Mahalle sakinlerinin bitcoine yatırım yerine, istanbul a yatırımı sanki cezalandırılmıştır.
Çok ucuza, o kadar güzelim Beyoğlu tapuları ellerinden alınmıştır.
Hak helal olmasın. O Beyoğlu tapunun bedelini geriye hisse hisseli tapu şeklinde vermeyenler bin sene sürüm sürüm sürünsün, başlarından dert eksik olmasın.
Türkiye götünden birinin davaya haklı deyip, aaaa sen ona emsal değilsin deyip hak vermez.
Binlerce yıl oradaki mülkümü ucuza kapatıp, üstüne yeni binadan cebine parayı yığanlara küfür etsem doymam. Öyle bir dava ki, avukat arıyorsun, hiçbiri işi bile almıyor. Çünki soyguncu büyük, hukuku bile ezecek, başlamıyorlar davaya.
Oraya yatırım, yıllarca güvenli tutmak, orayı satın almak yerine kenefte bok satın alana bile daha çok kazanç sağlanmıştır bu devlet. Bu hırsızların kafasına sıçayım.
Binlerce yıl nesillerinizden acısı çıksın, sağlık yüzü görmeyeseniz.
Hukuk yollarını durdurduğunuz için asıl suçlusunuz. Paramı aldınız, tapuya el koyup o verdiğiniz para bir hiç. Mademki devletsin niçin elinle hırsızlık yapıp, mazlumun mülkünü öbürüne peşkeş çekiyorsun. Yüzde 20 kazansa devlet kızmam, 100 de bin kazanç elde ederken, beni sömürdü devlet.
Türkiye hukuk devleti imiş bokmuş şuymuş.
Avukat yok avukat seni savunacak. SPK uzmanı yok, o kişinin arsasını bedavaya aldın diyecek. Sen sıçtığım fevlrtsen, şehirleşme yaoacaysan, aldığın yeri tabii alırsın, ama o oksijeni, mevkiyi seven vatandaşı cezalandırmazsın. Kendin öyle biley yapmalısın ki, yüzde 20 kazancın olmalı. Eşşoğlu eşek, yğzde yirmi ne demek yğzde bin kazanmış.
Sıçmışım Türkiye de hukukçuların kafasına, ne bok yapıyırlar ki.
Bu davayı başlatan avukat yok.
Kime gideceksin.
Hırsızlık yaptıkları, adamı suçlu bile çıkarırlar.
Helal olmasın. Bin sene bin gelecek neslinin belası eksik olmasın.
Hırsızlıkları sadece TUS sınavını, KPSS sınavını, ALES sınavını çalmak, adamlarını kayırmak değil. Hukukçularıda tehdit edip çalıştırmıyorlar.
İyi avukat, iyi doktor, iyi bilimci değil, hırsızlıktan bok olmuş olanları istiyorlar. Sınav kazanmış, başarılı avukat diye bilinen hep kendilerine satılmışlar olsun istiyorlar. Ne meslek olursa olsun, kendine satılmış olsun istiyorlar.
Türkiye bir kapitalist ülkedir diye inandırmaya çalışmayın. Türkiye komunist bir ülkedir. Tüm partiler, sağcısı solcusu böyle hırsızdır. Akla hayale gelmedik birşey yaparlar, hırsızlık. Hele solcu bazıları(Ecevit hariçtir, onunda hakkı yenmiştir) hırsızlık da dünya birincisi fikirler yaratır. Bunlar bindiği dalı çalar satar, delidir.
Beyoğlu 360 projesinde, sakızağacı sokakta binası olan kimse kafasına sıçayım, hepsi hırsızdur, avukat bile tutamadım onlara karşı, hırsızlıkları öyle sağlam devletten.
Orospu çocukları çete hepsi . Mesela ben alamıyorum hakkımı, yok o idi bu idi, ondaydı bundaydı, ama yakın kendi adamlarının istimlak a giden arsa mülkü sahipleri korunuyor. Ne bokum kanun, ne bokum standart.
Türkiye de kanun yoktur. Avukatın iyisi olsada, bulamazsın, devlet onu ya satın almıştır, uyduruk yarattığı sınavını geçti deyip kendi tarafta çalıştırır, ya ürkmüştür, anyayı konyayo ona benden önce öğretmiştir ona devlet.
Hemde o avukat için, hakkını alamayınca laf hazır, beceriksşzdi, yabancı dili yoktu boktu şuyfu buydu iftira. Asıl hukuk işlemezki Türkiye de standart herkese demez kinse.
Çok tapu sahibine gidin, devlet onları öyle sindirmiştirki, borçlu çıkarmakla tehdit etmiltirki, nasıl olur sen ne boksun o arsandan devletin adamından çok kar edeceksin edersin hakaret etmiştir ki, bana katılmazlar.
