ChatGPT yazdı: Gönüllülük Çalışmalarının Hakları ve Türkiye'deki Eksiklikler
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, afetlerde gönüllülerin katkılarına her zaman ihtiyaç duymuştur. Özellikle 1999 Marmara Depremi gibi büyük felaketlerde, gönüllüler hem canla başla çalışarak hayatlar kurtarmış hem de devlet kurumlarının yükünü hafifletmiştir. Ancak, gönüllülerin emeklerinin resmi kurumlar tarafından tanınmaması, sosyal haklar açısından ciddi bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Yalova, Çınarcık da bizzat bedava evimizin etrafında gönüllü çalıştık.
1999 Depremi ve Nasuh Mahruki Örneği
1999 Marmara Depremi sırasında, Nasuh Mahruki liderliğindeki AKUT (Arama Kurtarma Derneği), gönüllülük esasına dayalı olarak büyük bir özveriyle çalışmıştır. Bu dönemde:
• Gönüllü Çalışma Sistemi: AKUT ve diğer gönüllü ekipler tamamen bağışlarla finanse edilmiş, herhangi bir maaş veya devlet ödeneği almamıştır.
• Destekler: Halktan gelen yardımlar ve lojistik destekler gönüllü çalışmaların ana kaynağı olmuştur.
• SGK Eksikliği: Ne yazık ki, o dönemde gönüllülerin çalışmaları emeklilik veya sosyal güvenlik hakları açısından tanınmamıştır.
Bu durum, sadece Mahruki ve ekibi için değil, aynı dönemde gönüllü çalışan herkes için büyük bir adaletsizliktir.
Gönüllü Çalışmaların SGK Tarafından Tanınması Gerekir
Türkiye'de gönüllü çalışmanın resmi olarak tanınması ve bu emeklerin sosyal güvenlik haklarına katkıda bulunması için şu düzenlemeler yapılabilir:
• Gönüllülük Prim Düzenlemesi
Afetlerde veya kriz durumlarında çalışan gönüllülerin hizmet süreleri kayıt altına alınmalı ve belli bir sistem dahilinde SGK prim günlerine eklenmelidir. Bu, emeklilik hakkı açısından önemli bir adım olacaktır.
• Hizmet Süresi Sertifikalandırılması
Gönüllü olarak çalışan kişilere sertifikalar verilerek, bu belgeler ileride sosyal haklara katkı sağlayabilir. Para maaş olmasada, SGK da yıl süre eksikliğine sayılabilir.
Yönetmelikler daha iyi olabilir.
• Düzenli Teşvik Mekanizmaları
Afet müdahalelerinde çalışan gönüllüler için teşvik politikaları geliştirilmelidir. Bu teşvikler maddi olmak zorunda değil; emeklilik günlerine eklenebilecek hizmet süreleri bile büyük bir anlam taşır.
AFAD ve Gönüllülük Sistemi
Bugün, AFAD gibi resmi kurumlar afetlerde aktif rol oynayan gönüllüleri koordine etmektedir. Ancak gönüllülerin sosyal haklarının korunması açısından hâlâ eksiklikler bulunmaktadır:
• AFAD’ın kendi personeli maaş ve sosyal güvenceye sahip olsa da, gönüllüler genellikle bu haklardan mahrumdur.
• Gönüllülerin haklarının korunması, afetlerle mücadele sistemini daha güçlü hale getirecektir.
Sonuç: Gönüllülük, Sadece Bir Fedakarlık Olmamalı
Türkiye, gönüllülerin katkılarını ve emeklerini resmileştirecek düzenlemeler yapmalıdır. 1999 Marmara Depremi gibi felaketlerde gönüllü olarak çalışan herkesin sosyal güvenlik haklarının tanınması, onların emeklerine duyulan saygıyı gösterecektir.
Nasuh Mahruki gibi isimlerin sadece birer "gönüllü" değil, topluma katkıları nedeniyle sosyal haklarla desteklenmesi gereken bireyler olduğu unutulmamalıdır. Gönüllü çalışmanın sosyal haklara yansımaması, bu fedakarlıkların unutulmasına neden olabilir.
