÖSYM sınavı başarısız insanlar, mesleklerini öyle başarılı insanlara zarar için kullanmakta. Onların kendi beyni neki, belli altına sıçmışlar liseden sonra ÖSYM sınavı nda.
-Semih elleri sanatkar mış, kasap imiş, belki o nedenle liseden sonra ÖSYM sınavı çalışmadı. Ancak ben Semih in kendi kasap mesleğini sevmediği fikrindeyim.
-Biri demişki, Semih gibi çirkin erkekler gurubunda kadın düşmanıymış. Kendi erkek, öldürmüş işte. Kızlar arasında Semih aksine belki parası vardı ondan, populer belli. Ayrıca ondan çok çirkin erkekler olduğu kesin. Hatta kız kıyafeti giyse, fotojenik, reyting kırardı. Elalem onun elmacık kemikleri, çene hattı çehresi ni yaptırmak için milyonlar ödüyor plastik cerrahi de.
Kız makyajı ile çocuk manken. Beyaz teni beğenilen bir ten.
Neyse bunu ona çirkin ördek diyenler için anlattım. Bence görünümünü kendi beğeniyordu, sadece beyni kaliteli müfredat bilgiyi okuyacak kaynaktan mahrumdu. İnternette yalan yanlış şeyler kafasını bozdu.
-O yaşlarda gençler müfredatı bilimsel otoritelerce belirlenmiş dünyavilgili bilgiyi ders kitaplarından okumalı idi. Psikiyatri uzmamının Semih in omul başarısına değinmemesi, onun görevini ihlal etmesidir. Türkiye nin liseden sonra ÖSYM sınavı başarısız milyonlarca kişisi, Psikiyatri uzmanları dahil, eğitim nedir bahis etmekten nefret ediyor.
-Benim bir hısımım, kendi liseden sonra ÖSYM sınavı başarısız bir anne idi, oğlunun liseden sonra ÖSYM sınavı başarısını engelledi, asıl annesi deli idi, ama oğlu yanlış TMS tedavisi edildi. Aşağılık duygusu içinde insanlar, böyle Semih gibi dünya bilgisine aç çocukların doğru okul seçmelerini engelliyor.
-Semih hoşlandığı müfredatı bulamadı, mesleği bulamadı, liseden sonra ÖSYM sınavı başarısızlığı ile onu kendi altına sıçmış Psikolog ve Psikiyatri uzmanları bile yüzleştirmedi. Ona kendisinin eğitim almasını söylemediler, yalan öğrettiler, TMS ile beynini yaktılar.
-Çocuklar meslek seçerken çok dikkatli olmalı. Kitap, felsefe okumayı onun kadar seven birinin kasap olması bence yanlış. Tabii elinde o beceri ile kasaplıktan anında para kazanmak varken, üniversite okuması gereksiz düşünen olabilir, ancak üniversiteler çocuklara doğru kitap almayı önerir. Bütün içinde okurlar.
Mühendis olabilirdi, online çok kaliteli okullar var, hangi kitap okunacak bilimsel komite karar veriyor, veya kasaplık yanında başka meslek eğitimi alabilirdi.
Bence üniversite okuyup kasaplık kazancını geçemeyecek bilmesi Türkiye ekonomisinin kusuru.
-Evvelden 4 yıl üniversite okuyan biri tüm kasaplardan çok kazanırdı. Şimdi çok üniversite açıldı, herkes okuyor iş bulamıyor. Ekonomi kötü. O nedenle kendini kadap olmaya zorladı belki.
-Semih bence, gördüğüm o, kasaplık değil, üniversite okumayı sevecek karakterde idi. Ama üniversitesi yoktu, ingilizcesi yoktu, o nedenle kaliteli paralı kursların değerli müfredatına erişemedi.
-Bedava internet kaynağı kötü kitap önerileri, genç beyinleri sapıttırabilir, bir bütün vermezler. Yani Semih TMS uygulanması öncesinde, Türkiye nin liseden sonra ÖSYM sınavı kuyruk acılı Psikolog ve Psikiyatri uzmanları ile aşırı vakit harcayacağına, doğru müfredat kitaplara erişip, hatta belki tarihçi olabilirdi.
- Maalesef Türkiye de Psikolog ve Psikiyatri uzmanları sadece maaş alma peşindeler, Semih e vakit kaybettirmiş, zarar vermişler. Kendileri liseden sonra ÖSYM sınavı kuyruk acılı iken, Semih e yarar değil, uydurukçu olmayı öğretmişler.
-Semih e danışmanlık için, önce ona ingilizce öğren derdim, sonra online üniversiteler var, Türkiye de işe alınmada geçersiz bile olsa, müfredatları bilimsel bir yerde iki yıllık bir önlisans almasını söylerdim.
