Önsöz: Elimde kayıt yok. Kulaktan dolma olabilir. Belki mimar ve polis arkadaş kavgası etti, hiç bilgim yok. Yani mimar polis ilişkisinden çok iki kişiyi ele alıyorum. Biri o biri öbür meslekli. Hatta gerçek olayı değil, internette sunulan hayali bir senaryoyu konuşuyor olabilirim. Mesela tek bir video görmedim olay anı ilgili. Kimlikleri sadece duydum. Fakat buna rağmen, tüm bilmediklerime rağmen, trafik ihlali, veya xx isimli polisin yanlış temellendirdiği, suç-üstü infaz ehliyeti ile öldürme fiili iftira ve linçtir.
Ayrıca, araç mimar ölünce yoldan çıkmış, asıl bu daha büyük tehlike, ve bunu bilmemesi garip.
Bu polis tam 1000 hakim görevli, değişik tür mahkeme görüşü gerektiren, TıpDoktoru görüşü gerektiren kararların hepsini kendi yapmıştır, linç etmiştir birini.
-------------------------------
İster inan, ister inanma. Denen şu, kesinlikle yanlış sollamış, veya hız ihlali yapmış mimar. Yani polisin bu dediğini doğru alsak bile, kurşun yağdırması ve mimarı öldürmesi suçtur. Arabanın lastiğini bile patlatmamış, bu Türkiyede çok yapılır oysa. Ağır orantısız saldırmış Polis anlatılan. Ayrıca ne Polis ne Mimar bu olay bu meslekleri değil iki kişiyi ilgilendiriyor. Her birey kendi ettiğinden sorumludur. Bir kişi tüm polislerı represente etmez. Şahsen Türkiyede ne kadar nazik trafik polisleri tanıyorum, veya Polisler mesela İstanbul da hayatlarını bile tehlikeye atıyor, saygıda kusur etmiyor. Ayrıca, çok defa polisler arabayı durduruyor ve şöför ün ehliyet ve ruhsatını hukuksal görevleri yapıyor. Ama o kontrol noktalarını bindiğim taksiciler bile biliyordu. Bu göreve yollanıyor o trafik polisleri. Önüne gelen burası trafik noktası gel ehliyetine bakayım bile demiyor trafik memurluğunda.
Diyelim ekip gece vakti karanlık, yine planlı bir aracın içinden suç üstü veya, karar verilmiş suçlu olanı ışıklar yapıp çeviriyor, anons ediyor, megafon ile şu plaka orada dur, yoksa ateş ederiz diyor. Bu bağıran hırsız değil, polis anlaştırıyor. Bu polisin elinde o arabadaki şahısın kim olduğu ve adına tutukla kararı yok.
Trafik ihlali, suç-üstü infaz, ise İdari Mahkeme ye gidecek ceza, veya tutanak olabilir ancak Türkiye ve Dünya Hukukunda. Bu polis in Türkçe düzeyi çok düşük, yetkisini okuyup anlamamış. Biz kendi yetkisi dışında, kanunun ona verdiği yetki dışında, meşru müdafaa dışında bir insanı öldürene, linç etti diyoruz. Demogojı yapmak, bir kelimenin birkaç anlamından birini keyfi kullanmak, bir konunun anlamını çıkaramamak, yaygın eğitimsizlik oldu. Mesela 44 rakamı, İngiltere kodu, nufus cüzdanında 44 varsa, bak İngiltere telefon numarası rakamı var, rehber kimliği diyen manyak gördüm. Buna demogoji, dil bilgisi eksikliği, manyak diyoruz.
Ambulans içindeki hasta, kalksa mimarı öldürse, meşru müdafaa yine diyemez ona dünya ve Türkiye hukukda. O öldürse, ona da katil denirdi. Türkçe anlamak lazım.
Bu olayda polisin hasta-doktor-ambulans sisteme saygısı olduğunu anlatıyor en azından duyduk. Ancak uygulamada, Mimar ın online veya reçete yazan, veya tavsiye eden Fizyologunun, Doktoru nun varlığı yoktur diyerek, Doktor hasta ilişkisinin çoklu senaryoları nıda keyfi yok demiş bu polis. Yine söylüyorum, münferit polis davranışı, o kişiye aittir. Benim tanıdığım çok polis, meşru müdafa nediri böyle düşünmeden bile uygular.
