Pages

Saturday, November 26, 2022

Sağlık bakanlığı devlet hastanelerinde Cerrahi dikişleri atanlar otuz senedir ilkokul mezunu bile değildir de.

Sağlık Bakanlığı na bağlı en büyük hastanelerde bile, mesela Numune Hastanesi, kırk senedir, herkesin gittiği cerrahi de, o cilde dikiş atanlar, ağır birinin kırığını alçıya alanlar, yardımcılar, ilkokul mezunu bile değildir.  
Bu konuyu yıllarca anlattım. Mesela öyle Tıp Doktoru var, sana terzinin dikemeyeceği ceketi diker, ellerine hakim becerikli, hemde koskoca Sağlık Bakanlığı tescilli Tıp Doktoru. Böyle bir eline hakim Tıp Doktoru nun cerrahi ücretini halk ödeyemez.  Terziye verdiği ücreti adam doktora acıyor. Tıp Doktoru nun el becerisi bir becerikli terzinin otuz kat yükseğidir. 
Tıp Fakültesi ni liseden sonra kazanmak ise beyin işidir, matematik, fizik, kimya problem hızlı bilgili çözebilmektir. Liseden sonraki o ösym sınavda altına sıçmak değildir. Böyle süper biri, hemde eli becerikli beceri Cerrahi sınavdan geçince maaşı milletvekillerindan yirmi kat fazla olmalıdır. Halkı da, devleti de, hem el becerisi hem beyni süper tescilli Tıp Doktoru Diploma sahibine para maaş az veriyor, eşek gibi çalışsın ona istiyor. 
O nedenle Tıp Doktoru kimse o Cerrahi işlemi yapmıyor, sahteci ucuzcularla onca bilgisiyle Tıp Doktoru niye yarışsın. Tıp Fakültesi kazanan beyni süper olanların, yüzde 10 kadarının eli de çok beceriklidir. Ama onlarda elim becerikli diyeceğine, o dikiş atma cerrahiyi  istemeyip, beyinlerinin liseden sonra ÖSYM sınavda süperliği ile ilerlemeyi severler. Ne yani ösym kazanamayan terziler tıp mı okusun. Tabiiki hayır. Ayrıca, sadece Cerrahi branşlarda birinin elinin becerisi önemlidir. Teşhis koyarken el becerisi önemli değildir, ilaç tedavisinde el becerisi önemli değildir. Hastayı bir Tıp Doktoru tıp hakimi/tıp yöneticisi olarak değerlendirir, bunun cerrahi tecrübe dışında el becerisi ile ilgisi yoktur. Her Tıp Doktoru Diploma sahibi, bir senatör, bir milletvekilinden on kat daha hakim, üstün karar değerlendirme yapar. Maaşıda bir milletvekili maaşın onbeş katı olmalıdır. 
Sağlık Bakanlığı götünden habersiz gibi, kırk senedir Cerrahi işlemleri ilkokul mezunu bile olmayanlara kendi el altından yaptırırken(şu anda binlerce kişi, üstüne cerrahi önlük giyip, o çalıntı sorulu meşhur TUS kazandığını söyleyip, Türkiye hastanelerde hepimize cerrahi dikiş atmaktadır, yani sağlık bakanlığının binlerce çalışanı sahte cerrahdır).
Değil çalıntı sorulu abuk-sabuk TUS u hakikaten kazanmak, sadece o yalanı, parola gibi söyleyeni bile seviyor Sağlık Bakanlığı. Yani TUS sınavını ben aşağılıyorum mesela, çalıntı sorulu sınav diyorum. Sahte cerrahlar, çalıntı sorulu TUS sınavı övdüğü için bile, sağlık bakanlığı insan kaynakları onlara maaş bağlıyor. Çünki çalıntı sorulu TUS sınavını propaganda eden demek, baskın politikacının düdüğünü seven demek. 
Cerrahi branş beceriler elli yaşında düşer oysa, Genel Tıp alanda elli yaş Tıp Doktoru Pratisyen Hekim çok bilgili, tecrübe sahibidir. Yaşlı değildir. O nedenle o kadar bilgili, liseden sonra kimsenin kazanamadığı 6 yıllık Tıp Fakültesi mezunu Tıp Doktoru, beceremediğinden değil, yaşlanınca cerrahi yorucu diye ameliyat sevmez. Sağlık Bakanlığı Tıp Doktoru na çok para verecek olsa, tabiiki gençken kazandığı Tıp Doktoru na yeterli olurdu. 
Sağlık Bakanlığı hatta, dünyanın birçok yerinde, böyle sahte-cerrahlarına ameliyat dikiş atma gibi işlemleri, alttan alta hep kendi yaptırır. Fakat bu sahte-cerrahlar evvelden Tıp Doktoru Diploma sahibi Pratisyen Hekim tescilli Tıp Doktoru nun varlığında hastaya baktıklarını bilir, Tıp Doktoru na saygıda  kusur etmezlerdi. 
Sağlık Bakanlığı önce çalıntı sorulu TUS sınavı ile gerçek Tıp Doktoru nedir propagandası değil, çalıntı sorulu TUS sınavını en cahil halka bile propaganda etti, gerçek Tıp Doktoru liseden sonraki ÖSYM sınav ve Tıp Doktoru diploma demektir, öğretmedi kıskançlıktan.Sonuç işte tüm halk çoluk çocuk gider sahte cerrahlara vücudunuzda terzilik yaptırırsınız. Bu sahteciler, Tıp Doktoru olduğunu söyleyenler, bazen ilkokul mezunu, bazen lise mezunu, bazen, biyomedikal mühendis, bazen hemşire, bazen teknisyen, bazen TUS kazanmış uzmandır. Ama Tıp Doktoru, uzman, hemşire, teknisyen bunların hiçbiri değildir. Uzman, hemşire diğerleride Tıp Doktoru olduğunu söylerse, yine suçtur. Tıp Doktoru ayrıca, uzmanlık almış olabilir, ayrıca mühendis olabilir, o durum ayrıca kanunda kabul edilir. 
Sağlık Bakanlığı genç cerrah tıp Doktoru pratisyen hekim, eli becerikli olana olmadık hakaret edip, az maaş verirse, ne olur, o yaraları kim diker, ucuza dikiş atacak ilkokul mezunu olmayanlar tabii.
Bunların birçoğunun liseden sonra ÖSYM kazanamayıp Tıp Fakültesi Tıp Doktoru diploma almadığını anlamak çok kolaydır. Tıp Doktoru Pratisyen Hekim bunu hemen anlar, ama ne yani birde savcılık mı yapsın koskoca tıp doktoru. En azından hastaya dikişi atılmış oluyor. 
Bu sahte cerrahların ilk kelimesi TUS kazandıklarıdır.
TUS sınavı Tıp Fakültesi için spesifik değildir. O nedenle TUSu kazandığını deyip çalışır o sahte cerrahlar. 
Şu anda Plastik Cerrahi de Tıp Doktoru olduğunu söyleyen binlerce sahte cerrah, o turistik burun ameliyatını yapmaktadır. Şahsen ben böyle bir burun ameliyatı yapan birini tanımıştım. 
Gerçekten Cerrah olan bir tanıdığım, onun burun ameliyatını ondan daha iyi yaptığını, Almanya da da plastik cerrahi de çalıştığını söyledi. 
Yahu Tıp Doktoru eşek mi be, terzide olacak elleri, beyni süper, sonra sen ona asgari ücretin beş katını bile dünyadaki gibi vermeyeceksin. Bu halk da bunu istiyor, ne diye kendi götünden habersiz binlerce sahte cerrah arasından, sadece birkaçına, aaa liseden sonra ÖSYM kazanamamış tıp fakültesi diploması, tescili yok deniyor. 
Sahte cerrahın bence lise diploması da sahtedir, ilkokulu bitirmiş mi, oda sahte mi. 
Şu anda Türkiye Turizm Plastik Cerrahi de dünyanın en önde bir ülkesidir. Bunu yapanda, bu ilkokul mezunu bile olmayan sahte cerrahlardır. Evvelden bu dahte cerrahlar, aşırı fiyat istemez piyasa düşürürdü. Şimdi şyice azıtmışlar, koskoca gerçek Tıp Doktoruna, koskoca gerçek Profesör Tıp Doktoru na bile, yalanlar ile bok değilsin diyen sahte cerrahlar var devlette. En çok kullandıkları ise çalma sorulu TUS sınavı. Çalma sorulu TUS sınavı bu sahtekarları şımartmaktan başka bir ile yaramayan bir düzmece sınavdır. 
Hatta benim tanıdığım bir cerrah var, hemşire bile değil belkide, ama çok meşhur ve yapa yapa sanatkar, çok güzel burun kesip dikiyor. Elleri sanatkar, gerçek bir Cerrah ile ameliyat a girmesi bence kanunda yanlış değil. Ama "Tıp Doktoru" olduğu yalanı atması kanunda suçtur. 