-Tabii TSM yapmışlar zavallı Semih e, ondan sonra bu dediğim eğitimi başaramazdı, ama işkenceci TSM yapılmasa, şu an önlisans aldığı alanda, doğru kitaplar okuyor olacaktı. Kasaplık yine yapardı. Bu fikri ona vermeyen, kendileri liseden sonra ÖSYM sınavı kuyruk acılı Psikolog ve Psikiyatri uzmanları suçludur, maaşları geri alınsın. Semih gibi okumaya meraklı başka çocukları harap etmesin bu liseden sonra ÖSYM sınavı kuyruk acılı hasta beyinli psikolog ve Psikiyatri uzmanları.
-ÖSYM sınavı istemeyen, yine de çok kaliteli bilimsel müfredat sunan, Semih gibi okumaya meraklılara uygun üniversite ler, şans kivar artık.
-Kız arkadaşını ölümle tehdit ediyormuş, tehdit ile oraya surlara sürüklemiş, büyük yalanmış. Surların orada insanlar varmış, güpegündüz müş. Kız arkadaşı tehdit alıyorda, niye onu takip etmiş taa surlara. Bence ikisi kafadarmış.
-Videoda Semih ona nedensiz, kızın bir yanlışı yok ona rağmen ölüm anlatıyor, kızarkadaşı ona saldırmıyor ki, birşey yapmıyor ki, yinede kızarkadaşına ölüm bahis ediyor, bunun yanlış olduğunu düşünmeyen bir gençkız demekki kafadarmış Semih le.
-Şüphesiz sizi yaralamaya, öldürmeye çalışan birine self müdafaa şart. Ancak Semih self müdafaa dışında ölüm konuşuyor, kız arkadaşı yine onu takip ediyorsa, ikisi kafadar. Belki bir çete var, olayı incelemedim. Nedeni Semih, o yanlış tedavi olan biri imiş. O TMS tedavili bireylerin yaşasa bile anlamlı yaşam olmayacağı fikrindeyim. O tedavi olanların intihar etmesi belkide savunma mekanizmaları. TMS Psikiyatri tedavisini hatalı buldum Semih in.
-Yine TMS uygulanmış bir insanın davranışı, daha çok beyninde TMS ile oluşmuş ne insan, ne hayvan, değişik bir beyinin davranışıdır. TMS tedavisi kendisi hastalık oluşturan, beyini yakan, eriten bir uygulamadır. Aynı olay bambaşka bir din sahibi, gelenek sahibi bir toplumda da olabilirdi.
-Semih in yanlış TMS uygulanmış beyni, Türkiye toplumunun sorunlarını değil, o tür beyine müdahalenin yanlışını gösteriyor.
-Arkadaş kıtlığı mı varmış, böyle ölüm sevdirmeye çalışan birinden neden uzak kalmamış o gençkızlar, hayret.
Hatta Semih in evine gitmiş. Semih kimsenin kapısını kırmaya çalışmamış.
Türkiye bunların hepsini bir yere tıkıp bakmaya parası olan bir ülke değil.
Birde tanımadığı görmediği kişilere musallat olanlar var.
Amerika da, mesela gidiyor lisede herkesi rastgele onlarca insanı öldürüyor. Öylesi suçlar da artarsa şaşmam. Bunları hiçbir ilaç tedavisi iyi edemez. Semih Türkiye düzenine karşınolmaktan çok, kişisel çevresinde suç işlemiş. Tarihi surlar tesadüf yakınında kolay ulaşılan yermiş.
Benim alt katta oturan musallat Cengiz(isimlere karşı bir tavrım yok, tesadüf bu isimde başka kimlikler olabilir, kimliğini zaten sormadım, görmediğim biri) bilmediği görmediği insanların evine saldırıyordu. Hatta normal bir kapı değil, çift kapı olduğundan saldırdığı kapıyı kırıp zarar veremedi. Apartman yöneticisi ondan kendi korkuyordu, apartman güvenlik başka apartman olsa içeri sokmaz, apartmanın içinde çıkyor bağırıyor küfür ediyor kapıları kırmaya çalışıyordu. Onu mahkemeye bile vermedim, mahkemelerden aksine sizi görüyor, daha tanıyor musallat oluyor. Akrabası ile gecenin bir vaktinde kavga gürültü herkesi uyandırıyorlardı.
Bence Cengiz, alt katımda vaktiyle oturan, şizofren di sanırım, Semih den bile daha çok suç eğilimli idi.
O apartman dan taşınınca, herkes rahat etti. Üniversite diploması yoktu, yalan atıyordu üniversite mezunu diye. Çocukken sağlıklı imiş bu musallat hasta Cengiz.
Böyle musallat beyin hasarlılar insana çok zorluk çıkarır. Hatta, o mu asansöre binen diye, kaç defa asansöre başka biri binince Cengiz olabilir, binmedim. Şans çift asansör var binada.
