50 yıl kimseyi öldürmemiş, belli bilgileri herkesten kolay anlıyor, yorumluyor, öğreniyor, madde kullanmıyor, çok yüksek eğitimli, bu kişi beyinsel sağlıklıdır. Böyle insanlara "belli değil ne yaparsın" diyen psikolog ve psikiyatristler kendi delidir, insanları kendileri ilaç bağımlısı yapmak istiyor para kazanamayan psikolog veya psikiyatristler.
Çok az insan doğuştan katil doğar, o katiller, deliler, örneğin liseden sonra ÖSYM sınavı gibi bir sınavda asla ve asla üstün başarı göstermiş değillerdir.
Madde bağımlılığı ise ayrı bir durumdur, Atatürk o yaşında madde bağımlısı olsa, o artık Atatürk değil bambaşka kişilik davranışta bulunurdu.
O şöyle başarılı öğrenci idi vaktiyle ama anarşist katil şunları yaptı deyip, "madde kullanıyor" demeyen, gerçeğin tümünü saklayan bir uzman da suçludur. Madde bağımlısı koruyanlar, başarılı insanı kıskananlardır.
Gerçi youtube videoların yarısı yapay videolar, gerçek olmayan cinayetler. Gerçek cinayet hikayeli 100 tane video haber bulun, 99% oranda, katil ilaç bağımlısı, ilaç bağımlısıdır. Neredeyse hepsi erkekdir.
Doğuştan beyin hasarlı çok çok az insan katil. Belkide onlar hep öyle, çocukluktan itibaren planları belli, ilaç bağımlısı ise genellikle 20 yaşa yaklaşırken ilaç madde bağımlısı oluyor, gittikçe çok kötü maddelerle beyni her türlü cinayet işlemeye yanlış bakamıyor, bu insanların çoğunun kaybedecek bir başarı geçmişleri, biyografileri de çoğunlukla asla yoktur.
- Hayvanlar bile, alın salyangoz besleyin, görün, eğitim almadan bile, katil olmuyor, bebek salyangoz bakıyor. Kutusuna hatta başkasının bebeğini koyun, yine öldürmüyor, yardım ediyor, yiyeceğini paylaşıyor. Bildiğimiz hayvan bu.
-Gerçi salyangozlar da tıpkı insan gibi, belli estetik veya genetik tercihleri var, sağlıklı salyangoz tercihleri var, mesela kabuğu ışıkta parlak, altınsı sarı, başı güzel salyangoz birbirini tanıyor, hatta daha bir aylıkken tanıyorlar. Üvey aile seçerken bile belki kimyasal koku, beyaz tenli sarışın salyangozlar günün önemli vaktini birlikte geçiriyorlar. 17 tane koyu tenli, tam siyah değil koyu renkli salyangoz ve 3 tane beyaz tenli salyangozu aynı kutuya koyun, ayrı koyun. Kesinlikle o üç sarı renkli biraya geliyor saatlerce duruyorlar. Irkçılar, ancak birbirine saygılılar, yemeklerin önceki ilk sahibine saygı duyuyorlar. Tırmanırken bebeklere yardım ediyorlar. Nedense, beyaz tenli, sarı parlak kabuklu salyangoz u daha çok seviyorlar, kolluyorlar. Bu arada koyu renk olanlar daha dayanıklı, belki bana öyle rastladı.
-İnsan beyni kendi bu kadar cinayetleri işleten yapıda değil demek istediğim. Ancak ilaçlar, reçete ile veya reçetesiz veya madde kullanımı, insan beynini bozuyor, katil yapıyor, normal hayvan dan çok beter korkunç yapıyor.
Psikolog ve psikiyatristlerin yaptığı tedavi ile aksine bazıları deli oluyor. Beyni bozuk birini hiçbir psikolog Psikiyatri Uzmanı düzeltemiyor. Öyle olsa, onlar kendi ilaç içip liseden sonra ÖSYM sınavı başarılı olurlardı. Şu anda, beyni doğal iyi olan birinin beynini, daha iyi yapacak, ilaç madde yoktur.