Terzilik gibi birşey, eli beceriksiz olup, çalıntı sorulu TUS sınavla gerçek Sağlık Bakanlığı Plastik Cerrah Uzmanlık Belgesi çok cerrah, eli beceriksiz olabiliyor. 
Tıp Doktoru Cerrah Pratisyen Hekim in maaşını düşürürseniz o sahte cerrahlara müstehak olursunuz. Gerçek Tıp Doktoru sizin eşeğiniz değil. 
Haa, bu sahte cerrahlar içinde, işi yapa yapa usta olmuş, bildiklerini de hep kendi sevdiklerine öğretip, devlet hastanesinde krallık kuranlarıda var. Çoğu sahte cerrah şu anda kiralık gerçek cerrah diploma ile, veya basit bir sertifika ile en ciddi ameliyatlara girip o alkışlanan turizm  Cerrahi yi yapıyor. 
Yani bu sahte cerrahların seveni dünyada da bol. 
Sağlık Bakanlığı binlerce sahte cerraha Tıp Doktoru diye muamele ettirenin taa kendisidir.
KPSS, TUS, Uzman öğretmen sorularının herzaman çalındığı bir ülke Türkiye. 
Sağlık Bakanlığı liseden sonra ÖSYM puan ile, Türkiye de embesilleri geride bırakmış, Tıp Doktoru olmuş, Tıp Doktoru Tescil Numara almış Tıp Doktoru na, bu okulların hiçbirini kazanamayıp ancak terzi olmuş birinin ortalalama maaşı nı veriyor. 
Yahu delimi gerçek Tıp Doktoru, iğrenç kan içinde stresli ameliyatla uğraşacak, lisede gençlik yaşamayacak, sınav başaracak terzi maaş alacak. Sağluk Bakanlığı ve halk delirmiştir, Tıp Doktoru düşmanlığıdır asıl sorun. Sahte cerrah halkı ameliyat etmeyecekte, eşek mi gerçek Tıp Doktoru Pratisyen Hekim, düşük terzi maaluna kanlı pis stresli ameliyat yapacak. 
Binlerce sahte cerrah yapıyor ameliyatları Türkiye de bu bilinmeyen birley değilki, gazete haber yapmış, bir sahte cerrahın resmini koymuş gazeteye. 
-Neden peki sağlık bakanlığı birçok sahte cerrahı işe alırken belgesini anlamıyor?
 - Cevabı şudur: 
Otuz senedir Sağlık Bakanlığı kaliteli Tıp Doktoru Pratisyen Hekim arayışı içinde değildir. Politika Sağlık Bakanlığı içine çalıntı sorulu TUS sınavı ile sokulmuştur. 
-Politika kuvvetli Sağlık Bakanlığı ilgililer önce TUS sınavı havuz sorularını tüm Tıp Doktorlarına değil, bir şekilde sadece kendi adamlarına verecek bir sistem kuruyorlar. 
-çalıntı TUS soruları herzaman Türkiye de baskın politika yanlılarının çalıntı sorulu TUS sınavı kazanmasını sağlıyor. 
-Sağlık Bakanlığı kendi politika yanlısını çalıntı sorulu TUS sınavı kazanan  ve kendi düdüğünü öttürecek Tıp Doktoru nu istiyor, kalite kanun istemiyor, liseden sonraki en önemli ÖSYM sınavla, Tıp Fakültesi Tıp Doktoru diploma ve tescil no ile değil, çalıntı sorulu TUS sınav ile soruyor.
 Oysaki TUS sunavının uzmanlıkla ilgisi vardır sadece, TUS sınavı nın Tıp Doktoru olmakla ilgisi kesin değildir. TUS u vardır, ama Tıp Doktoru değildir kanunda mesela. 
-Sağlık Bakanlığı insan kaynakları bölümü, sağlık bakanlığı Tescil Dairesi hepsi işte sahte cerrahları, çalıntı sorulu TUS sınav sorarak maaşa bağlatmıştır
-çalıntı sorulu TUS sınavı tutturup, sağlık bakanlığı gerçek Tıp Doktoru na hakaret ederse, sonu sahte cerrahlara ameliyat olan çoluk çocuk, halk olur. 
-kısacası, sahte cerrahlar, Türkiye nin o meşhur, çalıntı sorulu TUS sınav ile dahada artmıştır. 
Suçlu TUS sınavı dışında başka asıl Tıp Doktoru diploma ve belgesi sormayan Sağlık Bakanlığı insan kaynakları ve tescil dairesinin kendisidir. 
Sağlık Bakanlığı iki yüzlü davranmasın bari. Desinki sağlık bakanlığı tüm devlet daireleri gibi politik bir yerdir, soruları kendi adamlarına dağıtıp çalıntı sorulu TUS sınavı yaptırır, bşr kısımı o meşhur çalıntı sorulu TUS kadrolarıdur. Bir kısım kadro ise eli becerikli, cerrajide dikiş atacak ilkokul mezunu bile belki olmayan, terzi terzi kalfası yetenek de ama iktidarın adamları olacak. 
Bence halkıda buna müstahakdır, ben doktor gibi liseden sonra ÖSYM sınav kazanamadığı için Tıp Doktoru nu kıskanan çok insan gördüm. Gitsin terziye ameliyat olsun. Sağlık Bakanlığı da zaten insan terzisi kendi politika yanlısını işe alıyor, en düşük temizlikçi maaşı verse, gene az değil. Asıl gerçek Tıp Doktoru Pratisyen Hekim çok az maaş alıyor. 
Evet, zaten otuz senedir, ilkokul mezunu bile olmayan, belki eli becerikli insan terzilerini hiçbir sınavsız, önce temizlikçi kadroya alıyordu sağlık bakanlığı, sonra ameliyatlarda dikiş attırıyor idi sağlık bakanlığı, şimdi politikacılar birbirine düştü, birbirinin sahte cerrahlarını gammazlıyorlar. 
Kumaş Terzisi bile sağlık bakanlığı sahte cerrah terzisinden hem daha çok kazanıyor, hem eğitimi daha çok değil, hem kan, pis, mikroplu değil. Yani aslında Sağlık Bakanlığı sahte cerrahları altan alta kışkırtan, gerçek Tıp Doktoru na düşman sistemin kendisi. 
Çalıntı sorulu TUS sınavına dayandırılan bir İnsan Kaynakları bölümün yanlışı halkdan çıkar. 
Şahsen, çalıntı sorulu o meşhur, en eğitimsiz halkın bile öğretildiği o TUS sınavı ile söze başlayan hiçbir Uzmandan yardım isteyip sağlığıma fayda görmüş değilim. Sağlık ilgili ömrüm uzadıysa, bunu Amerikan Tıp Doktorları sayesinde, onlardan faydalanıp yaptım. Türkiye nin, o çalıntı sorulu TUS sınavlı o uzman doktorlara kalsaydım, elli yaşıma bile varamazdım. 
Sağlık Bakanlığı liseden sonra ÖSYM kazanıp Tıp Doktoru diploma/Tescil no almış doktorları kıskanmaktadır, düşmandır. 
Gerek özel hastanelerde, gerek Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, Acil ve Plastik Cerrahi de halkın Cerrah diye bildiği en az 1000 kişi, sadece bildiğimiz temizlikçidir, lise mezunu bile değildir, okuma yazma biliyorsa çok iyi. 