-Apartman olarak, Cengiz manyağından kurtulduk günü ilan etsek yeridir. Semih ayrıca daha fakir ve şansız imiş, Semih den daha zararlı olacak beyin hasarlı insan dolu Türkiye.
-Ben şahsen TMS tedavisi nin katil gibi suçlular dışında insanlara uygulanmasını işkence buluyorum.
-Aksine TMS tedavisi katil olmayanı katil yapar inanıyorum.
Adli sicili temiz biri imiş Semih. Bilmiyorum, Adli Sicil belgesi ni görmedim.
-Oraya çıkarken, o kız arkaşını öldürme planı yokmuş, ama halatları taşımış, oradan kendi atlama planı, günlerdir çoktan yapmış anlaşılıyor halatlarla oraya çıkmasından.
-TMS tedavisi olduğu yani beyni tam kapasite bırakılmadığı için yaptığı atlama hareketinin, normal doğuştaki beyni ile verilen bir karar olduğuna inanmıyorum.
Oradan öyle atlaması normal bir davranış değil.
-Ancak, TMS tedavisi beyni bozup, bu tür davranışlara götürebilir. İntiharından özellikle TMS yanlış tedavi sorumludur.
-TMS tedavisi sonrası bu defa atlamasaydı, biri engel olsaydı, bence Semih bir başka defa muhakkak oradan atlardı. TMS tedavisi geri dönülmez hasar yapıyor, beyni yakıyor.
-Gençkızlar, bu tür gençleri takip etmemeli, özellikle TMS tedavisi ile beyni harap edilen gençlere dikkatle yaklaşmalılar. TMS tedavisi kendi bence, katiller dışında kişilere uygulanması ağır suçtur. TMS tedavisi kendi, Semih in başkası nı öldürmesine yol açmıştır.
-Şahsen, TMS tedavisi görmüş kişileri Algebra, veya yazılı sorulara, yazılı cevap vermede başarısız lar, oradan tanıyorum. Örneğin cebirsel matematik denklemleri çözemiyorlar. Toplama, çıkarma, çarpma yapabiliyor, ama yazılı ileri matematik işlem, veya tez şeklinde bir fikri ileri sürme referans ekleme yapamıyorlar. Veya bir problemin neresinde çarpma, sonra toplama, sonra çıkarma olmalı bilemiyorlar, hatırlamıyorlar doğru zamanda. Oysa toplama veya çıkarma veya çarpma işlemi yapabiliyorlar. Analitik düşünmeleri dar, geniş ayrıntılı uzun açıklamalı yazılı ifadeleri bozuk. Yine ileri kodlama gibi teknik becerileri gelişmiyor.
Normal olsalar bile zaten böyle insanlarla uyuşmam. Uzak dururum.
-Bu arada, 1975 li yıllarda, abimin lise arkadaşı, tıpkı Semih e benziyordu. Ders çalışmıyormuş, derslerini geçmiyormuş, sonra ona Şizofren teşhis ile tedavi yapmışlar. Fakat yapı olarak hatta, Fevzi daha uzun boylu olsada, Semih gibi ölümlere karıştığını duymadım.
Oda maalesef tedavi olamamış hiç. O zamanlar TMS tedavisi yoktu, belki oda böyle ölümlere bulaşırdı. Fevzi de beyaz tenli, hatta manken olacak fizik yapısında Semih ile benzer yaşlarda idi. Bize geldiğinde mutsuz ama normal giyimde, bakımlı idi, sonrasında yaşamla ilgili herşeyi bırakmış, yememiş. Kör sağır gibi donmuş gibi duruyormuş.
Belki genetik yatkınlıkları var, belki bu kişiler belli mesleklerde mutlu oluyorlar. Fevzi, Semih e kıyasla çok durgun bir çocukmuş. Diyeceğim, psikolog veya Psikiyatri Uzmanları değildir şu zeki diyebilecek. Birçok psikolog veya Psikiyatri Uzmanı kendi liseden sonra ÖSYM sınavı altına sıçmışken, onlara kalmamış zeka ne konuşmak. Türkiye nin kuralları, yönetmeliği kanunu bilimsel zeka nedir tanımlıdır. Eğitimde belli alanlarda başarıdır zeka. Yapay zeka şu bu Türkçeye sıçıp laf uydurması yapılmamalı.
Yani, Semih, İkbal diğer kızarkadaşı hiçbiri liseden sonra ÖSYM sınavı başarılı değiller. Zeki çocuklardı denmesi yanlış. Belki ilkokulda zeki idiler, maadde, yanlış çevre öyle oldular. Hatta Fevzi, 1975 de bahsi geçen başka biri, liseyi bile bitirdi mi bilmiyorum(Sahte diplomalılara diplomalı demiyorum). Fevzi ilkokul dan sonra erkek çocukların birden boy attıkları bir dönemde sanırım şizofren olmuş. Kız elbisesi giydirsen dünya çapında manken olurdu, acaba taciz mi etmişlerdi Fevzi yi bilmiyor kimse. Fakir olmasa belki güzel yiyeceklerle daha iyi olurdu, beslenmesi de eksik idi o dönemde o yaşta iyi besi önemli.