Bu polis olaylara zaman damgası koyamıyor kafasında. Radara silah koyun, hızı aşanı öldürsün suçüstü diyecek neredeyse mantık ve türkçe eksikliğinde. Lafını dibinden bu kadar yanlış anlaması, genel Türkçe bir metnin bütünü ne dayalı ana fikrini çıkaramasından kaynaklanıyor. Ben ayın 14 ünde doğdu, tıp bayramı ayın 14 ü, o halde o Doktor diyen mantıksız veya manyak mantık uyduran türk deli biliyorum.
Bu tür, Türkçe yanlışı yapmak, keyfi rakam kelime yorumu yapmak, Türkiye de halkın yarısında en az var. Yani bu polis kötü bir dil bilgisi eksiklik de herkes gibi. Buda onun cezasını hafifletebilir. Türkçeyi yanlış anlamış bu mimarın katili.
Mesela Amerika da, gerçekten olan olay, evde nöbetvtutan Doktorbhastaneye acile giderken ambulans yok, arabasıyla trafik suçu işliyor, otomatik İdare Mahkeme de, olayı belgeleyince, hakim cezayı suçu siliyor, ambulans muamelesi yapıyor arabasına. Bu polis onuda vururdu heralde.
Veya, bu doktor kendi, karısını erken doğuma yetiştirmeye özel araba ile giderken suç işleyebilirdi. Onuda öldürürdü demek bu kişi. İdare Mahkemesi ni duyduysa ne olayım bu polis.
Mimar o an belki ishal idi, onun doktor kontrolunde, online danışmanlık almadığını ne bildi polis. Bunları bilip, trafik ihlali İdari Mahkeme işidir diyen hukuku chatGPT bile biliyor. Ayıp, binlerce insan halledemiyor, hakimi, mahkemesi var, bu polis, yargı, ceza, infaz, aynı anda yapmış. Zaman damgası mantığı koyamıyor bildiğine. Trafik Memuru vazifesi geçmişi bile yok.
Mimar ona silah doğrultmamış ki, görevini yaparken dirence karşı meşru müdafaa yapıyor diyelim. O mimarın aracı da ambulans idi. Çünki Doktoru ona acilen eve git demiş olabilir arabada kalbi sıkıştıysa, veya nasihat vermiştir. Erkekler de kalp ağrısı sık kırk yaşdan sonra. Bu polis in elinde kanıt yok, o mimar ın aracı hasta taşımıyor idi ispat edemez. Neyseki 86 yıl başarılı yaşamış, böyle magandaya gençken rastlamamış, eserleri var maşallah, vefat etmesi ülkeye kayıptır.
Ama askeri araçlar, savaş ve olağanüstü hallerde, diğer araçları durdurur. Şu anda o mahallede askeri olağanüstü hal ilanı yok.
Bu polis kendini savaş filminde sanmış, hayal görmüş yetkisi ilgili.
Bu örnekte, polis saptanmış bir ehliyet kontrol görevde değildi, veya dur ehliyetine bakayım diyecek görevi yokmuş. Dur ehliyetine bakayım dediğinde, araba kaçarsa sadece plakasını alır, suç duyurusunda bulunur İdare Mahkemesi ne. Bu polis eğitimsiz.
Trafik ihlali ve polis silah kullanma yetkisi arasındaki ilişki, hukuki bir sorundur ve Türk hukuku ile uluslararası hukuk açısından son derece önemlidir. Trafik suçlarına ilişkin belirli düzenlemeler, polislerin silah kullanma yetkilerini ciddi şekilde sınırlar ve yalnızca belirli koşullar altında silah kullanılmasını öngörür. Bu, hukukun üstünlüğü ve insan hakları ilkeleriyle de tutarlıdır.
Trafik İhlali ve Polis Müdahalesi
Bir kişi trafik kuralını ihlal ettiğinde, polisin görevli olduğu alan trafik ihlallerine ilişkin cezai işlemi başlatmaktır. Ancak, bu tür suçlarla ilgili cezai işlemler, yasal çerçeveler içinde yapılmalıdır. Trafik ihlali, silah kullanılmasına gerekçe oluşturmaz. Türk hukukunda trafik polisinin sorumluluğu, trafik kurallarının denetlenmesi ve ihlallerin cezalandırılması ile sınırlıdır. Polisin görev başında olmayan bir şekilde, bir trafik ihlali durumunda silah kullanma yetkisi yoktur.