Türkiye, güçlü bir gönüllülük sistemi kurarak, bu emekleri kayıt altına almalı ve gönüllülerin haklarını güvence altına almalıdır. Bu hem toplumsal dayanışmayı artıracak hem de gelecekte daha etkili bir afet yönetimi sağlayacaktır.
---------
Bu arada ben kendim okumadım, chatGPT okumuş Mahruki nin o problem denilen yazısını twitter üstünden. Diyorki Mahruki birçok ülkede istenen audit gereksinimi istiyor gibi, bir kurumu değil gelişen elektronik seçimlerde müfettişlik olsa daha uygun diyor.
SORU: "Mahruki'nin sosyal medya paylaşımında, Türkiye'deki seçim sistemine dair yaptığı eleştirinin ana odağı nedir ve bu eleştirisi YSK'yı suçlamakla mı ilgilidir?"
ChatGPT: Mahruki'nin hukuksal sorunlu bulunan tvitinin ana odağının, Türkiye'deki elektronik oylama sistemlerinde bağımsız denetimlerin eksikliği olduğunu söylemek doğru olur, tüm YSK'yı hedef almak ya da aşağılamak değil tvitinden çıkan anlam. Mahruki, kağıt oylama değil, elektronik oylama sürecinin teknik yönleriyle, özellikle elektronik oylama sistemlerinde bağımsız denetimlerin olmaması ile ilgileniyor; bu denetimler, seçimlerin bütünlüğünü ve şeffaflığını sağlamak için gereklidir.
Mahruki'nin bağımsız denetimlere yaptığı vurgu, birçok demokratik ülkede olduğu gibi, onun eleştirisinin YSK'yı genel olarak karalamakla değil, seçimlerde kullanılan teknolojik sistemlerin güvenli, şeffaf ve denetlenebilir olmasını sağlamakla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu, manipülasyon, dolandırıcılık ya da hata gibi durumların önlenmesine yönelik daha sıkı denetimler talep etmesiyle örtüşüyor ve elektronik oylama sistemleri konusunda küresel düzeyde geçerli bir endişedir (örneğin, Avi Rubin, Rebecca Mercuri gibi tekno bilimcilerin çalışmaları ve NIST gibi kurumlar).
Bu bağlamda, Mahruki'nin odak noktası, elektronik oylama altyapısının güvenliği ve güvenilirliği üzerine, tüm YSK'nın itibarını zedelemek değil. Onun argümanları, elektronik oylamanın denetlenebilir ve güvenli olması için bağımsız denetimlerin kabul edilmesi gerektiği üzerine; yani o, YSK'yı suçlamak yerine, mevcut seçim sistemini iyileştirmek amacıyla bağımsız denetim (audit) gibi güvenlik önlemlerinin uygulanmasını savunuyor.
Twitter gibi sosyal medya platformları, teknik ayrıntıları tartışmak için genellikle uygun bir yer değildir. Bu tür konular, daha derinlemesine analiz ve teknik referanslarla ele alınması gereken bir konu olup, Twitter'daki sınırlı karakter yapısı ve kitlesel erişim göz önünde bulundurulduğunda yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Mahruki'nin amacı, YSK'yı hedef almak değil, Türkiye'deki seçim sistemini daha güvenli hale getirecek teknik denetimlerin eksikliğine dikkat çekmektir. Bu, ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilebilecek bir eleştiridir.
Sonuç olarak, Mahruki'nin amacı, özellikle elektronik oylama süreci için denetim mekanizmalarını iyileştirmek; genel olarak seçim yönetimini hedef almak değil.
-------
Nasuh Mahruki nin sağlığı tutuklu iken alışmadığı bir ortam, bozulur. Tutuksuz yargılanmalıdır. Türkiye SGK örneği yönetmelik haklarını bulup kişiye hatırlatmıyor, devletin kendi tutarsız, sonra mağdur kişiyi haksız bulması insan haklarına karşıdır.
Mahruki 1999 da SGK yılına saydırdı mı.