Psikiyatri servisinde yatıp tedavi görmüş yine üniversite eğitimine devam edememişti. Psikiyatri hastaneleri nin iyi değil genelde kötü ettiği hastalara rastladım.
O yıllarda Türkiye de madde bağımlılığı yaygın değildi, Fevzi de tıpkı insanın karaciğeri, kalbi hasta olur gibi beyni hasta idi. Sanki bitkisel yaşam gibi, etrafı ile ilgisizmiş.
Bilim özellikle ergenlik hormonlarının beyine etkisini araştırıyor.
Aileler, ergenlik çağında, yada lise döneminde çocukların uyuşturucu kullanmamasına dikkat etmeli. Ayrıca çeteler kızlar ve erkekleri ergenlik çağında madde bağımlısı yapmak peşinde maalesef. Evvelden bu çeteler pek yoktu Türkiye de.
Yani Türkiye nin Psikiyatri uzmanlarının hiçbir uyuşturucu bağımlısını üniversite eğitimine geri döndürecek tedavi başarısı yoktur. Hatta tüm dünyada uyuşturucu madde bağımlıları Psikiyatri uzmanı veya psikologlarca iyi olamıyor. Bu alanda bilim ve uzmanlar bilgisiz. Araştırma olacakki bilim ilerlesin, çareler oluşsun.
-Çok yıllar sonra, Kadıköy de yerde sokakta evsiz birini gördüm, aynı Fevzi veya Semih e benziyordu dış görünümü, hem sanki devlette, klasik takım elbise içinde, hem sarhoş değil, öyle sokakta yaşıyordu. Belki şizofrendi. Üçü de birbirine benziyordu. Bazı insanların belki erkek hormonları büyüme çağında beyine ters etki yapıyor, bunlar bilimce araştırılıyor. Biyokimya, Biyofizik, Endokrinoloji, Nöroloji hepsi iç içe bilimsel konular. Bilim ilerledikçe neden ergenlik çağında bazı hastalıklar oluşuyor belirlenir.
-O dönemde liseden sonra ÖSYM sınavı çok önemli idi. Ama Fevai yi hasta eden o sınav stresi değildi. Zaten donuk gibi idi. Kendine yemek bile hazırlamıyormuş. Ama Semih gibi planlanmış ölüm düşünceleride yoktu.
İnsanın yaşamayı planlaması gerekiyor, ölme planıda, yaşama planıda kalmamış.
-Şimdi eminim şu deli Covid19 aşıcılar, Semih psikoloji aşı olmamıştı ondan iyi olmadı der, bıktım dolandırıcı aşı politikalardan.
-Bilim beyini çözmeye çalışıyor ve en geri dönülmez hasar alan organlardan biri, maalesef beyin naklide yok.
-Türkiye sisteminde, Semih zeki bir çocuk değil, onu zeki çocuk gösterecek hem belki yaşı yok, hem resmi eğitim belgeleri yok. Psikologlar veya Psikiyatri uzmanları kendileri eksik zeka, onlara kalmamış onun bunun zekasını anlatmak. Zeka sözü, bahsi geçen alanda bilimsel dayanağı olması gereken bir düzeydir. Ben beyinsiz psikologların matematik te altına sıçmışların ona buna matematik ne sokmaya çalıştığını gördüm. Sıçmışım senin aklına, bok biliyorsan kendin liseden sonra ÖSYM sınavı nda psikolojinle bok yap, cevabı doğru bul, sınavı tuttur.
-Bunları psikolog Psikiyatri uzmanı veya Psikiyatri hastaneleri yapamaz, o becerileri yok. Gazetecilere o zeki zeki veya değil diyen psikolog veya Psikiyatri uzmanları kendi liseden sonra ÖSYM sınavı altına sıçmışlıklarına yalan uyduruyor.
-O TMS tedavi yapıp maaş alan Uzmanlara, Psikiyatristlere haram olsun maaşları.
-Semih i TMS uygulama ile, Psikolog ve Psikiyatri uzmanları bu derece hasta yapmıştır. Semih iki yıldır TMS uygulanmış ve gerçekten beyni hasta idi. Gazetelerde yazan o beyinsel hastalık belirtiler, Semih e yanlış tedaviler yapan, TMS yaptıran psikolog ve Psikiyatri uzmanlarının suçudur. Maaşları geri alınmalıdır.
-Bu TMS yanlış tedaviyi yapmış, sonra beyni hasarlı Semih i yıllarca hastaneye yatırsalar düzelmez idi. BEYNİNİ YAKIP SALMIŞLAR Semih i.