Sağlık Bakanlığı otuz senedir sadece TUS sorularını çaldırıp, kendi politikasını öttürecek Tıp Doktorunu çoğaltmakla uğraşıp, gerçek Tıp Doktoru Pratisyen Hekim lere olmadık eziyet ettiğinden, ortalık ilkokul mezunu bile olmayan, sahte cerrahlara kalmıştır. 
Sağlık Bakanlığı nın kendi idarecileri, belki hemşire, belki uzmandır. Ama onlarında çoğu, Tıp Doktoru olduklarını söyleyen sahtecidir. İdareci iken de, ameliyat etmeze bile, gerçek Tıp Doktoru olduğunu söyleyen suçludur. Liseden sonraki ÖSYM sınavı başaramayan, Tıp Fakültesi bitirip Tıp Doktoru olmayan birinin, Sağlık Bakanlığı gerçek Uzmanı bile olsa, Tıp Doktoru olduğunu söylemesi suçtur. Öyleleri sahte-cerrahları artırdı. 
Liseden sonra ÖSYM Tıp Fakültesi sınavı kazanamayıp kıskançlık krizine giren halkda,  çalıntı sorulu TUS u belleyip, gerçek Tıp Doktoru düşmanı olup çıkınca, işte sahte cerrahın (ne demek birkaçının ilkokul mezunu bile olmadığı ortaya çıkmış) en az binlercesinin elinde layıkıyla cerrahi işlem almıştır özel ve devlet hastanelerinde. 
Türkiye de, çalıntı sorulu TUS sınavı asıl sorundur. Çalıntı sorulu KPSS, çalıntı sorulu TUS sınavı, çalıntı sorulu öğretmen uzmanlık sınavı sorundur. Sahte cerrahlar o çalıntı sorulu sınavların ürünüdür. 
Devlet hastanelerinde, ilkokul diploma, lise diploması, Tıp Doktoru liseden sonra ÖSYM sınav başarısı, Tıp Doktoru diploması, Tıp Doktoru tescil Numarası, Uzmanlık Belgesi gibi hiçbirşeyin kontrolünü yapmayan Sağlık Bakanlığı  tescil dairesi, insan kaynakları bölümü suçludur. Çalıntı sorulu TUS sınavı ile işte öyle sahte cerrahlara ameliyat olursunuz. 
Bu arada, sahte-cerrah lise mezunu (lise diploması da sahtemi bakılmalıdır) bir küçük genç kız, bence birilerinin oyununa gelip, Türkiye nin günah keçisi olmuş, o gençliği ile ameliyathanedeki vakti yerine ne çok sosyal medya hesaplı işte para kazanırdı Türkiye de. Hatta belkide, lise mezunu erkek/kızlardan sahte-cerrah istihdamı eden, onlara sahteevrak veren kişiler çeteler olabilir. Bence bu sahte-cerrah denen genç değil bu işi çıkartan, sahte erkek cerrahlar hem bu işi asıl Türkiye de yapanlar. 
Cerrahide ameliyathane de yardımcı olan bu kişilerin ameliyata girmesi yanlış değildir. Ama "Tıp Doktoru" olduğu yalanı suçtur. 
Türkiye de sahte cerrahların yüzde 77 si erkek dir. Kadın Doğum da birçok ebe dediğimiz kişi de lise mezunu bile değildir. Kolu kuvvetli olması gerekir ebe yardımcısının. 
Yani yanlış olan o sahte-cerrahın Tıp Doktoru olduğu yalanını demesi, Tıp Doktoru maaş, kadrosu almasıdır. 
Tıp Doktoru gözetiminde ameliyathaneye lise mezunu, ortaokul mezunu bir yardımcı girebilir. Sağlık Bakanlığı nın çoğu kendi yalancıdır, Tıp Doktoru değildir, ondan ne yanlış doğru bile bilmiyorlar. Hepsi liseden sonraki ÖSYM sınavında altına sıçmış, Tıp Doktoru kıskananlar. 
Türkiye hukukda, 6 yıllık Tıp Fakültesi mezunu, Tıp Doktoru Diploması olmayan birinin, "Tıp Doktoru ünvanına" sahip olduğunu söylemesi suçtur. Bu kanun halkı korur. Ama halkda delirmiş, gerçekten Tıp Doktoru kıskanıyor. 
Özet ile, herhangi birinin liseden sonra ÖSYM sınav puanı ile Tıp Fakültesi kazanıp kazanmadığı, Tıp Doktoru Diploması alıp almadığını, Türkiye sisteminde ispatlamak kolaydır. Zaten onun için ÖSYM sınav sistemi taa 1975 li yıllarda, Altan Günalp tarafından Türkiye de kurulmuştur. Ancak Sağlık Bakanlığı bunu kendi istemiyor, kendi adamları liseden sonraki ÖSYM sınavda altına sıçmış, sadece çalıntı sorulu TUS sınavı ile kendi adamlarını otuz senedir kadrolaşmaya almıştır. İktidar değişmiş hepsi aynı bok, çalıntı sorulu TUS sınavı ile sisteme sıçmıştır. Halk bile o meşhur çalıntı sorulu TUS sınavı bok sanmaktadır. Türkiye haber gazetecileri herşeyi abuk sabuk yazan kendi eğitimsiz, kendi sahte doktor dolu gazeteler. 
Kanunu unutturan, kendi kazdığı kuyuda kaybeder. 
Sağlık Bakanlığı Tabip kadrosuna atanırken, Sağlık Bakanlığı Insan Kaynakları bölümü nğn, hiçbir bok sormayıp, sadece çalıntı sorulu TUS sınavı sorması asıl en büyük suçtur. 
1986 ve 1987 yılında, Tıp Doktoru Diploması olmadan, çok kişi çalıntı sorulu TUS sınavı nı kazanmıştır. Sağlık Bakanlığı Insan Kaynakları bölümü işte o sahtekarlık yapanlara yaranıyor. 
SAĞLIK BAKANLIĞI NELER SORMALI TABİP KADRO İÇİN:
"-Liseden sonraki ÖSYM sınavı asıl çok önemli, o aşamada sahtekarlık çok, onu niye yakalamıyor Sağlık Bakanlığı 
-6 yıllık Tıp Fakültesi ni bitirmiş mezun olmuşmu, Tıp Doktoru diploması var mı. 
Bu belge en önemli ve bunun takibi mümkün birşey Sağlık Bakanlığı istese. 
-Ayrıca Tıp Doktoru diploması tescilli mi, veya Sağlık Bakanlığı tescil olmasına uygun mu, bunu soruşturmalı Sağlık Bakanlığı. 
-çalıntı sorulu TUS sınavı en az önemli bir konudur.  İnsan Kaynakları bölümünün, hiçbir şey değil, sırf çalıntı sorulu TUS sınavı sorması suçtur. "
-özel hastanelerde, tırnak içindeki bu denilen Tıp Doktoru diploması, tescil numarası sormayan, anlamayan hastane yönetimi de suçludur, cezalandırılmalıdır. Sadece çalıntı sorulu TUS sınavı sorup, sadece uzman mı, sorup alması suçtur. O yetkililer cezalandırılmalıdır. Uzman ama Tıp Doktoru mu, farklıdır. Uzman hemşireye, Tıp Doktoru diyen hastane yönetimi de suçludur. 
Daha 18 yaşında olmayan birine, sahte belgeler verenlerde suçludur, yakalanmalıdır. Bu sahte cerrahların bazıları çok yazıkki, Tıp Doktoru nedir, Tırnak içindeki belgeleri yok bilmiyordu. 
