Evvelce şirketler diplomalı genç severdi. Şimdi ise hepsi sahte diploma alıp az ücrete çalışacakları arıyor. Hatta belki de sahte diplomalı, ucuza çalışan gençleri gerçek diplomalıya tercih ediyorlar. Sahte diploma, uzun vadede eğitimli kişilerin görüşlerinin değil, sahte diplomalı kişilerin görüşlerinin ülkede yönlendirici olmasına neden olacak.
Sağlık Bakanlığında dolandırıcı TUS sınavlılar, gerçek liseden sonra ÖSYM ile Tıp Doktoru olanların değerli görüşlerini böyle susturmuştu. Ki bir vatan hainliği idi.
Aslında şirketler etrafta anlık işler yapanı seviyorlar. Türkiye’de çok üniversite açılması olayı çözümlemez; çünkü o eğitimler, dünya standardında yaratıcı insan yetiştirip takım kurmayı planlıyor. Oysa Türkiye’nin o düzeyi yok ve planı da dışarıdan teknoloji almak. Yani üniversitelerin yarısı, Türkiye’de değil başka ülkelerde gerekli insan kaynağı için eğitim veriyor.
“Overqualified” meselesi de var. Türkiye’de çoğu şirket, takım çalışması açısından üniversite mezununa pratikte ihtiyaç duymuyor; diplomasına tabii ki ihtiyaç duyuyor, ama onun da sahtesi var. Bu yüzden bir diploma için yüksek maaş vermiyorlar.
Türkiye teknolojiyi yaratmak zorunda değil; Amerika yaratmak zorunda. Mars’tan mı öğrenecek? Tabii ki kendi en tepede ve kendi yaratıcı olmak zorunda.
Birçok insan Türkiye’de bu ortamda “Çocuğum çalışmaz, mutsuz olur” diye çocuk bile yapmıyor. Ortalama bir işte düşük maaşlı çalışmak, overqualified biri için işkencedir.
Eğer bir kişi liseden sonra yüksek puanla üniversite kazanmışsa, tavsiyem:
-
İngilizcesini ilerletsin.
-
En az 2 yıl bilgisayar mühendisliğini sofrada ek meze gibi mutlaka öğrensin.
Yani neredeyse 3 üniversite mezunu olun diyorum. İngilizcesi, 4 yıl üniversite okumuş bir İngilizce öğretmeninden daha iyi olacak.
Ayrıca, 2 yıllık bilgisayar programcılığı eğitimi ile en az master düzeyinde bilgisayar program geliştirme projeleri yapabilecek ve kendi alanında da en az 4 yıl lisans diploması olacak. Bu alan yüzlerce üniversite bölümünden biri olabilir.
İş ararken hatta, bilgisayar biliyor diyecek, ama öbür mezuniyetine iş arayacak, bilgisayar yönüyle cila çekecek.
Amerika seviyorsa araba kullanmayı da sevecek; ehliyeti olacak. Sportif olacak. Dünya görüşüyle sevilesi bir kişiliğe sahip olacak, yalan değil, yalan sökmez.
Bence bu durumda ve çalışkan biri, yurt dışından da iş bulabilir. Hangi işe başvurması gerektiğine bakar, ona göre ilerler. Bunları yapacak insanın çok uzun süre hiç para kazanmayacağı, baba parası yiyeceği aşikardır.
Türkiyedeki tüm üniversite sonrası sınavlar dolandırıcıdır ve garantisi yoktur, KPSS, TUS, Hukuk fakülte mezuniyet sonrası hukuk sınavı, öğretmen uzmanlık sınavı, hepsi istisnasız daha 30 sene iktidar parti farketmiyor, dolandırıcık sınavlarıdır. Türkiye de sahte diploma sayısı on binlercedir. Unutmayın, bir gün bile sürmüyor. İş sarpa sarınca onbinlerce kişinin Türkiye de sahte diploması tepenize binmeye herzaman hazırdır. Başvuracağınız şirketlerin kilit diplomaları sahtedir, en azından size o açıdan diplomanızın getiri olmaz.
Tabii, sahte diplomanın güncel hayata etkisi nasıl oluyor, bu post onu da vurguluyor.Liseden sonra hakkıyla üniversite giriş sınavda yüksek puan almış biri-sınavdan diyorum, lise notu çok katkıdan değil-bu dolandırıcı sınava dolandırıcılığa uyum sağlaması mümkün değildir. Bu 3 üniversite bitirmek kadar donanımı yaparsınız, korkmayın.
En azından ölürken içiniz rahat gidersiniz, hayatın bütünü size bir anlam vermiş olur. Türkiye de daha 30 yıl bu sahtecileri, KPSS, TUS, Hukuk fakülte mezuniyet sonrası hukuk sınavı, öğretmen uzmanlık sınavı, üniversite sınavı sahtecileri yok etmek mümkün değildir. Güçlü iktidarlar değişsede sanmayın size uyar.