Uyuşmuş bir hali yok o vefat ettiği gün. Bence TMS uygulama kurbanı beyni bizzat psikiyatristler tarafından hasar görmüş bir hasta, beyni hasta idi Semih in.
Bu dediğim psikolog ve Psikiyatri uzmanları, yaptıkları TMS tedavisini anlayacak matematik bilim zekasına sahip değildir. Çünki liseden sonra ÖSYM sınavında altlarına sıçmışlar dır. Yani ne Semih e TMS uygulayan, nede Semih e TMS uygulandıktan sonra onu inceleyip, beyni hasta Semih in diyenler, kendileri beyinsizdir. TMS ne yapıyor bilen psikolog ve Psikiyatri uzmanı yok sağlık bakanlığında. Hepsi çalıntı sorulu TUS sınavı dolandırıcıları.
-Adli sicil ve eğitimdeki düzeyi, ki dünya düzeyde başarılı ise onun düzeyi önemlidir bir kişinin beyin sağlığı zekası için.
-Yok eğer Semih eroin gibi Semih in ölmesine neden olacak uyuşturucu veya madde bağımlısı ise, koyun idrar tetkikini gazeteye, gazeteler kıçından oydu buydu yazmasın.
Semih iki yıl önce uyuşturucu kullanıyordu idrar tahlili çıkarın. Yalanın dikalası. Türkiye gazeteciler ne bokki bir hastalık durum tetkik bilecek. İdrar tahlili zor değil, madde bağımlılığı tahlili biyokimya da çok ilerledi.
-O durumda, bu gençler uyuşturucudan uzak tutma çalışılır.
-Haberlerde görüyoruz, madde bağımlısı bile değil, hiçbir neden yokken birden kaç çocuğunu öldürüyor, karısını öldürüyor, hatta imam. Semih bence o guruba giriyor ama en azından belirtilerini konuşuyor.
Ben şahsen Semih gibi birini evime güvenerek davet etmezdim.
Asıl birden, herşeyi normalken, fakirlik ten tanıdıklarını nedensiz öldürenlerden korkmalı.
-Bir kişi TMS uygulama olmuşsa, başka yazdığı çizdiği konuştuğuna gerek yokki. O kişinin beynini Psikiyatri uzmanları yakmış hasta o kişi. Türkiye gazeteler kendileride liseden sonra ÖSYM sınavı kazanamayıp Doktor olmayı başaramamış insanlar.
Vah yazık Türkiye ye.
-Semih apansız birden kimseyi öldürmemiş. Şahsen Semih gibi insanlardan hep uzak dururum.
-Hastaymış Semih. Uyuşturucu bağımlısı imiş. Dünyada büyük sorun uyuşturucu. Türkiye de gençler uyuşturucu kullanan diğer gençlerden uzak durmalı.
Üniversite eğitim almamak suç değil, ancak eğitim peşinde gençler doğru kişiyi daha kolay seçiyor. Örneğin 6 aylık bir mühendislik kursu başarmış biri, ilaç uyuşturucu kullanmıyordur, yoksa kafası çalışmazdı. Para kazanmak birinci plan olunca, kimse eğitim almış mı bakmıyor.
-Ayrıca lise yılları, ergenlik yılları en tehlikeli yıllar. O yılları gençler uyuşturucusuz atlatmalı. İstatistikler 50 yaşında uyuşturucu bağımlısı göstermiyor.
-Ergenlik erkek hormanları daha zor adapte oluyor. Kız ergenlik çağı aşırı problemli değil. Kızlar daha şanslı, birden çok değişmiyor vucutları.
-Ben şahsen ilk iş eğitimini sorgularım herkesin, liseden sonra ösym sınavı başarısız veya benim yaptığım 3 saatlik sınavda başarısız tek bir arkadaşım yoktur. Zaten türkçeleri bozuk oluyor. Bazı rakamlara, kelimelere saplantılı, ima için bazı rakam kelime kullanan, resmi belgesi olmayan insanlardan uzak dururum. Çok kişide öyle artık, sakınıyor insanlardan. Güven yanlıştır. Türkiye mi, asıl Türkiye de az cinayet var. Suç tüm ülkelerde arttı.
-Yurt dışında da ilaç bağımlıları belli şehirler bölgelerde sokaklarda birbirini öldürerek yaşıyormuş maalesef.
Hastaneler ölüme de çare değil.
-Hastaneler, idrar tahlili yapar, uyuşturucu kullanıyor bulur. Ancak uyuşturucu kullanıyor olması hastanede yatırılması, hapis cezası almasınıo gerektiren durum değil. Öyle bir kanun yok. Hem cinayeti sırf kronik beyin hastaları işlemiyor herzaman.
-Semih in kız arkadaşları da bence ondan uzak durmamış, yanlış yapmış.