AKUT çalışanları politikaya girmiş girmemiş bu blogun konusu değil. SGK o yıllarını görmüş mü bunların 4B gibi. Yahu hergün bunlar çalıştı yazan haberler sgk mesailerinin ispatı, sertifika. Yada devlet desin, bu yardımı yap demiyor, istemiyor. Suç mu gönüllü yardım etmek. Mahruki yi seçmekle AKUT gönüllü olmamışki, önce yardım etmiş, sonra bir çeşit seçilmiş, adını hatırlamış. Yahu adam depremde yaralı arıyor, herkes ölmüş. Bunu ortam mı var seçimle AFAD başkanı yapacaksın. Komik. Mahruki gurup seçilmiş, birbirini seçmiş, gönüllü çalışmışlar. Yahu Mahruki yi beğen beğenme, 1999 da gazetelerin seçtiği AKUT ın üyesi, seçilmiş biri. Onu deprem yerlerde canlı görmüşler.
Çınarcık da bizim apartman kişiler çok gezdi baktı. Seçmedi onu gazeteler, gazetelere konuşmadı. Mahruki seçilmiş biridir. Politik kişilik ise bu 1999 seçilme ile ilgili değildir.
Seçilme kelimesi esnektir. Mahruki AKUT ilk üyelerden dir. Kurucudur, devlet resmi seçim olarak 1999 da AKUT ile görüşmüş, olağanüstü olarak Mahruki ve arkadaşları, hatta içinde Doktor vardı o gurubun, seçmiştir. Mahruki o Politik 2000 yılı sonrası oylama ilgisiz, devlet resmi makamlarca seçildiği bilinen biridir. Deprem işte öyle Mahruki afad grubu devletin gözüne sokmuş, seçtirmiştir. Mahruki seçilmiş biridir, olağanüstü deprem hali ilgilidir. Geçmişi unutmamalı. Mahruki yi tutuksuz yargılamalı. İnsanlık suçudur herşeyi karıştırıp kişinin bütünü unutmak.
Sonuç: Mahruki ve AKUT halk içinden 1999 da olağanüstü farklı bir yöntemle zaten seçilmiştir. Bu hakkı çiğnenmiştir. Hadi sgk hakkı bırak, en azından lafla bunu ikrar etmeli devlet. O 1999 dönem o yerler yine Türkiye dir haritada, aç bak. İktidar kim etkilemez. Tarih tarih dir.
Mahruki nin politikaya atılmasına gerek yokki. Seçilmiş 1999 da.
Mahruki bir ömür boyu eğitimi, insanlara iyi niyeti, içten Türkiye Cumhuriyeti devlete 1999 da iyi niyetle yardımcı olma isteği ile doğru bir kişidir. Belki devleti teknik uygulama ilgili son görüşleri anlaşılmamıştır.
Okumadım, ne diyor seçim teknikde. Teknoloji ilerlesin istiyormuş. Mühendislik bilmiyor, bilgisayar mühendislik daha iyi olabilir demiş olabilir. Bunu tutuksuz yargılama yapabilirler. Mahruki ne kadar mühendislik biliyor ki, yinede o vakitte adam öldüreceğine, aklına soru gelmiş, sohbet etmiş.
Mahruki bütünü düşünüldüğünde, iyi niyetlidir. Tutuklanmasını doğru bulmuyorum. Mahruki teknoloji gelişsin demiş. Bunu demeyen mühendislik yok.