Yok efendim, karışmış bitişmiş binalar. Zor.
Ne zoru be, üç yeni bina arsa için ortalama bir fiyat alırsın, az tazminat için dava açana ödersin. Yani zor değil, istimlak bedeli azdı, tam bedeli tazminatı sonra ödemek.
Zıkkım olsun İstimlak ettiğiniz yer hepinize. Devlete de, binamı yıkıp yenisini yapıp bedavaya getirenede.
Orada 2022 itibari ile bir arsayı kat karşılığı bir müteahhit e versem devletin İstimlak parasından elli kat fazla verirdi.
Hadi diyelim, üç arsayı birleştirdi, gene zor değil spk uzmanların hesap edebilmesi.
Hadi diyelim, devlet İstimlak etti ama, meğer arsada bina tutmuyormuş, dibi delikmiş, yeni bina satış olmamış. Ben İstimlak olurken de söyledim, orası 1999 depremde çok sağlam kaldı, sağlam yer ve iyi akıllı binalar tutuyor.
Beyoğlu Belediyesi, Sakızağacı cad, eski çeşme sokakta İstimlak ettiği binama tekrardan para vermeli. Oranın ona anlattığım değeri yalan değildi. 2010 yılında verdiği İstimlak para çok az, şu an daha çok tazminat vermeli. Avukat yok bu işi isteyen.
Belediye cevap yazmış, sana bedel ödedik tapunu sattın diye. Ulan zorlan aldın üç kuruşa. O kadar kar ettin. Üste para istiyorum. Orospu çocukları, bedavacılar.
NE OLMUŞTU?
Tarlabaşı’nda kentsel SİT alanı içinde kalan 209’u kültür varlığı toplam 269
binanın bulunduğu 20 bin metrekarelik alan 2006’da bakanlar kurulu kararıyla
‘yenileme alanı’ ilan edildi. Dayanak, Beyoğlu Yasası olarak bilinen ‘5366 sayılı
Yıpranan Tarihi Ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması Ve
Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun’du.
Beyoğlu Belediyesi’nin Tarlabaşı’yla ilgili planının ismi ‘yenileme‘ydi, ancak
dönemin belediye başkanı Misbah Demircan Radikal’e verdiği söyleşide niyetin
böyle olmadığını ve Tarlabaşı’nı yıkmak için yasa hazırladıklarını itiraf ediyordu.
Belediye, taşınmaz sahiplerine birlikte yenileme imkanı sunmadığı için kimi
mülk sahibi belirlenen bedele razı oldu, kimi de bu kararın iptal edilmesi için
davalar açtı. Proje ihaleyle GAP İnşaat’a verildi ve 2011 itibariyle Tarlabaşı’nda
yıkım başladı. Sakinler mahallelerini terk etmek zorunda kaldı.
Yıkım sürerken yargı süreci de bir yandan işliyordu. Mülk sahiplerinin
kamulaştırma kararının iptali istemiyle açtığı davaların neredeyse istisnasız hepsi İstanbul İdare
Mahkemeleri tarafından reddedilmişti. Bu kararlara itiraz edildi ve dosyalar
Danıştay’a taşındı. Neredeyse hepsi Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nden iç hukuk yolları tükenmemiştir diyerek reddedildi. Danıştay, 2013’te verdiği bir bozma kararında ‘mülk sahibine
yeni projeden yararlanma imkanı tanınması gerektiğini ancak bu şekilde bir
yaklaşım sergilenmediğini‘ belirtti.
Karara göre, ticaret ve turizm gibi kamu hizmeti niteliğinde olmayan
kullanımlara ayrılan taşınmazların mülkiyet hakkı farklı kişilere devredilmişti.
Yerel mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vermediği için Danıştay bozma
kararı verdiğinde Tarlabaşı’nın yıkımı sürüyordu.
Danıştayın kararı 2020’de kesinleşti. Bu zamana kadar ‘yenileme‘ projesinin ismi
de ‘Taksim 360’ oldu. Tarlabaşı bulvarı boyunca -Demircan’ın söyleşide tarif
ettiği gibi- lüks bir otel, rezidans, ofis ve alışveriş merkezi karışımı bir yapı
olarak uzanan Taksim 360’ın ünlü sakinleri de var. Bunlardan biri Emine
Erdoğan’ın seçimiyle kamuoyunun aşina olduğu 50 bin dolarlık çantayı üreten
moda markası Hermès’in sahiplerinden Xavier Hermes.
MAHKEME LEHE KARAR VERDİ
Binası yıkılan kişiler, Danıştay’ın kararının kesinleşmesinden sonra belediyenin
kendi adına tescil ettirdiği tapuların iptal edilip tekrar kendilerine verilmesi için
Beyoğlu Belediyesi ve GAP İnşaat’a karşı dava açtı. Bu davalardan biri geçen
günlerde mülk sahibinin lehine sonuçlandı. İstanbul 4’üncü İdare Mahkemesi’nin
verdiği kararla tapu tekrar eski sahibinin adına tescillenecek.
