Hem üniversite mesela Tıp Fakültesi okul azdı, yarış büyük idi.
Yani 1975 li ÖSYM sınavı kazanan birinin, diyelim reçetede kilo başına ilaç verme matematik hesabı veya bir tümörün geometrik hesabını yapması, daha başarılı idi. Ayrıca, tarih konuşulunca da Tarih bir sayıdır, bir savaş şu yılda oldu denir, sayıdır. Ancak, bilşm matematik, geometri, kantitatif problem çözmedir. Bilim dili Matematik, Geometri, kantitatif kelimesi iledir. Yani şu anda Sayısal denen sınavı geçmek, evvelce, Matematik, Geometri denen sınavdan kolaydır.
Bu sınavlarda tıp fakültesi kazananlar Allah gibi gezerlerdi.Öyle zor, öyle zordu. Bu sınavda en zor kazanılan okul ise 6 yıllık Tıp Fakültesi idi. 430 binden fazla lise mezunu nun yarısından fazlası 250 bin kişi eder. 250 bin kişi bşrinci istek, liseden sonra Tıp Fakültesi yazarken. Kaç idi tıp fakültesi sayısı ve kontenjanı 1977,1978,1979 da? . Beş tane bile Tıp Fakültesi yoktu.
Hacettepe, İstanbul, Cerrahpaşa ve Edirne Tıp, 300 bin kişi istiyordu,
sadece 1500 kişilik yeri 300 bin kişi istiyor, yarışıyor, o tarihteki yarış işte çok büyük, başarı çok büyük. Oblar şimdiki bu gençlere o yarılı kazananlar bu gençlere bu Türkiye yi hediye etti. O üstün zekalara yeni gençler teşekkür borçlu. 2022 yılında ise, en az 50 tane tıp fakültesi var, öğrenci sayısı artışı da var, doğrudur. Ancak artık tıp isteyen daha az.
By arada, benim çalıştığım devlet kurumunda, biri vardı adı MÜHENDİS idi, babası ona o ismi koymuş, yani bir kelime oyunu değil, sınavın müfredat içeriğinde, Matematik, Geometri, Fizik, Kimya alanı önemlidir.
Ben çok kişi tanıyorum, ilkokul matematik, sayısal yapıyor, ama kimya veya fen bilimleri problemine bildiği matematiği kullanıp, problem çözemiyor. Sayısal Denklem çözüyor, ama fen bilimleri ilgili problemde, sayısal bilgisini kantitatif sonuç için kullanamıyor. Kantitatif problem çözme, bilimsel bir tanım, yerinde tanım.
Birinin adı Mühendis demek, okumuşda olmuş mu, doğduğunda adı mı anlatmaz. Kelime oyununa takılanların bir eksiği mi var, gocunuyor.
Haa, en azından 1975 den bu yana, Türkiye matematik, geometri ve kantitatif problem çözme gibi bilimleri çöpe atmadı, nasıl oldu?
Öğretmenler mi yaptı, HAYIR. Türkiye de öğretmen dediğin kesim, dırdır sayısal anlatır belki, ama liseden sonraki ÖSYM sınavda, taa eski ilk ÖSYM sınavlarda başarısız olup, Tıp Fakültesi kazanamayıp öpretmen olanlardır.
Bugün eğer, ister kantitatif fen bilimleri probkem çözme, matematiksel de, takma bir ad de, içeriğinde, matematik kullanarak bilimsel problem çözmeyi başarıp ortadan kalkmasını engelleyenlere 2000 li yıllardan sonra doğanlar ayrıca borçludur. Yani bu tür sınavı çok kaldırmak istediler, eski ÖSYM kantitatif, matematik, geometry fen bilimleri başarılı oksnların sayesşnde bugün 2022 de onlar öyle sınava giriyorlar. Götünden haberi olmayanların, kime borçlu oldukları ortada, yeterki kanun, yönetmelik, müfredat, uluslararası bilim anlasın.
Bana ÖSYM sınavı, yönetmeliği kuralı, standardı belli diye 2023 de öven, şunu bilsin, o ÖSYM sınav ilk 1970-1980 arasında yapıldı. Örneğin, mühendislik ve tıp fakülteleri kantitatif problem çözebilme yetenek ve bilgiyi ölçüyordu, matematik geometri gibi alan yeterliliği ölçüyordu. Bu bilgi ve yetenekleri olmayanlar, liseden sonraki ÖSYM sınavını tamamı ile kaldırmaya çalıştılar, yani o sınava girip kendini öven varsa, bana teşekkür et, o sınavı korumak için kırk yıldır savaş verdim. Hatta, tüm sınavları ÖSYM yapmalı demişken, sırf soruları daha kolay çalmak, abuk sabuk sorulu sınav yapabilmek için, ösym kurumunun her çeşit faaliyetine bile düşman oldu o sınava giremeyen veya başaramayanlar. O sunavı beğeniyorsan, o sınav kırk yıldır var, ve ösym sistemi ben hem başardım hem korudum. Kıçından haberin yoksa, olsun. Hatta senin anan baban bile vaktiyle o senin şimdi kazandığın sınavı başaramayıp, ne boktur dedilerde, ben kırudum, sayemde sen bir boksun anlatıyorsun. 1974 den sonra anan okul okuyan anan baban liseden sonra ösym sınavı kazanmadıysa, işte sen düzgün sınava gir diye, senin anan babanla bile ben savaştım, geri zeka, kendi bilmez, kıçından habersiz. Çok çok öncesinde Türkiye de zaten üniversite bile yoktu birçok şehirde.
Yani, o bir bok diyorsan, şyi boktut diyorsan, onu senden önce başarılı olup o sınav sistemi koruyan sana verdi, oturda şükret. Senin yaptığın onlara verdiğin bir bok yok, sen sömürensin. Türkiye de netedeyse adam kalkıp, Türkiye yi ben kurdum diyecek. Yoktu diyecek.
Dediğim gibi adı Mühendis idi, tek kelime oyununa gelmek sahtekarlığın ilk basamağıdır.