Uyuşturucu mutluluğu vermek, tedavi değildir. Eğitimde hiçbir ilaç başarıyı artıramıyor. Yok bir insanın sınav başarısını artıran ilaç. Pek tabii uyuşturycu, alkol bile yalancı mutluluk verip herşeyi unutturabilir kısa süre için. Beyini bozmak kolay. Uzun vadede çözüm ilaç yoktur beyine yüksek faaliyet kabiliyet verecek.
Çağın en büyük illeti madde bağımlılığı dır. Maalesef psikolog ve psikiyatristler kendileri insanları bağımlı yapmak istiyor.
Doğuştan katil beyinliler neden cinayet faili olmuyor?
Doğuştan katiller, henüz daha birçok yetenek, eğitim seviyesine gelmeden, güdüleri öyle mevcut ki, gerek aile içinde gerekse toplumda kolayca biliniyorlar, ayrıca doğuştan katiller caniler, beyin olarak asla çok zor sınavlarda, örneğin liseden sonra ÖSYM sınavı gibi sınavlarda çok başarılı olamıyorlar, eğitim alamıyorlar, bilimsel eğitim zekaları normalin altında oluyor, hesap yetenekleri analiz yetenekleri bilimsel sınavlarda çok düşük oluyor. Hatta, bu kişiler bilimsel kaynakları yorumlama da bile komik yetersiz oluyorlar. Kendi gibileri bulup, gerçek sınavları yok edenler dejenere edenler olarak çeteleşiyorlar. Onları hemen daha reşit olmadan bile damgalayabiliyorum.
Ancak ilaç bağımlıları, madde bağımlıları, genellikle adolesan dönemde ilaç madde bağımlısı oluyorlar, o güne kadar normal eğitim alıyorlar, sırdaş oluyorlar kötülük yapacak konularda bile ilerliyorlar.
İlaç bağımlısı biri için psikopat deli şizofren paranoyak sözleri yetersizdir. İlaç bağımlısı tüm beyinsel hastalıkları aynı anda bilinmeyen bir halde ortaya çıkarabilir. Oysa doğuştan gelen hastalıklar bazı belirteleri ağırlıklıdır. Çağımızda şizofren, paranoyak, psikotik gibi tanımlamalar sadece uydurmadır. İlaçların maddenin etkisiyle tüm bu hastalıkların değişik kombinasyonları, veya bambaşka bir anormallik oluşup kişinin başkalarına zarar vermesine, öldürmesine neden olabilir.
Türkiye değil, tüm dünya haberlerde, cinayet işleyenler hep ilaç madde kullananlar. Çoğu çok küçük yaşta ilaç madde kullanıp hasarlı beyinle her suçu işliyorlar.
Bu arada bahsi geçen suçlanan ilaçlar pek tabii, kalp, tansiyon veya bazı endokrin ilaçlar değil. Beyine etki eden tür ilaçlar, madde kullanımı her tür cinayeti işletir.
Psikiyatri ve psikoloji alanı maalesef hiçbir madde bağımlısı iyileştiremiyor, aksıne kendileri sağlam insanları ilaç bağımlısı yapıyor çoğu kez. Beyini eriten yöntemler ise, belki o kişinin ilaç bağımlısı olmasını azaltabiliyor, ancak beyni eritilen birinin hangi suçlara eğilimi yaratıldı, korkulması gerekir. Bence beynini eritmek suç bir işlemdir, o insanları öldürmek gibidir. Ben çocuğum olsa, pek tabii korur ilaç bağımlısı yapmazdım asla ve asla.
Ama olaki ilaç bağımlısı oldu, devlet zulum etti, psikolog ve psikiyatristler onu ilaç bağımlısı yaptı, o durumda, beynini eritin demem, ölmesini tercih ederim.
Bazıları anne karnında ilaç bağımlısı oluyor, kürtaj olmalı böyle anneler.