-Bizim apartmanda Semih benzeri biri vardı, adı Cengiz imiş, herkese sataşıyormuş. Oda beyni yakma tedavili idi. Yıllarca psikiyatri tedavileri olmuş, hastanelerde tedavi olan bir beyin hastası idi. Yıllarca apartmanı rahatsız etti. Kapıları sağlam apartmanın, başkalarının kapılarını kırmaya çalışıyordu. Haftanın 5 günü en az gürültü ile küfür edip bağırıyordu. Hiç görmedim, korkmakta haklıymışım ondan. Karşısına çıkıp beni tanımasına bile fırsat vermem böyle insanların. Yıllar sonra kendi ayrıldı, rahat ettik, mahkemelik suçtur kapıları dövmek kırmaya çalışmak.
Semih kimsenin kapısını kırmamış. Diğer öldürülen kızarkadaşı, kız Semih in evine kendi gitmiş. Bu devirde çok yanlış uyuşturucu bağımlısı birinin evine gitmek.
-Bu gibi insanlar kendi vucudunun sağlığınıda önemsemez, ne yapacak bilinemez. Mesela iki yumruğuyla kapıyı kırmaya çalışırken, eminim elleri zarar gördü. Hatta, kapımda elleri kırılıp kanlanmış mı bile baktım kapının dışına. İnsan elini korur kapıyı kırmaya çalışmaz. Bu gibiler bir hayvan kadar bile sakınmayı bilmez. Cengiz, sesi ile zil basıp kaçarak, gürültü ile, kapıyı kırarak zarar peşindeydi. Ama, birde hırsız beyin hasarlı olanlar var. Onlardan değildi, başkasının kapısındaki torba, yiyecek le ilgilenmezdi. Duvarlara, kendi kalorifer demirlerine gece yarısı vuruyor kırmaya çalışıyordu. Bunlar beyni hasarlı hasta.
Cengiz, Semih, Fevzi yi yanyana hastaneye koysan, önce Fevzi yi sonra birbirini öldürürler. Çok pahalı hepsini ayrı bakımda tutmak. Çocuklara bakamıyor Türkiye ekonomisi.
-Bahis ettiğim bu beyin hasarlı Cengiz, ayrıca apartman altında zil var, o zilleri beş on dakika basıyordu. Ben birkaç defa o idi farkettim apartman yönetim ve Güvenlik elemanlara şikayet ettim. Zilleri o basmıyor demiş, ustalar çağırdı herkes apartmanda, zil mi takıldı diye. Öyle insanı rahatsız eden masraf çıkaran biri idi. Kaç yıldır kimse zili takıldı şikayet yok. Cengiz bence Semih den daha zararlı beyin hasarlı hasta idi, ama ortam onu şansa engelledi, cinayet işleyemedi. Hatta gece yarıları o kavga ettiği bir akrabası kadın sesi kaybolunca, sordum öldürdümü diye, neyse Cengiz kadını öldürmeden kovmuş. Kadın ısrar etse, odasında dursa eminim boğardı.
Cengiz, hiç görmedim ama Semih gibi ilk anda beyin hasarlı olduğu anlaşılmıyormuş. Birkaç yıldır apartman dan taşındı diye nasıl rahatladık.
Böyle beyin tedavisi olmuş insanlar topluma zarardır. O tedavilerle böyle saldırgan oluyorlar.
-Cengiz de, Semih gibi, insanlarla alıp veremediği var. Cengiz de eşyalara zarar versede, amacı insanları rahatsız etmekdi. Mesela arabalara, eşyalara, zarar veren, düşman olan manyaklar var. Cengiz gürültü yapmak için duvarlara vuruyordu. Eşyaları zilleri bozmak, yok etmek değil, insanları rahatsız etmek peşindeydi. Tabii eşyalar da zarar görüyor. Semih ve Cengiz çok benziyor, ucuz kurtarmış bizim apartman.
-Bir insanı bilerek madde uyuşturucu bağımlısı yapmak onu ölmeye itmektir. Veya bilerek uyuşturucu bağımlısı olmak, ölmeyi yavaş yavaş seçmektir.
-Hiçbir psikolog veya Psikiyatri Uzmanı şu kişi zekidir deme hakkına, duruma sahip değildir. Türkiye de liseden sonra ÖSYM sınavı zekasını ölçer kişinin. Sonra o sınav üstüne diğer eğitimi gelir.
Hukuk sistemi de adli sicil takip eder, adli şuçu var yok çıkar. Psikologlar ve Psikiyatri uzmanları daha kendileri liseden sonra ÖSYM sınavında altına sıçmışlar, ne bokuna zeka şu bu konuşacak. Bir zeka lafı demogojisi var Türkiye de. Yapay zeka imiş, duygusal zeka imiş, bunlar beyinsiz liseden sonra ÖSYM sınavında altına sıçıp zekası bilimsel eksiklerin uyduruklarıdır.
