Devletin vurguncu çetesi: vesayet davası hâkimi, vali, milli eğitim müdürü
İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi vesayet davası hâkimlerinin kaç tanesi gerçek hukuk fakültesi diploması sahibidir, ilan etsinler.
Hukuk fakültesi mezunu olmayan biri ne bok yese hâkim olamaz. 2017’de çıkan soru çalıntılı hukuk sınavı, hukuk fakültesi diplomasızların gerçek diplomalılara düşmanlıkları ile oluşmuştur. Kendinin hukuk fakültesi diploması yok veya sahte, kalkmış öbürüne 2017’de başlayan hukuk sınavını soruyor. Utanmaza bak. Hukuk fakültesi diplomasının ve liseden sonra ÖSYM sınavının önemini yok etmek için soru çalıntılı sınavlar çıkarıyor.
TUS sınavı nasıl soru stokları çalıntılı ise, 2017’den sonra çıkan ve gerçek hukuk fakültesi mezunlarının girdiği sınav da soru çalıntılı başka türlü sahteciliktir.
Vesayet davası hâkimlerinin kaç tanesi sahtedir, bunu gazeteciler araştırsın. Ayrıca vesayet davası hâkimlerinin nasıl masum insanlara, devlet hastanesi beyinsiz psikologlarla organize halde, iftira “hastadır” raporları verdirip banka paralarını, gayrimenkullerini vesayet davaları üstünden çaldığını, gasp ettiğini veya başka şehirlerdeki valilere, milli eğitim müdürlüklerine, inşaat firmalarına peşkeş çektiklerini ortaya çıkarmalılar.
Hâkim, çok sağlıklı insana “hastadır, işlerini yapamaz” raporu verilsin diye organize ediyor Erenköy Hastanesi ve İstanbul Adli Tıp’ın beyinsiz psikoloji çalışanlarıyla. Tapuya şerh koyuyor vesayet hâkimi Ali Topaloğlu iftiralarla. O şerh sayesinde Vali Baydaş ve Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe mağdurun tapulu yerinin parasını aylarca ödemiyor ama inşaatçılara o mağdurun arsası peşkeş çekiliyor. En az 4 milyon TL’sini piç ediyor bu devlet içi vesayet davası ve kamulaştırma-paraya vurgun çetesi, hırsızlar.
Anladığım kadarıyla vesayet dava hâkimi olmada bir kanun açığı var. O nedenle masum insanlara Adli Tıp ve devlet hastane heyetlerinden iftira “hastadır” raporu verilmesi vesayet hâkiminin maaşını artırıyor. Bu durum, yani masum insanlara heyetlerden iftira hasta raporu verilmesi, asliye hukuk hâkimlerine ekstra maaş katmıyor. O nedenle özellikle vesayet davası hâkimlerinin üst yazısı ile devlet hastanelerinde heyete girenlere iftira ile psikoloji çalışanları “hastadır” raporu veriyor. Beyinsiz Adli Tıp ve devlet hastanesi psikologlar.
Vesayet davaları ile sağlam, dünyaca üstün başarılı, değerli bilim insanlarına, sağlıklı insanlara iftira “hastadır” raporu verenler cezalandırılmalıdır. Ey Milli Eğitim Müdürü, o senin sahte diplomalarınla bok değilsin. Bok olsan liseden sonra doğru dürüst bir yer kazanırdın ÖSYM ile; öğretmenlik gibi osuruk meslek değil. Öğretmenliğin hepsi düşük, matematik ÖSYM yüksek puan alamamışsın, beyinsiz. 150 puan alabildin mi? Bari o sahte olmasa. Çocuklarına da değerli insanların malı nasıl vurgun olur, hırsızlık öğret. Karın ne bok senin? Hırsız kafanı o mu yaptı? Orospu çocukları hâkim Ali Topaloğlu ve Halil İbrahim Akmeşe el ele değerli insanların parasını, malını gasp edip inşaatçılara peşkeş çekiyor. Osuruk Halil İbrahim Akmeşe, ulan senin anan baban daha liseden sonra üniversiteye gitme, kazanma nedir sokak iti kadar bilmezken, bu ülkeyi ben düzelttim bilimle.