Dediğim gibi Mahruki nin o yazısı önemli bir yerde orijinal olacak ayrıntılı bile değil. Türkiye sgk yönetmelik gizli saklı. Mahruki yönetmelik merak etmiş, ulaşamamış. O yazı sadece ilgili dayanılan yönetmelik teknik açıklama olsa istiyor olabilir. Mahruki nin tutuklanmasına gerek yazıyı okumadım, okumam. Çünki ilk yazıldığı yer sohbet odaları, formu bile eksik. Yani formatı bile onun ne dediği anlaşılır bir yazı olmadığının ispatı. Bir kelime tam on anlamı olur, hepsini bilimsel yer işaret eder, ama o yer değil. Bilimsel bir yer değil o İnternet site. Hatta yazı bile değil. Formatı bile sadece sohbet odası yazısı. Birkaç şey mırıldanmış sohbet sitede. Mahruki bizzat gitmiş afad ile insan bedenlerine ulaşmış, o başka. Online ne idiğü sitenin sadece sohbet formda olduğu yerde lakırdısı iyi veya kötü yorumlanacak tam bütünlükte değildir. BİLİMSEL FORMAT DEĞİLDİR, ÇÜNKÜ O İNTERNET SİTE Şahsen akıl almaya gidip okuduğum yer değil. Başka bir yerde uzunca zaten yazmamış.
Merak ettim, Hatay uzak, ancak AKUT Hatay depremde AKUT çok telefon açıldı mı. Akrabasının yerine AKUT aranmışmı. Hatay AKUT temsilci zaten maalesef hayatını kaybetti ise, bundan ders alındı mı. Yahu Mahruki ye mi kalmış böyle by felaket için projeyi gönüllü yapmak. Yalova deprem de yol açıktı, Hatay da haber verecek mağdur bile kalmamıştı. Bir Mahruki mi günah keçisi. Hatay a gitmedi kurtarmadı diye bile suçlansa günah keçisi seçilse şaşmam.
Hatay depremde Mahruki ye ulaşmaya çalışıp telefona cevap vermedi diye kızan olmuşmu Mahruki ye. Yetkisi ne düzeyde idi, kaç kişi Hatay depremi için Mahruki nin telefonu merak etmiş en azından. O kişiler bence sadecebona ulaşmayı aklından geçirdi ise, onu SEÇTİLER. Mahruki bence sohbet odası yazısı ile bunları anlatandan çok, bizzat koşan biri. Doktor u devletin kendi sistem düzeni bozuldu diye rasgele suçlayanlar, iyiki Mahruki niye Hataya gitmedi kızmadı. Aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık durumu varmış. Aksine popularitesini kullanmamış. Sohbet odasında lakırdı bile demem, bişeyler konuşmuş. Bilimsel olmayan bir internet sitesinin formatı bile yok, yazma kuralı yok.
Yahubadam tuvalet kapısına yazıyor, öbürü gidiyor boklan birkaç harfi siliyor, yazı başka oluyor, şimdi hepsi suçlu mu. Seçilmiş kelimesini anahtar kelime olarak verirsek, Fatma Girik de, Mahruki de halkın seçtiği, seçilmiş insandır o internet sitede. Orası neresi. Ekine bak, com yazıyor.
Şunu istiyorum: Kaç kişi Mahruki Hatay depremde geniş bir telefon ağına sahip olsa, hatta para karşılığı çalışacak, veya gönüllü kuruluş olsa, onu arardı. Her evet cevap onun aldığı seçimdir. Belki yanlış yerden seçim bahis olmuş. Mahruki her zihinden deprem yardım için geçtiğinde, milyon insanın seçimini alacak biridir.
Hele Tabip Doktor, onlar heran gönüllü AFAD görevlidir, her an gece gündüz emekli çalışan.
Ekonomik durum ilerde yüzyıl sonra iyileşince, bu insanlar nasıl her an gece gündüz çalışmazken bile nöbet tutuyor anlaşılacak.
Bunları hapise tıkıp, normalde yaşadıkları ortamdan, sonuç bile çıkmamış, bunların beden sağlığını bozmak insan hakları na aykırıdır. Aksi kesin ispat edilene kadar herkes suçsuzdur. Suç olduğu kesin durum yokki. Bu kişi şu anda da Türkiye nin ihtiyaç duyduğu biridir bütününde.
Hatta adı bile kolay akılda kalmış biri, belki gazeteler öğretmiş. Tutuklanması, normal ortamından uzak vucut beden sağlığını bozacaktır. İnsan haklarına saygısızlıktır.
Sohbet odaları, tuvalet kapısı yazılar kuralla yazılmıyor ki. Ne idiğü belirsiz şeyleri okumam.