-Alan olacak. Matematik alanını geri zekalı psikolog, Psikiyatri Uzmanı bilmiyorki ölçsün, liseden sonra ÖSYM sınavı ölçüyor. Yani zeka nın matematik, konuşma veya sözlü yazma, ifade alanı var, hangi alanda zekasını gösteriyor, o alanın hocaları kim, o alanın bilgisi ne. Dil yetenek YDS sınavı var mesela.
Tuvaletteki bokun zekisi, zekalısı değil.
Not: Semih ilgili tüm videolar sanal ve yapay bir ürün olabilir, kaynağından ulaşmış değilim.
Bu arada, hayvan sevgisi ile belki hayata tutunacak biri idi Semih, oysa kasaplıkmış mesleği, oysa hayvan sevgisi çok insanı hayatta tutabilir.
Hayat coşkusu dolu bir kuş burada, aşağıdaki bağlantıda:
https://youtu.be/bejay4fcoug?si=5cb_-Q1h7vSpYtKx
--------
Uyuşturucu Bağımlılık Hastalığı ilgili ChatGPT den notlar:
ChatGPT, bağımlılık genel tıp alanı içeren, sadece Psikiyatri uzmanlarınca çözülemeyen bir hastalık olduğunu vurguluyor. Ayrıca beyin hücrelerinin metabolizmasını, biyokimyasını bilmek gerektirir.
Evet, uyuşturucu bağımlılığı hem psikolojik hem de biyolojik süreçleri içerir ve bu nedenle sadece psikiyatri değil, biyokimya ve nörobiyoloji bilgisi de gerektirir. Bağımlılık, beynin ödül, motivasyon ve hafıza gibi sistemlerini etkileyen karmaşık biyokimyasal süreçler sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle, bağımlılığı anlamak ve tedavi etmek için biyolojik boyutları da göz önünde bulundurmak gerekir.
Bağımlılığın biyolojik tarafı şu temel unsurları içerir:
1. Beynin Nörobiyokimyası:
Bağımlılık, beynin dopamin gibi elektriksel nörotransmitterlerinin salınımını etkiler. Uyuşturucu kullanımı, dopamin seviyelerini artırarak geçici bir ödül ve haz duygusu yaratır. Ancak uzun süreli kullanım, beyin kimyasını değiştirir ve doğal metabolizmayı, doğal fizyolojik biyokimyasal, biyofiziksel ödül sisteminin çalışmasını bozar. Bu, kişinin daha fazla madde kullanma isteğini artırır ve maddeye bağımlılık geliştirir.
2. Nöroplastisite ve Bağımlılık:
Beyin, deneyimlere ve maddelere bağlı olarak sürekli olarak kendini yeniden şekillendirir. Uyuşturucular, beyindeki nöroplastisiteyi, beynin normal mikro anotomisini etkileyerek sinir elektriksel devrelerinde kalıcı değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler, kişinin maddeyi bırakma isteğine rağmen bağımlılığın devam etmesine neden olabilir. Bu aşamada psikolojik seans tedaviler yeterli olamaz. Tıpkı kolu kopmuş veya kırık birinin psikolojik tedavi ile kolunun düzelmemesi gibi.
3. Genetik Yatkınlık:
Bazı insanlar genetik olarak bağımlılığa daha yatkındır. Bağımlılık riski genetik faktörler, çevresel etkiler ve bireyin biyokimyasal yapısına bağlı olarak değişiklik gösterir. Örneğin, bazı genetik varyasyonlar, beyin hücrelerinde dopamin biyokimyasal reseptörlerinin metabolik işleyişini etkileyerek bağımlılık riskini artırabilir.
4. Fizyolojik Bağımlılık:
Zamanla, vücut belirli bir maddeye tolerans geliştirir, yani aynı etkiyi hissetmek için daha fazla maddeye ihtiyaç duyar. Bu süreç biyokimyasal olarak bağımlılığın pekişmesine neden olur ve fiziksel olarak maddeye bağımlı hale gelinir. Maddeden yoksun kalındığında, vücutta yoksunluk belirtileri ortaya çıkar.
5. Bağımlılığın Biyokimyasal tıbbi Tedavisi:
Madde bağımlılığı tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, beynin normal metabolizmasını ve biyokimyasal dengesini geri kazandırmak ve yoksunluk belirtilerini hafifletmek amacıyla geliştirilmiştir. Örneğin, metadon ve buprenorfin, opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılan maddelerdir ve beyindeki opioid reseptörleri üzerinde etki göstererek bağımlılık döngüsünü kırmaya yardımcı olur.
6. Psikolojik ve Fizyolojik Bağımlılığın Etkileşimi:
Birçok bağımlı hastada sadece psikolojik bağımlılık değil, aynı zamanda fizyolojik bağımlılık da vardır. Bu nedenle, bağımlılığı tedavi etmek için sadece psikoterapi yeterli olmayabilir; biyolojik süreçleri dengelemek için farmakolojik tedaviler ve biyokimyasal yaklaşımlar da gereklidir.