Ne bok senin anan baban ne üniversite kazanmış, okumuş. Senin yaptığın bok varsa beyinsiz anan baban değil, benim yaptığım Türkiye sağladı. Hırsızlık öğrenmişsin demek o beyinsiz ailenden, çocuklarına da onu öğreteceksin. Tıp o dönemde zordu, kazanamamışsın; matematik puanın tıp yetecek kadar değil, düşük. Beyinsiz düzeylerde ancak okuyup değerli bilimcilerin malını gasp ediyorsun.
NE YAPTIĞINDAN HABERİN VAR MI Halil İbrahim Akmeşe. SENİ ORALARA KOYAN DEĞERLİ BİLİMCİLERİN PARASINI VESAYET HAKİMİ İLE VESAYET ALTINA ALDIRIP, TAPUSUNA ŞERH KOYDURUP MALINI, EN AZ 4 MİLYON PARASINI AYLARDIR GASP EDİYORSUN. BOYUNDAN BOSUNDAN İNSAN GÖRÜNÜMÜNDEN UTAN.
Gel sen şimdi bunu şikâyet edecek avukat bul, savcı bul. Böyle organize gaspçı hâkimi, milli eğitim müdürü, valisi. Bunlar avukatları ve savcıları da tehdit ediyor. Tek bir avukat, tek bir savcı bu hırsızlarla mücadele etmiyor. Bu çete ile uğraşmak tabii ki zor. Bunlardan her bok beklenir. İstanbul da bir savcıyı tehdit ediyor, sürdürürüm seni diyor bu davada masum gasp ettiği veya ekstra aldığı maaşı korumak için.
Meseledeki arsaya karadeniz bölgede bir şehirde, Milli Eğitim Müdürlüğü istimlak koymuş, değer biçmiş, taşınmaz ve arsanın 6 ortağına bedel ödenmeli demiş. Orada ilkokul yapacakmış, veya genişletmek istiyormuş okulu. Ama o okula bitişik arsanın, 6 mirasçıdan biri çok sağlıklı ve dünyaca önemli başarılı bilim insanına, orospu çocuğu hakim Topaloğlu, İstanbul Adli Tıp Psikoloji ve Erenköy Hastanesi Psikoloji çalışanı kıskanç beyinsiz psikologlar elele iftira rapor vermiş.
Topaloğlu İstanbul hastanelere iftira hastadır rapor verin yazılar üretmiş. Zaten Vesayet davayı dolandırıcıkla açmış hakim. Öyle bir davayı açmak için yalanlar uydurmuş, bilim insanını zorla evinde proje yaptığı bilgisayarından koparmış, hastane hastane sürükletmiş gerek yokken rapor al tutturmuş, hastanelerde, başbakanına omuz atılan bir ülkede, bilim insanına hakaret edilmiş, bilim insanının çok sağlıklı çıktığı tüm raporları çöpe atıp, başkalarının raporları ile dolandırıcılık iftira yapmış hakim.
Başbakanına omuz atılan bu ülkede Adli-Tıp Başkanı Öğr. Üyesi Hızır ASLIYÜKSEK a mı kalmış bu değerli insanın güvenliğini korumak, veya başkan bile olsa beyinsiz adli-tıp psikoloji çalışanlarına beyin nasıl eklesin.
Bilim insanı diyor ki, bu davanın tümü suçtur, Adli-Tıp başkanı Hızır ASLIYÜKSEK kendi girsin, soruları çalmadan benim yanımda noter huzurunda, o beyinsiz psikologlarından sağlıklı rapor alamaz. Ne bokum orada başkan. Kendi sağlıklı çıkmıyor en şart psikoloji testlerde, ne bokuma orada Adli-Tıp başkanı olmuş beyinsiz psikoloji çalışanlara.