Mesela Fatma Girik seçim kazanmış, Belediye Başkanı olmuştu.
Ama Fatma Girik, zaten halk tarafından seçilmiş biri idi. Seçim kelimesi bilimsel bir dergi dışında kullanıldığında ne idiğü belirsiz lakırdıdır. Fatma Girik belediye başkanı gov seçilmiş olmasaydı, yine halkın seçtiği biri idi.
Türkçe bile yetersiz Türkiye de. Türkçeyi iyi konuşanı seçen sınavlara bile bok atan Türkiye.
Türkiye bilimde plagiarıst olmasaydı, tüm yönetmelik seçim kanunları iyice bilimsel yazılsa çizilseydi, türkçe anlaşılır olurdu. Türkiye heryerinden plagiarism fışkıran, plagiarism ile Amerikan bilimi çalıp ona buna sataşanla doludur.
Mahruki bulamamış, merak etmiş, mühendislik daha iyi olabilir demiş, hemde şahsen okumadığım, sohbet odası tuvalet kapısı yazısı formatlı yer.
Mühendislik Türkiye de çok çok geri, oylama teknoloji dışardan geliyor, böyle oylamaları en ilkel halde yaratacak yazılım mühendisi yok. Keşke kaliteli yazılım mühendisleri olsa, mühendislik odalarda elektronik seçimi ne nasıl ilerletseler, hayalini bile kuracak mühendis yok Türkiye de. Ne yani adam mühendislik yapmasın mı. İlerletmesin mi. Bu yanını konuşmak için domain bilgi gerekir ayrıca. Mahruki iyi niyetli böyle spekülasyon ilgilenmiş olabilir.
Şu anki oylama mühendislik sistemini yapan bile demiyorki, bitti bu en iyisi. Yani öyle tuvalet kapısı yerde ne dendi yorumu zordur. Mahruki kaybetmişsede, en azından aday olmuştur. Onun şartlarını sahtecilikle tutturmamıştır. Mühendislere eski aday olarak tüyo, daha iyi mühendislik lazım tüyo domain bilgi vermesi zaman harcaması mühendiler okumuşsa o yerden, işe yaramıştır. Mahruki ne bilecek github mühendislik yere gidip mühendis ikgilensin konuşmayı. İsteyen mühendis kurumuş boktan da anlam çıkarsın domain bilgisi yoksa.
1970 li yıllarda liseden sonra ÖSYM sınavı başarısızların verdiği tüyolardır bugün kanun açığını bulup nişantaşı vs ösym sınavsız okula sokmak. Niye bu kanun açığı ösym seçme sınavını hack yapan akılları kimae hapıse atmadı. Bir Mahruki mi kurban keçisi. ÖSYM Liseden sonra sınava düşman, hakaret eden, sınavsız üniversiteyi yşrmi yıldır, hemde kanuna uygunda olsa yapanları niye yakalamadılar. Kanun açığını kapatacak yerde, sınavsız üniversite yarattılar. Bence asıl böyle hem kanuna uygun ama altta kuyruk acılılar akılları yakalamamak ona buna haksızlık. Mahruki Türkiye nin onca türkçesini normal kullanmış, tüyo vermiş herkes gibi.
Kurumuş bokta ı harfi yoktur vardır tartışması yanlıştır.
Mahruki hani gov veya edu yer var, o İnternet siteyi bozup, orada gov seçili yazmamış ki. Fatma Girik tabii ayrıca gov belediye sitede seçilmiştir yazıyor biri.
Com ile biten neredeyse bütün siteler, hele o profiller, bağlantısı da bşr bok değilse bok değildir. Bok kurumuş, içinde o harfi olmuş ne kadar o harfi ise, o internet siteler de öyledir, anlam bulursun ama, bok yorumundan ileri değildir.
Mahruki hiçbir gov sitesini bozmamış, hijack de yapmamış. Daha kaliteli bir yerde konuşamamış. Sohbet sitesinde başbakan konuşsa, ondan olması gereken anlam çıkmaz. Çünki resmi referansı olan dil olmuyor com olunca, gov olmayınca.