Sonuç olarak, uyuşturucu bağımlılığı sadece psikolojik bir hastalık değil, aynı zamanda biyokimyasal temelleri olan bir hastalıktır. Biyokimyasal süreçler, bağımlılığın neden geliştiğini, nasıl sürdüğünü ve nasıl farmakolojik tedavi edilebileceğini teşhiste kritik bir rol oynar. Bu konu Psikoloji veya Psikiyatri alanından çok, birçok alanın gerektiği bilimsel araştırma safhadadır.
ChatGPT
Evet, uyuşturucu bağımlılığı hem psikolojik hem de biyolojik süreçleri içerir ve bu nedenle sadece psikiyatri değil, biyokimya ve nörobiyoloji bilgisi de gerektirir. Bağımlılık, beynin ödül, motivasyon ve hafıza gibi sistemlerini etkileyen karmaşık biyokimyasal süreçler sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle, bağımlılığı anlamak ve tedavi etmek için biyolojik boyutları da göz önünde bulundurmak gerekir.
Bağımlılığın biyolojik tarafı şu temel unsurları içerir:
1. Beynin Nörobiyokimyası:
Bağımlılık, beynin dopamin gibi elektriksel nörotransmitterlerinin salınımını etkiler. Uyuşturucu kullanımı, dopamin seviyelerini artırarak geçici bir ödül ve haz duygusu yaratır. Ancak uzun süreli kullanım, beyin kimyasını değiştirir ve doğal metabolizmayı, doğal fizyolojik biyokimyasal, biyofiziksel ödül sisteminin çalışmasını bozar. Bu, kişinin daha fazla madde kullanma isteğini artırır ve maddeye bağımlılık geliştirir.
2. Nöroplastisite ve Bağımlılık:
Beyin, deneyimlere ve maddelere bağlı olarak sürekli olarak kendini yeniden şekillendirir. Uyuşturucular, beyindeki nöroplastisiteyi, beynin normal mikro anotomisini etkileyerek sinir elektriksel devrelerinde kalıcı değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler, kişinin maddeyi bırakma isteğine rağmen bağımlılığın devam etmesine neden olabilir. Bu aşamada psikolojik seans tedaviler yeterli olamaz. Tıpkı kolu kopmuş veya kırık birinin psikolojik tedavi ile kolunun düzelmemesi gibi.
3. Genetik Yatkınlık:
Bazı insanlar genetik olarak bağımlılığa daha yatkındır. Bağımlılık riski genetik faktörler, çevresel etkiler ve bireyin biyokimyasal yapısına bağlı olarak değişiklik gösterir. Örneğin, bazı genetik varyasyonlar, beyin hücrelerinde dopamin biyokimyasal reseptörlerinin metabolik işleyişini etkileyerek bağımlılık riskini artırabilir.
4. Fizyolojik Bağımlılık:
Zamanla, vücut belirli bir maddeye tolerans geliştirir, yani aynı etkiyi hissetmek için daha fazla maddeye ihtiyaç duyar. Bu süreç biyokimyasal olarak bağımlılığın pekişmesine neden olur ve fiziksel olarak maddeye bağımlı hale gelinir. Maddeden yoksun kalındığında, vücutta yoksunluk belirtileri ortaya çıkar.
5. Bağımlılığın Biyokimyasal tıbbi Tedavisi:
Madde bağımlılığı tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, beynin normal metabolizmasını ve biyokimyasal dengesini geri kazandırmak ve yoksunluk belirtilerini hafifletmek amacıyla geliştirilmiştir. Örneğin, metadon ve buprenorfin, opioid bağımlılığı tedavisinde kullanılan maddelerdir ve beyindeki opioid reseptörleri üzerinde etki göstererek bağımlılık döngüsünü kırmaya yardımcı olur.
6. Psikolojik ve Fizyolojik Bağımlılığın Etkileşimi:
Birçok bağımlı hastada sadece psikolojik bağımlılık değil, aynı zamanda fizyolojik bağımlılık da vardır. Bu nedenle, bağımlılığı tedavi etmek için sadece psikoterapi yeterli olmayabilir; biyolojik süreçleri dengelemek için farmakolojik tedaviler ve biyokimyasal yaklaşımlar da gereklidir.
Sonuç olarak, uyuşturucu bağımlılığı sadece psikolojik bir hastalık değil, aynı zamanda biyokimyasal temelleri olan bir hastalıktır. Biyokimyasal süreçler, bağımlılığın neden geliştiğini, nasıl sürdüğünü ve nasıl farmakolojik tedavi edilebileceğini teşhiste kritik bir rol oynar. Bu konu Psikoloji veya Psikiyatri alanından çok, birçok alanın gerektiği bilimsel araştırma safhadadır.