O adli-tıp psikologların bir tanesi bile soruları çalmadan en önemli psikoloji testlerinde noter huzurunda sağlıklı çıkamıyor ki. Neden bu bilim insanı müfettiş hem bunları açıklıyor da Hızır ASLIYÜKSEK Adli-Tıp PSİKOLOJİ ÇALIŞANLARIN SORULARI ANCAK ÇALDIKLARINDA BİLEBİLECEĞİ GERÇEĞİ KAPATIYOR.
Adli Tıp başkanı ve bu bilim insanı, Amerika da bir yerde, noter huzurunda en önemli psikoloji testleri yapsalar, Hızır ASLIYÜKSEK düşük zekalı veya hasta, ama bu değerli bilim insanı Hızır ASLIYÜKSEK DEN on kat sağlıklı çıkar. Ama Adli-Tıp psikoloji çalışanları aynı testi yapsa, herşeyden önce ortamı sağlamaz, işkence ortamı yaratır, ve kesinlikle iftira hastadır raporu üretir adli-tıp. Adli-Tıp psikoloji çalışanları maalesef beyinsiz. Ama neyseki adli-tıp laboratuarlar Türkiyede hayrettir iftira sonuç atmıyor. Erenköy Hastanesinin de laboratuarı düzgün çalışıyor, ancak onun verdiği sağlıklı raporu hastane kendi çöpe atmış.
Adli-Tıp kurumu 2025 yaz aylarında kongre düzenlemiş de, almanya dan bilim insanları gelmişte , bok yapmış. Ulan İstanbul adli-tıp başkanı sen bok olsan o almanyadan çağırdığın insanların Amerika dan hocası bilim insanına (beyinsiz geri zekalı, tıp fakültesi isteyip kazanamamış psikologlarınla) iftira attırmazdın, sana mı kalmış kim ne boktur anlamak, kongre düzenlemek dünya biliminin ivme insanlarını bilmek, sana mı kalmış.
İstanbul Adli-Tıp gerçek bilim insanı tanıyacak düzey bir bilim yeri değildir. İstanbul Adli-Tıp gerçek bilimcileri kıskanan dünya utancı iftiracı yerdir. Senin kongrene gelenlerden önce onların hocası, onlardan yüksek dünya bilimciye, değerli bilim insanına iftira yaptırmazdın. Nasıl olur derdin, adli-tıp kongresinde olanlar onun bilimi ile gelişti, ne demek adli-tıp beyinsiz psikologlarına mı kalmış o değerli insana soru sormak, o ancak adli-tıp da danışmandır derdin.
O Almanya ya bile o iftira attırdığın değerli bilimcinin çalışmaları ile yaranmışsın. Utanmaz adli-tıp başkanı seni, o bilimcinin kredisini çalıp, birde ona beyinsiz psikologlarınla iftira attırıp, Vesayet Davası dolandırıcı hakimi Topaloğlu ile bir olup gerçek bilim insanının parasını gasp edenlerle çete olmuşsun.
Birde utanmadan kongrede ağzına bilim lafını almış, kongre düzenlemişsin. Gerçek bilimci düşmanı seni.
Amaç sağlıklı insanın karadenizdeki şehirdeki tapusuna istanbuldan şerh koysun ve Akmeşe nin o kişiye para vermemesıne bahane olsun. Eğer Adli-Tıp ve Erenköy Ruh ve Sinir hastalıkları psikoloji çalışanları iftiracı, beyinsiz dolandırıcı olmasa, bir hakimin iftirası mesela Amerika da çok zordur. Hakim kuklası bu liseden sonra ÖSYM beyinsiz psikoloji çalışanları işte iftira raporla hakime yardım etmiş. Ve hakim bu kişinin mallarının parasını kendine vermeyin diye tapuya kolayca şerh koymuş. Dolandırıcı hakim Ali Topaloğlu, sadece o hastaneyi baskı altına almıyorki , tüm devlet hastanesi psikologlar satılmış beyinsiz kukla; itiraz ediyorsun, tamam o halde bu defa adli-tıp a git rapor al diyor, hele Adli-Tıp, orası bu gibi dolandırıcı hakimlerle elele çalışan iftiracı yer. Yani git rapor al tutturması dolandırıcılık.