Bilgisiz bu kişiler ameliyat mikroplu ortam, cerrrahi aletle kendilerine de zarar verirler. 
Hastaneye hastada girer, hastaya da özel hastane kıyafet verilir. 
Suç olan, "Tıp Doktoru" olduğunu iddia etmesidir. Bir hastaya, Tıp Doktoru yalanıyla, soru sormak, dokunmak kanunda suçtur. Yaşlı Bakımı, Çocuk Bakıcısı, Acil Yardımcı sertifika vardır, ancak, bu kişiler koskoca Tıp Doktoru olduğunu söylerse suçtur. Yöneticilerde hasta ve sahte-cerrahı birbirine ayarlamış, suçludur. 
İnsan Kaynakları Birimine tırnak içindeki Tıp Doktoru olma şartlarını değil, çalıntı sorulu TUS diye sor, diyen yüksek yöneticilerin, politikacıların, hepsi suçludur. 
Tıp Doktoru ne demek diye inadına halka öğretmeyen, çalıntı sorulu TUS, çalıntı sorulu KPSS sınavı ile politika yürüten yöneticiler suçludur. 
Türkiye de, sağlık koçu denilen, bir bok eğitim almayanların hepsine halk doktor diyor. Tabiiki her eğitim, her iş gerekli, ama halk herkese Tıp Doktoru diyor. Güzellik Uzmanı nedir? Halk onada doktor cerrah diyor. Asıl Türkiye halkı eğitimsiz,Tıp Doktoru kıskanıyor. Sertifika, çalıntı TUS sınavı, Uzman, Tıp Doktoru Diploması, liseden sonra ÖSYM sınavı bilmeyen halk, kendi eğitimsizliğini birkaç sahte-cerrahdan çkarılsın istiyor. O sahte-cerrahları çıkaranlar suçlu. Bir saatlik bir uzmanlık eğitim alıp, koskoca Tıp Doktoru na kafa tutanı biliyorum. Halk kendi aradığını bulur öyle. 
Tıp Doktoru Diploması olan koskoca gerçek Tıp Doktoru na, çalıntı sorulu TUS sınavını anlatmaya çalışan çok salak gördüm. Tıp Doktoru nu illaki çalıntı sorulu TUS sınavı na ilişkilendiren Sağlık Bakanlığı politikası, devlet insan kaynakları bölümü, kendi kazdığı kuyuda öyle sahte-cerrahlara kalır işte. 
Binlercesi var sahte-cerrahların Türkiye de. Ayrıca nasıl ki bir er rütbeli asker diyelim, komutan asker olduğunu diyemez, emir veremez, bir hemşire veya uzman da, Tıp Doktoru Diploması sahibi değilse, Tıp Doktoru olduğunu diyemez. 
Oh olsun, Tıp Doktoru na hakaret edenler, çalıntı sorulu TUS sınavından şikayet etmeyenler, o sahte-cerrahlardan layıkını bulsun. 
Bu sahtecilerin sahte-mühendisi, sahte-lise mezunu (lise diploması sahteciliği de var),  her sahtecisi var. 
Ayrıca, mademki o hastanenin insan kaynakları bölümü, diploma, kimlik nedir beceriksiz ise, o hastanenin tüm yeni işe başlayan çalışanların, en yüksek rütbeli uzmanlar, uzman doktorlsr, uzman hemşireler hepsinin tekrardan kontrol edilmesi gerekir. 
-Taa lise diploması getçek mi? 
-Taa liseden sonra ÖSYM sınav puanı, 6 yıllık TIP FAKÜLTESI puanı başarıp, kazandı mı? 
Gazetelerde en fazla beş on kişinin sahte-cerrah yakalandığını görenler, sahte-cerrahların anlaşıldığını düşünüyor. 
Hernekadar Türkiye liseden sonra ÖSYM kayıtları, Tıp Doktoru kayıtları, diplomalarının gerçekliği 50 yıldır kanunla korunuyor olsada, Türkiye de, liseden sonra ÖSYM sınavında başarısız olanlardan, halkı, yöneticisi, hepsi liseden sonra onların ÖSYM sınavda altına sıçtığını ortaya çıkaracak diye, liseden sonraki ÖSYM sınavı kontrolünü, kanunu bile çiğneyip görmemezlikten gelmektedir. Akabinde Tıp Doktoru yazan, Diplomaya düşmanlık da, 6 yıl değil, sadece iki veya 4 yıllık hemşire, Sekreter, Diyetisyen Psikolog veya diğer sağlık ilgili  bir yerden mezunların aşağılık duygusu olmuştur.
İlkokul mezunu birinin nasıl, Tıp Doktoru olduğunu söylemesi yalansa, 4 yıllık bir üniversite mezunu birinin de, 6 yıllık Tıp Doktoru olduğunu söylemesi yanlıştır. Yalancılıktır. 
Sahtecilerin hepsinde, liseden sonra ÖSYM sınavda başarısızlık aşağılık duygusu vardır. Hepsi o liseden sonraki ÖSYM sınavına saldırır. 
Türkiye de adam ilkokul mezunu değil, politik özellikle, değil lise mezunu, Profesör Tıp Doktorundan on kat fazla maaşı kanunla bile alıyorsa, bizim sokak kedimizde, önlük giyip, steteskop takıp, kimlik alıp "ben Tıp Doktoru yum" derse, belge kontrol etmeyi sarsaklayan sistem utansın. 
Çalıntı sorulu KPSS, çalıntı sorulu öğretmen uzman, çalıntı sorulu TUS sınavları Türkiye nin içine güzelce sıçmıştır. 
Böyle bir sahte liseden sonra ÖSYM sınavı, ve Tıp Doktoru nun belgesi ni, hemen anlamayan, soruşturmayan, İnsan Kaynakları yönetimi hatta Başhekim de suçludur. 
Gerçekten liseden sonra ÖSYM puanı ile 6 yıllık Tıp Fakültesi kazanıp, mezun olup, Tıp Doktoru diploması alanı ayırt etmek elli yıldır Türkiye de yapılmaktadır. Bunu bozanlar, kendi sahte yönetici, belge okuyamayan, veya bilhassa liseden sonraki ÖSYM ye düşmanlıkla, belge sormayam yöneticidir. Asıl onlar sahte senet alan suçludur. 
Ayrıca, Türkiye gazetecilerde, gerçek Tıp Doktoru nedir tek satır bilmeden, zırvalayıp sistemin doğru işleyişini halka anlatmadıkları, gerçek bir Tıp Doktoru na sormadıkları için salaktır. Türkiye nin gazetelerinde adam sadece hemşirelikten profesör, ona TıpDoktoru-Profesör diyen gazeteci kendi sahtekar. 
Bu millet sahte-cerrahlara müstehaktır. 
Bir kişi kalkıp orda burda Sosyopat, psikopat cerrah olduğunu söylerse başkadır. Böyle bir kişinin belgelerini, taa liseden sonraki ÖSYM sınavı başarılı mı kontrolü ile yapmayan ciddi bir kamu kurumu bir hafta beş hafta değil, aylarca kontrol etmemişlerse, o hastane yönetimi suçludur. Basit bir araba ehliyet sahteciliği bile hemen anlaşılır, zor değildir. Ama yönetici kendi liseden sonra ÖSYM sınavda altına sıçmışsa, soruşturmayı köstekliyor. Yoksa o yönetimde liseden sonra ÖSYM sınavda altına mı sıçmış bakmalı. Yönetimin kendisi sahte çok yerde Türkiye de. Tek sordukları çalıntı sorulu KPSS veya çalıntı sorulu TUS sınavı. Halk gitsin çalıntı sorulu TUS sınavlılara, sahte cerrahlar a teslim olsun. Oh. 