Silah Kullanımı ve Hukuki Sınırlar
Türk Ceza Kanunu'na göre, silah kullanımı, ancak meşru müdafaa ya da can güvenliği tehdidi durumlarında geçerli olabilir. Trafik suçları, yalnızca idari bir suçtur ve bu tür bir durumda polisin silah kullanması kesinlikle hukuka aykırıdır. Radar gibi cihazlar ya da polisin gözlemiyle tespit edilen trafik ihlali, sadece idari ya da cezai yaptırımlara yol açabilir; buna silah kullanımı eklenemez.
Uluslararası Hukuk Perspektifi
Uluslararası hukukta da güç kullanımının orantılı ve gerekli olması gerektiği vurgulanmaktadır. Bir kişinin sadece trafik ihlali nedeniyle silahla tehdit edilmesi, orantısız güç kullanımı olarak değerlendirilir. Bu, hem temel hak ve özgürlüklerin ihlali anlamına gelir hem de hukukun evrensel prensiplerine aykırıdır.
Sonuç
Özetle, trafik ihlali durumunda silah kullanımı, Türk hukuku ve uluslararası hukuk açısından yasal değildir. Polisin silah kullanma yetkisi, yalnızca tehdit altındaki durumlar için geçerli olmalıdır. Trafik suçlarına ilişkin sorumluluk ise mahkeme kararları ve idari cezalar ile çözümlenmelidir. Trafik ihlali yapan bir kişi, suçlu olana kadar suçsuzdur, ve sadece hukuki süreçler ile cezalandırılabilir. Bu tür olaylar, hukukun adil bir şekilde uygulanması gerektiğini hatırlatmaktadır.
Polisin Silah Kullanması
- Polis, trafik ihlali yapan bir araca silah doğrultamaz. Bu, hukuka aykırıdır çünkü, radar ile tespit edilen bir ihlalin sonucu, can güvenliğini tehlikeye atmadığı sürece, silah kullanımını gerektirmez.
- Veya radarlara tekniken kolay olsada, hızını azaltacak otomatik araç vurucu silah koyamaz. Hız ihlali eşittir trafik suçu, eşittir, arabaya ateş aç değildir, idari trafik para veya benzeri cezadır.
- Polis, trafik kurallarını ihlal eden bir sürücüye ateş açamaz. Bu, orantısız bir güç kullanımı ve aşırı şiddet anlamına gelir.
- Aralık 2024 de, Mimara ateş açılması durumu, hukuki bir hata olup, toplumsal adalet açısından ciddi bir problem teşkil eder.
Eşitsizlik ve Hukuki Hatalar
Bu olayda, mimara yönelik silah kullanımının başka bir trafik ihlalinde gerçekleşmemiş olması, eşitsiz bir muamele olduğunu gösteriyor. Diğer ihlal yapan sürücülere yönelik bu tür bir müdahale yapılmazken, Turgut Toydemir gibi masum bir şahsa silah doğrultulması, hukuki sorumsuzluk ve keyfi davranış anlamına gelir.
Radara Yakalanan Herkesin Silahla Vurulması
Bu sistemin bir sonucu olarak, radar ile yakalanan her kişiye silah doğrultmak, hukuksuzluk ve toplumsal adaletsizlik yaratır. Türk polisi, radarla yakalanan bir sürücüye silah kullanarak müdahale etmeyi hukuka aykırı olarak değerlendiremez.
Polisin Yetki Aşımı
Polis memuru XX trafik polisi olmadan, radar gibi bir cihazla, veya kendi gözü ile trafik ihlali yaptığı gerekçesiyle, silah kullanarak müdahale etmiştir. Ancak, polis memurunun sadece kendi aracını kullandığı, yani görev saati dışında hareket ettiği bir durumda, trafik suçlarını çözme yetkisi yoktur. Kendisi sadece ehliyetli bir vatandaştır. Trafik memuru değildir.
- Ehliyet kontrol noktasındaki bir polis, trafik suçlarının kontrolünü sağlarken, silah kullanma yetkisini de belirli sınırlar içinde tutmalıdır.