Bir savcının, bu kişinin bir suçu yok, başka insanlardan rapor istemiyor da, neden bu kişi ile uğraşıyor Topaloğlu, demesi lazım. Hakim Ali Topaloğlu Vesayet Davası kendi yok olmalıdır. Bu kişinin heyet raporu almaya zorlanması, ChatGPT ye göre komplodur Vesayet Davası, elele hastanelerden iftira delil olsun diye rapor al tutturmuştur hakim.
Bu kişi hakimin yolladığı yerlere sadece ona iftira atılsın diye sürüklenmiştir.
Vesayet Davası Hakimi Ali Topaloğlu hapise atılmalıdır. Savcılık Ali Topaloğlu hakimi hapise attırmalıdır. Savcılık, Vesayet Davası dolandırıcıkla açılmış, gereği olmayan davadır demelidir. Tekrar heyetlere yollamanın anlamı yoktur. Vesayet Dava iftira delil üretmek için açılmış dolandırıcı davadır. Ayrıca adli-tıp ve erenköy hastaneleri psikoloji çalışanları eğitimsiz, liseden sonra ÖSYM sınav yetersizdir.
Asıl bu değerli bilim insanı o beyinsiz psikologlara test yapsın, gitsin hastanelerde beyinsiz psikologlara müfettişlik yapsın, beyinsiz psikologların beyinsizliği çıksın, vatan ondan fayda bulur.
Türkiye’de hiçbir matematik öğretmeni öğrencisinin ÖSYM matematik alanı puanını alamıyor. Beyinsiz kıskanç öğretmenler, vatan hainleri. Türkiye’yi bunun gibi hırsızlar batırıyor. Matematik öğretmeni olsan ne bok yazar, vatan haini seni, değerli bilim insanlarının parasını malını çalan kıskanç hırsız öğretmen bozuntusu milli eğitim müdürü. O kamu yönetimi eğitimin de dolandırıcılığın, sahteciliğin bir çeşidi. Beyinsiz, git kendin gibi sahtecileri kandır. Bok olsan daha yüksek ÖSYM puanın olurdu liseden sonra.
Valinin karısı huzurevini ziyaret etmiş. Vesayet davasından sonra oraya atılanların da malını gasp etmek için çeteleştiğine inanıyorum vali. Ne bokum vali ise, vesayet hâkimi Ali Topaloğlu ile bir şehirden öbürüne giderek masum ve sağlıklı insanlara iftira atıp “hastadır” raporu verdirip mallarını ellerinden alıyor, gasp ediyor.
Bunun çete ortakları Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları psikoloji çalışanları ile İstanbul Adli Tıp psikoloji çalışanlarıdır. Bu kurumlar hırsız gaspçı çetenin iftira rapor üreticisidirler. Bu iki iftiracı kurum dünyaya ilan olmuştur.
Evvelden işkenceci Türk polisi meşhurdu, o geride kaldı.
Şimdi Türkiye’nin vesayet davası işkenceci hâkimlerle el ele, Adli Tıp ve devlet hastanesi psikolog çetesi var.
Vesayet davası hâkimi Ali Topaloğlu, İstanbul Sulh Hukuk vesayet davası hâkimi kaç yılında, hangi ÖSYM puanı ile hukuk fakültesini kazanmıştır? Kaç yılında hukuk fakültesi diploması almıştır? Hakimliğe hangi yıl, hangi atama ile atanmıştır? Yoksa o da temizlik işçi memuru iken hâkimliğe mi geçmiş?
Gerçek sınavlı, gerçek diplomalı, dünya başarısı çok nadir başarılan, gerçek bilim insanlarına iftira “hastadır” raporu organize ettiren bu vesayet davası hâkimler cezalandırılmalıdır. Ayrıca İstanbul Adli Tıp, Lütfi Kırdar Devlet Hastanesi, İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları’nın (vesayet davası hâkimi imzalı üst yazılı heyet raporunda görevli) psikoloji çalışanları da organize iftiradan cezalandırılmalıdır.