Sahte-cerrahları, özellikle erkek Sahte-cerrahları, binlercesini yakalatmayan sistem Türkiye de halen mevcuttur. Bir iki sahte-cerrahı yakalamışlar, hayrettir. Erkek sahte-cerrah a ameliyat olmayan Türk vatandaşı belkide yoktur. Öyle çok sahte-cerrah. Türkiye Gazetelerin kendi sahte doktor dolu. 
Gerçek Tıp Doktoru nun maaşı( liseden sonra ÖSYM puanı başarılı, Tıp Doktoru diploması/tescili başarılı olacak) bir bakan, milletvekili maaşı kadar olmalıdır en az. 
Gerçek Tıp Doktoru na düşman olan halka oh olsun. Öyle sahte cerrahların ellerine kalsınlar. 
Araba Ehliyet konusuna bile Türk halkının zekası zor ermiştir. Birinin araba ehliyetli olması demek, bir Tıp Doktoru nunda araba ehliyetli olmasından, onun doktor olduğu anlamına gelmez. Ayrıca kiminin araba ehliyeti motorsiklet için, kimininki, ağır vasıta içindir. Her ehliyetin yetkisi bşkadır. Türk halkı geri zekalı öğretmenlerin elinde, bir ehliyet belgesini bile anlayamaz olmuştur. 
Araba ehliyetli biri, ayrıca yolcu taşıma belge alabilir. Ama sahtecilik yapıp, araba ehliyeti varmış gibi Yolcu Taşıma Belgesi sınavını hakkıyla da geçse, araba ehliyeti sahte ise, o kişinin yolcu taşıma belgesi de sınavı gerçek olsun olmasın sahtedir. 
Yolcu taşıma belgesi sınavının sorularını çalmak, kpss sınav gibi daha kolaydır. Ehliyeti sahte biri, çalıntı sorulu sınavı hakkıyla geçip, Yolcu Taşıma Belgesi alabilir. Bu sahteci kişiler, iktidara geçince ilk iş, Ehliyet Kontrolü asla sormayıp, aaa senin çalıntı sorulu Yolcu Taşıma Belgen yok deyip, gerçekten Ehliyet sahibi olanları birde aşağılar. Bu mantık Sağlık Bakanlığı İnsan kaynakları ve tescil dairesi bölümünde vardır. Bunlar, sırf Yolcu Taşıma Belge sınavını geçti diye, Ehliyeti olmayan onca sahtecinin, gerçek Ehliyet sahibi olanlara hakaret etmesine neden olurlar. Neyseki, Türkiye de Ehliyet ilgili aklı başında olanlar az değil. Bu ehliyet konusunu, mantık örnek olarak verdim. Araba Ehliyeti ile Tıp Doktoru olmak ayrı mesleklerdir. 
Türk halkı maalesef geri zeka hayranıdır, bu konuları anlatana bile düşmandır. 
Benim bir akrabama liseden sonra ÖSYM sınavı yok, o uzmanın tus sınavı gerçek ama, sahte doktor dedim, umursamadı bile. Bu halk gerçek Tıp Doktoru na değil, sahte-cerrahlara layık. 
Sağlık Bakanlığı elli yıl öncesinden itibaren, tüm çalışanların, liseden sonra ÖSYM sınav puanı belgesini hemen kontrol etmelidir. Bakalım 6 yıllık Tıp Fakültesi mi kazanmış, yoksa, 4 yıllık Diyetisyen, iki veya 4 yıllık Hemşire, Biyomedik mi.
Sadece hemşirelikten hemşire-uzman birşne, Sağlık Bakanlığının, kıöından Tıp Doktorudur demesi devletin asıl sahteciliğidir. Sahtecilik önlemenin yolu odur. Sağlık Bakanlığı kendi gerçek tıp doktoru düşmanı. 
Mesela 4 yıl hemşirelik, üstüne uzmanlık eğitimi almış bir Çocuk Uzmanı Hemşire bir hemşire, uzman olduğunu söyleyebilir, ama ayrıca kıçından Tıp Doktoru olduğunu söylerse, suçtur, cezalandırılmalıdır. 
Sağlık Bakanlığı böyle gerçek uzman, uzmanlığı doğru, ama sahte Tıp Doktoru Diploma tescilli elemanla doludur. Sağlık Bakanlığı tescil dairesinin, Tıp Doktoru hangi sınavlardan, hangi eğitimlerden başarılı geçer haberi yoktur. Sağlık Bakanlığı geri zekalı tescil dairesi, Tıp Doktoru diploma nın, uzmanlık tescili aldığını bilmeyen geri zekalı doludur.
Tıp Doktoru çok yüksek bir derecedir, Tıp Doktoru Diploması na sahip Pratisyen Hekim eşittir Genel Tababet Uzmanlıkta tescilli demektir. 
Zaten Tıp Doktoru Diploma Uzmanlık Tescil Numara alır Bakanlıkta. Ancak geri zekalı Sağlık Bakanlığı Uzmanlık Tescil Dairesinin çalışanları, Tıp Doktoru kıskanıp, "Tıp Doktoru Pratisyen Hekim Uzmandır" lafını inkar etmeye kalkışmaktadır. 
Orospu çocukları Tıp Doktoru nun kazandığı lşse sonrası sınavda aktına sıçmış, düşmanlık yapıyor. 
Eğer Pratisyen Hekim olduğunu söyleyen birinin Tıp-Doktoru Diplomasında, Uzmanlık Tescil Numarası Sağlık Bakanlığı tescil dairesinden varsa, Uzman Pratisyen Hekim dir. Daha üstüne Fellowship-Uzmanlık, Doçent düzey, Profesör düzey uzmanlık da yapılabilir. Profesör Tıp Doktoru Pratisyen Hekim en yüksek uzmandır. 
Sağlık Bakanlığı Uzmanlık Tescil Dairesi Kendi liseden sonra ÖSYM sınavı ile 6 yıllık Tıp Fakültesi kazamayan, Tıp Doktoru eğitimi alamayan geri zekalı doludur. Tek sordukları çalıntı sorulu TUS sınavı dır. 
Oh olsun, bu halk böylelerine, buna layık. 
Halk daha Tıp Doktoru Doçent, Tıp Doktoru Profesör, Uzmandan yüksek bilmiyor, cahil. 
-Lise bitecek
-Lise sonrası ÖSYM başarılı sınav belgesi ile 6 yıllık Tıp Fakültesi kazanılacak
-Tıp Fakültesi en az 50 tane başarı ile 60/100 puan ile geçilecek. 
-Tıp Doktoru diploma alınacak. 
-50 tane ders teker teker, ve Tıp Doktoru Diploma puanı en az 60/100 kontrol edilecek, Dekanlık, Rektörlük, Sağlık Bakanlığınca kontrol edilecek. 
-Sağlık Bakanlığı Tıp Doktoru Diploma sını İhtisas dairesine yollayıp, Tıp Doktoru Tescil Numara verecek. 
Budur Tıp Doktoru kontrolü. 
İlkokul veya Hemşire değil, Tıp Doktoru Diplomasının Tescil No olacak. Üç gündede Diploma alınır. 6 yıllık Tıp Fakültesi diploma olacak. 
Tıp Doktoru kanunu vardır. 

"TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA

DAİR KANUN(1)

Kanun Numarası                      : 1219

Kabul Tarihi                             : 11/4/1928

Yayımlandığı Resmî Gazete  : Tarih  : 14/4/1928      Sayı    : 863

Madde 1 – 

Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır.

Cerrahii sağireye ait ameliyat ile sünneti her tabip yapabilir.
Madde 8 – Türkiye'de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler............. "

Tırnak içindeki bu kanuni maddeler, en çok 6 yıllık Tıp Fakültesi Diploma şartını hatırlatır. 
Kanunda o kadar önemli 6 yıllık Tıp Fakültesi bölümünü, Tıp Fakültesi ne liseden sonra giriş ÖSYM sınavı nın önemini nedense, Sağlık Bakanlığı Tescil dairesinde hepsi kıçından anlamıştır. 
Bence asıl Sağlık Bakanlığı nda tescil dairede, liseden sonra ÖSYM sınavı nedir, o sınavda sahtecilik yapan nedir bilmeyen herkes cezalandırılmalıdır. 

Oh olsun, bu halk sahtecerrahlara, çalıntı sorulu TUS sınavlı sahtecilere layıktır. 
Asıl, sahte-cerrahları, tüm sahtecileri şebeke halinde güçlendiren bir sistem vardır Türkiye de. Mesela Nobel ödülü alan bir türk var, adam Cumhurbaşkanı nı bile Tıp Doktoru olduğuna ve bazı spektrofotometre pubmed yayınlarının sahibi olduğuna inandırmış, Türkiye gazetecilerin hepsini Türkiye yi kandırmış kimse sesini çıkarmamış. 
Bir iki günah keçisi ni bulmakla Türkiye nin çalıntı sorulu TUS sınavı, KPSS sınavı kadrolaşma sorunu çözülmez. 