Fiili imkansızlık tam da burada ortada çıkıyor, çünkü ortada tapusu iade
edilecek bir yapı kalmadı. Mülk sahiplerinin zararının tazmin edilebilmesi için
inşaatın yıkılması gerekiyor, ancak bu artık mümkün değil. Dava avukatlarının
verdiği bilgiye göre, yıkılan taşınmazın tapu tescili mevcut bina üzerinde
hissedarlık yöntemiyle de sağlanabilir. Mülk sahiplerinin GAP İnşaat’la anlaşıp
yıkılan taşınmazlarının bugünkü rayiç bedelini alması da başka bir seçenek.
Tarlabaşı’nda binası yıkılan çok sayıda kişi bulunuyor, ancak bu karar herkes için
emsal niteliği taşımıyor. Avukatların verdiği bilgiye göre, bu davanın
açılabilmesi için kamulaştırma bedelini iade etmek, dava değeriyle eşdeğer
harç yatırmak gibi maliyetli işlemler yapılması gerekiyor. Bu nedenlerle dava
açmayan malikler bu karardan yararlanamayacak.
OYBİRLİĞİYLE ONADI
Gelelim, mülk sahiplerinin mağduriyetine sebep olan kararları verenlere.
Beyoğlu Belediyesi, GAP İnşaat’la ihaleyi 4 Nisan 2007’de imzaladı. Mimari
avan projeleri de İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma
Bölge Kurulu tarafından 30 Kasım 2007’de onaylandı. Projeler, 2008’in ilk
günlerinde Beyoğlu Belediye Meclisi’nde AKP’li, Saadet Partili ve CHP’li üyeler
tarafından oybirliğiyle kabul edildi.
Malikler, kamulaştırma kararının iptal edilmesinden sonra GAP İnşaat yetkilileri
ve projeyle ilgili sorumluluğu bulunanlar hakkında İstanbul başsavcılığına suç
duyurusunda da bulundu. GAP İnşaat yetkilileri hakkında takipsizlik kararı
verildi, belediye yetkilileri hakkındaki soruşturmaysa hala açık.
Bina sahipleri hak kaybı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne başvursa da henüz
bir karar verilmedi.
Beyoğlu Belediyesi nin kadçfasına sıçayım. Ben diyorum ki, senin benim tapuma verdiğin o para, o yere çok çok az fiyat, gene cevap yazıyor, saba para verip tapunu aldık.
Boklar, hırsızlar. Tapuyu almaları bile oydu buydu şuydu bahaneye elverişli kendi zırlayıcı yollar.
Hani adama kendi mezarını kendine kazdıran vardır. Elini koöunu bağlamışsın tapusunu alırken.
Ülke de dünyada onlarca sok uzmanı var, senin o yeni binadan kazandığın haksız zorbalık, haksız kazanç, ben yemedim, tatile gitmedim o arsayı aldım, yahu adam bir milli piyango bileti alıyor, para çıkınca hakkı alıyor. Ben ölümüne on liraya o bileti aldım diyor.
Hırsızdır Beyoğlu Belediye de.
Yok efendim onunkini şirket almış, gap almış, seninkini şu almış.
Ulan kafana sıçayım, devlet almış işte peşkeş çekmiş. GAP dediğinde gene devletin himayesindem. Arada durak olmuş. Devlet kanunu sağlamış arsanın elimden çalınmasını.
Kanun bok yomtur Türkiye de. Komunistlik vardır.
Beyoğlu’nun Şehit Muhtar Mahallesi,
Sakızağacı Cad.Eski Çeşme Sk. daki binalı arsa ı çalan hırsız devletin, belediyenin kafasına sıçayım. Yok efendim tapumu önce GAP almamışki, ulan, sen niye tapumu o kadar ucuza alıyorsun o yanlış, madem çok istiyordun, satışa çıktığında kendin alsaydın, ben yıllarca aç kaldım da aldım İstimlak ettiğin tapuyu. Utanmaz hırsız, o İstimlak yerim ortakdı, kardeşlerim öyle sinmişki, devletin o kadar ucuza kapatmasına yinede üç beş kuruş diye biley demediler.
Veka üstğnğzden hiç eksik olmasın orayı İstimlak eden, sonrafan aöıp kat kat kazanç alan, bana hisse vermeyen soyguncular.
Ulan zor mu. Metrekare arsayı kaöa aldın, kaça satıyorsun. Benim yıllarca sermayemi yatırdığım yer orası.
Tarlabaşı’nda sevdiğim, kokladoğım yerimi arsamı binamı öalan devlet. En kötüsü avukat bulamıyorum.