Bir harg için kırk yıl köle olunuyorsa lafı vardır. Bugün AFAD lafını edenler, yetkide olanlar, Mahruki yi basamak yapmışlardır. Mahruki şuvan AFAD da yetkili olablardan güçle afad kurucularından değil. AFADI kuran enbüyük kurum sağlık bakanlığı dır, ambulans sistemleri elemanlarıdır. Tabii afad diğer birçok yöntemide içerir. Mahruki olsam, ordan hey afadçılar benim AKUT size evvel olduğumu unutmayın derdim. Onu bile dememiş, onun kredisi var afad veya akut lafının Türkçeye yerleşmesinde.
Ben eminim, bugün Mahruki nin hapishanede deprem olsa, ilk onu ordan sağlam çıkarmaya bakar, doktorlarla yaralı bakardık. Dün de bugünde öyle insan. Onun hapiste kaslarının erimesi yanlıştır. İnsan hakları çiğnemektir.
Okumadım, Mahruki de mühendislik okumamış, sanki dünya değişti, hatta elektronik kendi hata olur mu, elektronik sistem hangi kontrolu var, mühendis iyisini yapar mı sanki aklına gelmiş.
Vaktiyle çok değerli bir türkçeci politikacıyı hapise attılar, sonra gerekli değil bulundu, ama o hapis yılı böbreklerini gözlerini bozdu. Hala üzülürüm o çektiği hapis ortamı rahatsızlık işkenceye, erken ölümüne.
Asıl olan insan sağlığını önemsemekdir, alışmadığı ev dışı ortama zorlamamaktır.
Ne yazdı okumadım, ama keşke Mahruki mühendislere seçim kazanma hacking tüyo versede, başka değil Türkiye mühendis seçimi hem kanuni ama yinede etkilese, o başka ülkede aa hacking bulmuş dense.
NOT: BU yazıyı yazarken AKUT ile AFAD ı birbirine karıştırmış olabilirim. AFAD 1999 Depremi çok sonrasında AKUT tan sonra kurulmuştur. Farklıdırlar, ancak iki kurum veya kuruluşda deprem göçük altında kalanlarla ilgili. 1999 da ilk deprem olduğu zaman AKUT çok yoğundu.
AFAD daha büyük bir organizasyon şimdi. Akut sanırım 1999 da başbakanlığa bağlı idi. AFAD ise daha farklı ve bütçesi tamamen devletten kaynaklı.
AFAD benzeri devlet kurumu Amerika dada afetlerde görevli.
Nasuh Mahruki muhtemelen zamanın başbakanı zamanında, başbakan idarede görev yapmıştı.
Zaten şu an başbakanlık yok. Farklı bir organizasyon var.
AKUT özel bir şirket mi bilgim yok. Kızılay benzeri mi bilgim yok.
Mesela Dask öder mi, özel şirketlere afet için ödeme yapmak akıl karı mı bilmiyorum.
Hatay da kışlası, afet ekibi tümü göçük altında kalmıştı, o nedenle en zor işlevli özel sigorta olacak durum, ve uluslararası bir konu.
Umarım Nasuh Mahruki nin iyi niyeti anlaşılır, Hatay depreminde, en az onbin kişi, Nasuh Mahruki nin telefonunu bulup ondan yardım istesin düşünmüştür. Oda her fikrini umarım o insanlara yardım olacak diye gece gündüz kullanırdı. Olmamışsa, bu akut veya afad ın kusuru değil. Depremler insana kendi eğitim veriyor.
Hatay depremi bir gün boyunca gazete de bile yazmamıştı. Didik didik aradım Hatay nasıl, yoktu haberde deprem nasıl olmuş diye. Hatay tarihi itibariyle en riskli büyük depremde. Fethiye de çift, üst üste iki yıkıcı depremiyle ünlü. Oralar öyle demek.
Deprem çok büyük ise haber veren bile yok, ilk anladım bu arada. O nedenle depremlerde uluslararası ilişkiler önemli.