Bir diğer konuda, liseden sonra ÖSYM sınavda başarısız olup, Tıp Fakültesi gerçek Tıp Doktoru olamayıp, ameliyathanede yardımcı olmak isteyen, düşük eğitimli gençlerin yardımcı eleman olarak sağlık bakanlığı nda temizlikçi kadroda iken bazı işleri gözetim altında yapabilmesidir. Örneğin, ağır bacağı alçıya alırken, gücü yerinde olan eğitimsiz bir temizlikçi, bacağı kaldırmayı öğrenebilir, bir aylık eğitimi belgesi  alabilir. Bu yanlış değil bence. Dünyada örnekleri var. Bunların ameliyathanede durması, gerçek Tıp Doktoru izni ile mümkündür. Ama bu kişi Tıp Doktoru olduğunu söylerse, kanunda suçtur(bunların hepsi bir süre sonra şımarıp sahtecerrahlık taslarlar). 
Asıl halk eğitimsiz, aaa vacağımı o kaldırdı, Tıp Doktoru orda durdu bişey yapmıyor dşye, Tıp Doktoru na hakaret ediyor. Tıp Doktoru genek bir hakim, bir milletvekili bir yönetici aynı zamanda insan sağlığında en yüksek hakim, karar vericidir. Ameliyat dopru, amelşyat yanlış, bacak kalkacak demesi yeter Tıp Doktoru nun. 
Ama ne olmuştur, bu liseden sonra ÖSYM kazanamayan ameliyathane temizlikçileri, çalıntı sorulu TUS sınavı yalanı ile, Tıp Doktoru na hakaret etmiş, Tıp Doktoru nun görevine saldırmış, halkda o sahte-cerrahları tutmuştur. 
Sağlık Bakanlığı Uzmanlık Tescil Dairesinin geri zekalı yöneticileri, Tıp Doktoru Diploma eşittir, Uzmanlık, ve Uzmanlık Daireden Tescil anlamında bilmezse, bu Türkiye nin içine sıçılmıştır. 
Sağlık Bakanlığı hemşireler dikiş attığında, sekreterler dikiş attığında onlara Tıp Doktoru diyen yöneticilerle doludur. 
Sağlık Bakanlığı neredeyse, tıp kazanamayıp, 4 yıllık hemşire, üstüne bir yıl master 5 yıl okuyana, 6 yıllık Tıp Fakültesi ni liseden sonraki ÖSYM de yüksek puanla kazanıp, 6 yıllık Tıp Fakültesi mezunu diplomalı Doktor dan yüksektir, uzmandır diyecektir. 
Asıl Sağlık Bakanlığı sahtecidir, her önüne gelene, hemşire, sekreterine Tıp Doktoru demektedir. 
Sahte-cerrah diye birini yakalamışlar. Bence o davada, sahte-cerraha ve Türkiye halkına, hemşiresine, sekreterine "Tıp Doktoru liseden sonraki ÖSYM sınavı kazanır," "Tıp Doktoru diploması ve ünvanı" alır, kanunu bilhassa öğretmeyen, o kanunu kıskanan, Tıp Doktoru düşmanı Sağlık Bakanlığı Tescil Dairesi hesap vermelidir. 
Hayretki, yıllardır ilk defa birinin sahte-cerrah olduğunu yakalamışlar. O sahte-cerraha, Tıp Doktoru nevdemek öpretmeyen, Sağlık Bakanlığı tescil Uzmanlık dairesidir. 
Ben şahsen, halk içinde en az beş yüz kişi tanıyorum, hepside tıpkı o sahte-cerrah gibi herkese Doktor diyen, Doktor demenin, liseden sonra ÖSYM sınav ve Tıp-Doktoru diploma ilgili olduğunu bilmeyen kişilerdi. 
Çünki Türkiye de gerçek Tıp Doktoru na kıskançlık ve düşmanlık var. 
Oh olsun, o sahte-cerrah onlara layıkını vermiş. 
Sağlık Bakanlığı asıl çalıntı sorulu TUS sınavı nın bok olmadığını öğretsin halka. Çalıntı sorulu TUS sınavı Türkiye de sadece politik bağları olanları kadrolaştırma yoludur. 
Sahte-cerrah diye yakalanan, ama anlatılanlara göre, çalıntı sorulu TUS sınavı nı kazanan birçok kişiden daha iyi terzilik yapan sahte-cerrahın aşağıdaki gibi benzer cerrahi-sutur atma kanıtları bile bulunmuş. 
Sahte-cerrah isterse, on hastada mükemmel ameliyat dikişi atsın, yinede sahte-cerrah olur. Çünki, bir Tıp-Doktoru elleri tutmada bile Tıp taki hakimiyeti, tek başına bağımsız hastalık ilgili karar verebilir, sevk etme kararı bile eğitiminin dahilindedir. 
Figure 1: Tıp Doktoru ölümcül kanamayı durduran dikiş atabilir (Elleri beceriksiz olan Tıp Doktoru, bu işlemi kendi gözetimi altında, yardımcısına yaptırabilir, yardımcısı hemşire, hastabakıcı olabilir. Hakim Tıp Doktoru dur). 
Sahte-cerrah birini suçlayan Sağlık Bakanlığı Uzmanlık Tescil Dairesi kendi suçludur. Sağlık Bakanlığı Tescil Dairesi, Tıp Doktoru Diploma belgesi sormadan herhangi birine Doktor dediği için cezalandırılmalıdır. Ayrıca gerektiğinde Saplık Bakanlığı, 
"1: Tıp Doktoru Diploma 
2: Tıp Fakültesi ne liseden sonraki hangi ÖSYM puan ile girdiğini kontrol etmekle
3: Tıp Fakültesi nde, altı yıl boyunca, her Tıp Doktoru en az elli tane dersin sınavını geçer, bu liste mezun olduğu 6 yıllık Tıp Fakültesi dosyasında en az yüz sene saklanır, Sağlık Bakanlığı o dosyayı, Tıp Fakültesi ilgili evrak bölümden soruşturur(Tabiiki sağlık bakanlığı tescil dairesinin, bundan kıçından haberi yok) dosyasında saklanır. Yani tam yaklaşık elli dersten 100 üstünden 60 almadan, Tıp Doktoru diploması, Tıp Doktoru notu verilmez." Asıl önemli olan, o altı yıllık Tıp Fakültesi elli ders ve onun not ortalaması, en az 60/100 puandır. 
Asıl dolandırıcı, Sağlık Bakanlığı Tescil dairesi dir. 
Tırnak içindeki bu basit üç şeyi doktor kıskançlığından sormayan" Sağlık Bakanlığı Uzmanlık Tescil Dairesi" suçludur. 
Sağlık Bakanlığı sadece, çalıntı sorulu TUS sınavı sorup, asıl önemli bu yukarıdaki tırnak içindeki üç şeyi sormayıp, kendi sahte-cerrah çoğaltıyor. 
Nasıl olurda, bu denilen belgeleri olmayan birine, sırf TUS sınavı sormuş, sahte-cerrah TUS kazandığını demiş ve ona Sağlık Bakanlığı Uzmanlık daire Doktor demiş. Sahte-cerrah dan daha çok Sağlık Bakanlığı Tescil Dairesi suçludur, hastanenin İnsan Kaynakları dairesi suçludur. O sahte-cerrah yukarıda en önemli üç ayrı belgeyi ona sorulmadan, soruşturulmadan çalışmaya alındığından, yani hastane idaresi insan kaynakları asıl Tıp Doktoru evrak cahili olduğundan, o genç suçlu bile değildir bence. 
Sahte-cerrah denilen kişiye baktım, genç manken gibi biri. O vucutla, değil dikiş atmak, hastanenin ameliyathanesinde, üstünü değişirken giyinirken soyunurken videosu çekilse youtube da daha çok para kazanırdı. Gitse okumuş gerçek diplomalı bşr erkeğe ev hanımı çocuk doğursa bu dertleri olmazdı. Türkiye deli dolmuş.
Bu sahte-cerrah dedikleri, meğer en önemli Tıp Doktoru evraklarının sahtesini bile Sağlık Bakanlığı na vermemiş. Sahte Diploma verdi ise, işte o çok büyük suçtur. Fakat sahte diploma bile vermemiş. Yani o kadar donanımlı sahtecilikten bile haberi yok o suçlanan genç. Sağlık Bakanlığı kıçından, sahte-cerrah ın lafına uyup ona cerrah demiş. 
Sağlık Bakanlığı na benim kedimi yollasam Doktor dedi diye, işe alacak. Deliler salaklar yönetiyor Sağlık Bakanlığı Tıp Doktoru Tescil Dairesini, insan kaynakları bölümünü. 
Oh olsun, Tıp Doktoru nedir diye bu halka o kadar anlatıldı, yukarda en önemli üç evrak anlatıldı. 
Hala Türkiye halkı, yok liseden sonra ÖSYM nedir, yok Tıp Doktoru elli ders sınav nedir kıskanıyorsa, buyrun, sahte-cerrahlar sizi bekliyor, çoluk çocuk sahte-cerrahların elinde size iyi girişimler. Oh olsun. 
Bu yakalanan sahte-cerrah a kimlik veren salak Sağlık Bakanlığı Tescil dairesidir, o nedenle o sağlık bakanlığı yanlış kimlikte suçlu bakanlıktır. 
Ortada bu gencin verdiği bir sahte evrak var bulunmamış, varsa hani o Tıp Fakültesi dosya sahte evraklar. 
Bu sahte-cerrah ın sahte Tıp Doktoru diploma sı teslim etmesi ise, 
6 yıllık elli dersin sınav notu ortalaması evrak vermesi, liseden sonra ÖSYM sınav puanı sahte evrakı ise, bilinçli çok çok büyük bir suçtur. 
Bu dediğim sahte evrakları Sağlık Bakanlığı na vermeden, Sağlık Bakanlığı kendi kusuru hastabakıcı temizlikçi diyecek yerde, ona doktor demişse, o genç değil, bakanlık suçludur. O genç temizlikçi/hastabakıcı kimlikle çalışabilir. 
Takip ediyorum. O genç yukarıda tırnak içindeki üç evrakın sahtesini vermiş mi, vermemiş mi? 
Eğer ortada sahte olan evrak/belge sadece Sağlık Bakanlığı kimlik kartı ise, bunun suçlusu Sağlık Bakanlığı dır.
 Fakat eğer:
 6 yıllık Tıp Fakültesi mezuniyet rakamı puanı, elli adet ders listesi, 
lise sonrası ösym puanı rakamı ilgili bir sahte evrak vermişse o sahte-cerrahın cezası büyük olur. 
Asıl suçlu çalıntı sorulu TUS sınavı ile kendi adamlarını kadrolarına alma uğruna tüm kuralları çiğneyen, çiğneten, Tıp Doktoru kıskanan sağlık bakanlığı kendidir. 
Sağlık Bakanlığı Uzmanlık Tescil Dairesi asıl sahtekar seviyor. 
Çok çeşitli uzmanlıklar vardır. Doçent eşittir uzmanlıktır, Profesör belge eşittir bir uzmanlıktır, en önemli uzmanlık, uzmanlık kelime değil, Doktor kelime kullanan, Tıp Doktoru dur. TIP DOKTORU demek eşittir, en yüksek Uzman demektir, üstüne başka uzmanlık Profesör lük yine alabilir, daha da uzmanlığını geliştirebilir. Eğer Tıp Doktoru ayrıca Profesör olmuşsa, daha da ileri, üstün bir uzmandır. 
Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Tescil Dairesi bunu açıkça anlaşılır şekilde öğretmediği için soruşturulmalı, sağlık bakanlığı kendi yöneticileri cezalandırılmalıdır.  
Tüm bakanlıklar, 4 yıl okuyup üstüne bir yıl master yapana uzman der. Yanlış değil, ancak böyle master yapan birinin uzmanlığı, daha adi, daha düşüktür bir Tıp Doktorundan. Sağlık Bakanlığı 6 yıllık Tıp Fakültesi eğitiminin önemini kıskanıyor, sahtecilikle düşük uzmanlıkları Tıp Doktoru nun üstündedir diyor. 6 yıllık Tıp Fakültesi mezunu Tıp Doktoru, 4 yıl üstüne Master yapmış uzman denilebilen bir uzmandan daha yüksektir. UZMANLIK genel anlamda tüm bakanlıklarda düşük bir durumdur. Uzman kelimesi değil, Tıp Doktoru mu iyice bakılmalıdır. Sağlık Bakanlığı kendi sahtecilik peşinde. 
Sağlık Bakanlığı kendi sahtecilik seviyor. 