En son 2021 de, cevap mektubu gene mağduriyetimize değinmiyor, karşı çıktığımız İstimlak ı anlatıp duruyor.
Yahu bana tapumu geri ver, paranı geri al.
Tırnak içinde belediyenin yolladığı yaklaşık bilgi.
"Sayın ...
İlgi : 30.06.2021 tarih sayılı dilekçeniz.
İlgi dilekçenizde,
Şehit Muhtar Mahallesi, 387 ada xx parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak,
kamulaştırma amacının gerçekleştirilmesine dayalı, ne gibi iş ve işlemler yapıldığı,
taşınmazın
kamulaştırma amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı, ve taşınmaz malikinin kim olduğu, hususlarında
bilgiler gönderilmesi talep edilmiştir.
Tarlabaşı Bölgesi 360, 361, 362, 363, 385, 386, 387, 593, 594 sayılı adaları kapsayan Tarlabaşı Kentsel Yenileme Alanına ilişkin hazırlanan,
20.02.2006 tarih
ve 2006/10172 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren,
İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge
Kurulu’nun kararı ile uygun görülen, Beyoğlu Belediye Meclisi tarafından kabul edilen, ve
İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Başkanlık makamı oluru ile onaylanan Yenileme Avan Projeleri,
yaklaşık % 65’i konut olarak amaçlanmış iskan projeleridir. 387 yapı adasının tamamı yenileme
projesinde “konut+zemin ticareti” fonksiyonundadır.
Söz konusu xx parsel ile birlikte 387 adadaki muhtelif parseller tevhid edilerek 36 parsel oluşmuş
ve 387 ada 36 parseldeki projeler için de 12.01.2016 tarihinde inşaat ruhsatı imzalanmıştır.
Fiili olarak
inşaatlar devam etmektedir.
Muris xx adına tescilli iken, 387 ada xx parsel sayılı taşınmaz için açılmış
olan Kamulaştırma davası neticesinde, mahkemenin belirlediği bedel muris adına yatırılmış olup
mahkeme gerekçeli kararına istinaden 14.11.2012 tarihinde de Belediyemiz adına tapuda tescil
edilmiştir ve halen Belediyemiz adına kayıtlıdır."
Iıııııııııııı
"The Taksim Urban Transformation Project of Turkish Government " that covers the land area in Cukur Mahallesi District, Sehit-Muhtar Mahallesi District and Bulbul Mahallesi District of Beyoglu District.
Taksim 360 Tarlabaşı was declared a Renewal Area with the decision of the Council of Ministers taken in 2006 within the scope of the Law No. 5366 on “The Renewal, Protection and Use of Worn Historical and Cultural Immovable Assets”. In this project, the property owners who lost their throats to keep budget to their Beyoglu Sakizagacı, bought buildings there, kept both security and city life there, kept a handful of land Beyoğlu open to the public, suffered.
The residents of Beyoglu neighborhood who invested there with citizen awareness duty with their love of that district's with its smell, oxygen are punished by government instead of thanked.
The residents of Beyoglu Sakizagacı District could invest in bitcoin rather than keeping security in their owned lands. Beyoğlu title deeds were taken from them at a too cheap price.
THE COURT DECIDES IN Favour.
After the decision of the Council of State became final, the people whose buildings were destroyed filed a lawsuit against Beyoğlu Municipality and GAP engineering company.
Fortunately, a case resulted in favor of the owner.
Upon the case desicion The GAP company deed title will be registered in the name of the former owner.
AN EXAMPLE LETTER in 2021,FROM ISTANBUL MUNICIPALITY TO LAND LOSERS of Expropriation law:
The Renewal Urban Projects prepared for Tarlabaşı Urban Renewal Area covering Tarlabasi 360, 361, 362, 363, 385, 386, 387, 593, 594 numbered Islands;
that entered into force with the decision of the Council of Ministers dated and numbered 20.02.2006, 2006; that approved by the decision of the Istanbul Renewal Area Cultural and Natural Conservation District Board;
approved by the Beyoğlu Municipality Council; approved by the Mayor's approval of the Metropolitan Municipality; are residential projects, approximately 65% intended as housing.
In the project Renovation of all 387 building blocks has the function of "housing + ground trade.
Along with the ..xx.numbered parcels in question, various parcels on 387 islands were unified and 36 parcels were formed.
and for the projects in 387 island and xx parcels, a construction license was signed on 12.01.2016.
De facto
constructions continue.
While it was registered in the name of the testator Muris xx, as a result of the expropriation lawsuit, opened for the real estate no. 387 island xx parcel, the price determined by the court has been deposited in the name of the deceased,
it was registered in the land registry on behalf of our Municipality Based on the reasoned decision of the court, on 14.11.2012,
and it is still registered on behalf of our Municipality.