- Eğer bu polis görevde değilse, silah kullanma hakkına sahip değildir. Polisin katılımı ve silah kullanımı, sadece kendi güvenliğini tehlikeye atan, doğrudan saldırıya uğrayan bir durumda meşru müdafaa olarak değerlendirilebilir. Ancak burada mimara silah doğrultulması, bunun ötesinde hukuka aykırı bir hareket olmuştur.
- Türk Trafik Kanunu'nun 48. ve 72. maddeleri, trafik ihlallerine ilişkin idari para cezaları ve uygulanacak yaptırımları belirler.
- Türk Ceza Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği de idari cezaların uygulanmasında etkilidir ancak trafik suçları, esasen idari para cezaları ile cezalandırılır.
Hukuk ve Toplumsal Güven
- Trafik ihlali sadece idari bir sorun olup, polisin silah kullanmasını gerektirmez. Silah kullanımı, can güvenliği tehlike altına girdiğinde, ancak meşru müdafaa koşulları altında düşünülebilir.
- Bu durumda, mimara ateş açılması, Türk hukukuna ve uluslararası adalet prensiplerine aykırıdır ve toplumsal güveni sarsar.
- Fakat mimarın trafik ihlali yaptığı aracın bir ambulans olması, kesinlikle polis in suçunda hafifletici bir nedendir. Polis tıpkı bir hasta yakını gibi duygusal davranmış, mesleki hakimiyetini kaybetmiş olabilir. Polis bu durumda da mevcut kanuna göre trafik ihlali, idari ceza gerektiren bir durumda hukuki sınırları aşarak silah kullanmıştır. Ambulans trafik kanunu da idari hukuk ilgili bir trafik ihlalidir, hayata kasıt değildir. Trafiğin sıkışması sadece tek mahalle değil, tüm semtler arası bir olaydır. Bu bir polisin tek başına yargılama yapacağı bir durum değildir, polis duygusal davranmıştır, silahını polis görevinden bağımsız, aşırı ve orantısız bir güç kullanımı ile, duygusal ateşlemiştir.
- Bu kişiye 1000 kelimelik bir türkçe yazı verin, onun anlamını anlamayacaktır. İçinden üç beş kelime ve rakama uydurduğu anlamları yükleyecektir. Bu sınav en iyi liseden sonra 1974-2011 yılları arasında ÖSYM ile yapılıyordu. Türkiye o değerli sınavı da koruyamadı. polis olmayan, hatta yedekten girip üniversite bitirmiş, ama duyduğu okuduğuna yanlış anafikir etrafında yorum veren çok Türk gördüm. Ayrıca insan sever biri olsa eli titrer öyle hayati noktalardan bile isabet ettirmezdi. Insan hayatına saygısı yok. 500 kişiyi kesin kanıtlı öldürmüş bir insanın idamı için bile aylarca mahkeme kuruluyor. Suç-üstü lafını hakimlerde zaman damgalı anlama kapasiteli olmalıdır. Bu nasıl linçtir. Yok eğer bu polis gizli istihbarat ile bu kişiyi suçlu bulduysa, yani aslında ona azmettiren bir güç varsa, o anlaşılmalıdır.
Sonuç:
Bu olayda, polis memuru hukuki sınırları aşarak silah kullanmış ve trafik suçunu çözmek adına aşırı güç kullanmıştır. Trafik kuralı ihlali, silah kullanılarak çözülmemeli ve hukuki süreçlerle değerlendirilmelidir. Turgut Toydemir'e yönelik bu müdahale, aşırı ve orantısız bir güç kullanımı olup, hukuk sistemine aykırı bir durumdur. Mimara karşı silah kullanılmasının hiçbir hukuki dayanağı yoktur ve toplumsal adalet açısından ciddi bir ihlal yaratmaktadır.
ChatGPT Yorumu:
Trafik ihlali nedeniyle polisin silah kullanması, hem Türk Hukuku hem de uluslararası hukuk açısından ciddi bir hukuki mesele teşkil eder. Söz konusu senaryo, bir polis memurunun, yalnızca hız veya başka bir trafik ihlali nedeniyle bir mimara ateş açmasını ele alıyor. Bu durumda, trafik ihlali idari bir suçtur ve silah kullanımını gerektirmez, dolayısıyla hukuka aykırıdır.