Bir Tabip kadro(Pratisyen Hekim ) , Türkiye devletinde eşittir Uzmanlık tır. Uzmanlık alanı Genel Tababet dir. Uzmanlık Dairesine Diploma gösterir, Uzmanlık Dairesinden Tıp Doktoru diploma tescil alır. 
Bunun zıttını diyen kanunda suçludur, Tıp Doktoru düşmanıdır. Sağlık Bakanlığında bunu diyen varsa cezalandırılmalıdır. 
Gelelim geçende hastanede yönetime Tıp Doktoru olduğu yalanı söyleyip, kimlik kartı verilen adının Ayşem olduğunu söyleyen sahte-cerrah a. Sanırım hapis cezası başlamış. 
Bence, eğer bu genç, hastaneye sahte evrak (Tıp Doktoru Diploma Numarası, 6 yıllık Tıp Fakültesi sınav başarı notu, liseden sonra ÖSYM sınav başarı puanı) uydurup vermediyse, suçlu hastane yönetimidir, Ayşem denilen genç ağır ceza almamalıdır. Ama bu dediğim evrakları uydurup verdiyse, evrak uydurmaktan Ayşem suçludur. 
Şu an, 2022 yılında, Türkiye devlet hastanelerde, hastaya Doktor olduğunu söyleyen binlerce erkek temizlikçiyi niye hapise atmamışlar. Günah keçisi bu Ayşem genci mi seçtiler. Evrak sahte yapmasalarda, Lafla yalan diyorlar, yüzlerce lafla yalan diyen sahte-cerrah erkek tanıyorum. 
Türkiye halkına Tıp Doktoru ne demek öğretiyoruz, öğrenmek istemiyorsa, çalıntı sorulu TUS sınavı dışında asıl kontrol edilecek olanın, Tıp Doktoru Kaşede yer alan, Tıp Doktoru Diploma Numarası ve Sağlık Bakanlığı Tescil Numara olduğunu öğrenmek istemeyen herkes sahte-cerrahlara layıktır. Oh olsun. 
Bu konuda Tıp Doktoru Diploma No uyduran biri böylece anında suçludur. 
Kanun tıkır tıkır böyle işler. Kanunu bozanlar Tıp Doktoru diploma no kanunu bozanlardır. Hastanelerde en az onbin kişi yalancıdır, lafla Doktor olduğunu söyler. Halk şüphelenirse, Tıp-Doktoru-Diploma Nosu varmı? Diploması hemşire değil, sekreter değil, 6 yıllık Tıp Doktoru Diploma mı sorarsa, var olan kanun işler. Suçlular, tıp doktoru diploma evrak yalancıları anında yakalanır. 
Tabii liseden sonraki ÖSYM sınavı ayrıca sorulmalı, en azından o aşamaya gelecek Tıp Doktoru Diploma sorulmalıdır. 
Bazı yeni mezunların tescil numarası işlemi henüz bitmemişse, en azından hangi Tıp Fakültesi okul mezunu, 6 yıllık elli dersin sınavı var mı sorulur, belgesi sorulur. Kanun var, halk kendi sahte-cerrahları şımartıyor. Ben şahsen bunu elli kişiye anlattım, hısım akraba halk şöför, hepsi sahte cerrah seviyor bence, çalıntı sorulu TUS sınavı öğrenmişler, gerçek önemli kanunu öğrenmiyorlar. Diploma iki yıllık, dört yıllık değil, 6 yıllık Tıp Fakültesi Diploma olacak. Öğrenmiyecekseler, oh olsun, beter olun, sahte-cerrahları çoğaltın. Lafla bile yalan demek yanlıştır, ancak lafı yorum sonradan zordur, suçlamak yorum ister. Kalkmış ilk anda 6 yıllık Tıp Fakültesi Diploma No uydurmuş biri hemen kanunu var, hapise atılır. 
Ayrıca Türkiye Sağlık Bakanlığı tüm eski yeni çalışanların, Tıp Doktoru olmasalar bile, kaç yıllık okuldan mezundur, kayıtlara geçirmiştir. O kayıtlarda, bir sekreter, hemşire yalan diyorsa ortaya çıkar, 6 yıllık değil, 2 yıllık veya 4 yıllık okuldan mezun olduğu ortaya çıkar. Onlar Tıp Doktoru diploması olan diğer gerçek Tıp Doktoru olanların varlığında hastane çalışma hakkına sahiptir. Tıp Doktoru yetkileri yoktur. Tıp Doktoru Pratisyen Hekim emir verir 4 yıllık üniversite mezunu(master yapmış veya yapmamış hemşire) hemşirelere. Sekreter, hemşire işleri kanunidir, Tıp Doktoru değillerdir. 
Bunu öğrenmeyenlere sahte-cerrah layıktır, beter olun. 
Kısacası, gerçek bir Tabip (Pratisyen Hekim ), çalıntı sorulu TUS sınavı ilgisiz, bir bakan, bir Vali kadar maaş almalıdır.