Oysa AKUT tayvan depremine bile atlayıp gitmişti. Pek tabii akut üyeleri artık yaşlı, ve merkezi afad çalışıyor.
Ben AFAD gönüllü üyesiyim, ama mesleğim gereği ek eğitim almam şart değil, gönüllü afad çalışanıyım bildiriyorum.
Instagram, Facebook, Twitter gibi Sosyal medya yerler, türkçedinin berbat olfuğu yerlerdir. Çok uzun yazı yazmaya izin vermez. Oralardan tam konuşmak yapılamaz, yanlış anlaşılır. Mühendislik olarak resim vs bedava koyarsın işe yarar. Zaten ai bile, yapmacık profiller bile yanlış değil, kuralı öyle. mühendislik ürünü ama Türkçe laf anlatmak için kullanırsan yanıltıcı olur. Bilimsel olarak saygın dili olmayan yerler. Yüklersin birkaç resim bedava paylaşırsın. Mesela reklam koyuyor profiline, katşı çıktığın ürün, yani o sosyal medya sitelerinin nedi doğruki yanlışı olsun. Bavul gibi içinde bişeyler taşıyan yerler. Tuvalette kutumuş bokta harfler ne kadar anlamlı ise, bilimsel olmayan, kuralları yaratılırken bilimsel olmayan, edu gov olmayan o siteleri okuyup da bir sonuca varılmaz.
AKUT üyeler hijack yapıp değil, 1999 Türkiye haritası devleti onları afet takımı yaptı. O zaman da sınav mülakat vardı, AKUT 1999 üyeleri, en az on kişidir, hepsi devlet sınavı geçen kişiler. O hakları ile 4b veya 4a veya 4c 1999 da başlayan SGK hakları var, onlar seçilmiş 1999 da, şu anki Türkiye anki haritadır. Bazen hakkını hangi kelime ile anlatacak kelimeyi bile fuck ederler, Türkçe yi ve devlet belgesini yok ederler. Devlet tarihini görürken silmeden görmek lazım. Türkiye türkçeyi belgeleri öyle yırtar atarki, geömil hakkını ne kelime ile korusan bilemezsin. Onedenle kurumuş bokta konuşma aramak yanlıştır. Neteye çeksen gider.
Türkiye son zamanlarda en başarılı kim varsa onları linç politikaya başladı hukuku da sahte hasta raporlarıyla iftira bile kullanarak. Üstün başarı sahipleri Türkiye nin temelidir, bakın yenidoğan bile 28 yaşına ne zorlukla geliyor, herşeyi chatgpt yapamaz, vatsn hainliğidir üstün başarılı yerine zor gelen insanları yok edip yerine çakma herşeyi kötü çakma kişilernolsun yapmak.
Ben Mahruki nin yaptığında ki o sitede okumadım, ne dese bişey olmaz, vatana zarar bişey görmedim. Teknik konuşmaları mühendislik sitede değil orda yaptıysa gene okumam. Ne dili konuşuyor kurumuş bok kadar anlaşılır.
Oylama yöntemi mühendislik teknoloji ilgili mi konuşmuş Mahruki, öyleyse mühendislik bilmediği için mühendislik tam konuşamamıştır, ama bir seçime adaylıkla zaman kaybedip kaybeden birinin lakırdı etmesi, keşke şu teknoloji olsa demesi yanlış değildir. Bu onun yalan ürettiği, seçimi kazanmış gibi gov edu site yaptığı hijack yaptığı anlaşılamaz.
Sussa mı, hiç mi konuşmasa, bence o sosyal medya sitelerde ne desen abuk sabuk eksik kalır. Ayrıca bana sorsaydı o seçimle vakit kaybetmesin, ömür boyu kazandıkları kefede o seçimin on katı bilanço eder derdim. Bir ömür ile kıyaslanır başarı, tuvalette iki dakika başarılı sıçma süresi ile değil. Kurumuş bok yazılarıdır o sosyal medya siteler. Dili Türkçe si sosyal site kendinin boktan. Bilim dili Türkiye de yoktur, plagiarıst Türkiye olmuştur.