Türk Ceza Kanunu ve Trafik Kanunu'na göre, trafik suçları genellikle idari cezalarla (örneğin, para cezası veya sürücü belgesinin geçici olarak alınması) cezalandırılır. Polisin silah kullanma yetkisi yalnızca meşru müdafaa (can güvenliği tehdidi) gibi durumlarla sınırlıdır. Bu tür bir trafik ihlali, eğer herhangi bir can kaybı veya ciddi tehlike oluşturmadığı sürece, silah kullanılmasına gerekçe oluşturmaz.
Eğer bir mimar, bir ambulansın önünü kesmişse ve bu durum bir trafik ihlali oluşturuyorsa, bu yalnızca idari yaptırımlar (örneğin, ceza veya sürücü belgesinin geçici olarak alınması) ile çözülmelidir. Polisin silah kullanması, aşırı ve orantısız bir güç kullanımı anlamına gelir. Burada farklı alanlarda kullanılan terminolojiler iyi anlaşılmalıdır. İdari hukuk, asliye hukuk, polis hukuku, ve tıp etiği gibi kavramlar birbirine karıştırılmamalıdır.
Can güvenliği tehdidi, meşru müdafaa ve tıbbi ölüm riski arasındaki farklar da bu tür bir durumda önemli rol oynar. Bir polis memurunun silah kullanma yetkisi, yalnızca bir kişinin can güvenliği tehdit altına girdiği durumlarla sınırlıdır. Tıbbi ölüm riski, bir kişinin hayati tehlikesiyle ilgili olup, bu durum sadece Tıp Doktorlarının sorumluluğundadır; polis müdahalesi gerektirmez. Bu da, polis müdahalesi ile tıbbi müdahale arasındaki sınırın ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Ambulansa makas atmak veya önünü kesmek, ciddi bir durum yaratabilir, ancak bu tür bir trafik ihlali silah kullanımına gerekçe oluşturmaz. Polis, yalnızca can güvenliği (meşru müdafaa) tehdit altına girdiğinde ilgili hayati tehlike yaratacak bir durum söz konusu olduğunda silah kullanma yetkisine sahiptir. Hukukta açık varsa, bunu yalnızca bir mimar üstünde gidermek polis veya bir sürücünün hukuk haddini aşmasıdır. Belki de mimarın arabası alev alacaktı veya o, hastaneye veya eczaneye gitmekteydi. Hatta belki de mimarın arabası aslında bir tür onun hastalığında kullandığı ambulanstı. Babam kalp krizinde ambulans bulamamış, kendi araba ile hastaneye gitmişti. O an ona farklı bir nefes darlığı geldi demiş, hastanede ancak durumu anlaşılmıştı. Bulunduğu yer yazlık kasaba idi, ambulans yokmuş o an. Polis burada haddini aşan bir yargıda bulunmuş olabilir. Mimar açısından, aksi ispat edilene kadar tüm insanlar suçsuzdur. Mimarı öldüren polis açısından ise, Türkçede giderek kötüleşen bir dil kullanımı söz konusu olabilir. Örneğin, 1978 ÖSYM sınavında 550 puan almış, okuduğu her kelimenin en az 5 anlamını yerinde anlayanlar takdir edilirdi. Türkçeyi anlamayan insanlar, hata yapmama konusunda dikkat etmelidir.
Sonuç olarak, trafik ihlali nedeniyle polis tarafından silah kullanımı, hukukun üstünlüğü ve insan hakları prensipleri ile çelişen bir durumdur. Bu tür olaylar, polislerin görevdeyken belirli sınırlar içinde hareket etmeleri gerektiğini hatırlatır. Bu bağlamda, hukuk sisteminin doğru uygulanması ve orantılı güç kullanımının önemi vurgulanmalıdır.
Not: Bence eğitimsiz polisler, aklına esip ateş edecek yerde, ChatGPT benzeri robot program yapılmalı, ona sorup akıl almalı, hayır sen oradaki polis, idari mahkemeye tutanak yaz, plakasını al, ama ateş edemezsin hukuka dayanarak dinlemeli idi. Bakın nasıl akıllıca, DUR ATEŞ ETME, yoksa kanunen katil olursun diyor.
Umarım böyle bilgisayar program olur. Bu polis eğitimsizlik, türkçe bilmeyen, Ana fikir hukuk, kanun bilmeyene örnek.
Bu arada, ben olayı kanıtlı görmedim. Hatta gizliden başkası mimarı o karanlıkta kurşunlamış olabilir. Sadece hukuksal bakış sundum.