Wednesday, February 2, 2022

Türkiyenin Tıp Doktoru düşmanı Sağlık Bakanlığı

Sağlık Bakanlığı Türkiye de mezun Tıp Doktoru na olan düşmanlığı ve kinini bir türlü dindiremedi.
40 senedirTürkiye Tıp Fakültesi kazanmış biri en zor sınavla tıbba girmiştir, sonrasında tüm klinik dallarda, özellikle Dahiliye de hem yazılı hem hasta karşısında, teşhis tedavi, klinik başarı sınavını geçer. Tek tek her öğrenci  35 yıl önce İstanbul Tıp Fakültesi nde bu sınavı geçmiştir. Binlerce hastalık arasından, hasta hangi hasta, bilmesi gerekir, o hastalık sınav sorusu çok zordur. Kıskanç sağlık bakanlığı böyle zor Tabip olmuş Doktorlara yapmadığını bırakmamış.
Sonra ne bokum ne torpil ne kayırmaca belli değil, yurt dışında ilkel yerden mezunlara (Yapılandırılmış Klinik Sınav: Tıp programlarının denklik işlemleri sürecinde alınan Seviye Tespit Sınavı kararı kapsamında, klinik bilgi, beceri ve yetkinliklerin sınanması amacıyla.. ) sınavı uydurmaca, götünden paye sınavlıya, Türkiye ÖSYM ile liseden sonra en zor sınavı kazanmışa denk yapmış, denk maaş vermiştir. Ulan hırsız kafana sıçayım senin.
Açık açık desene, Liseden sonra ösym ile tıp kazanıp 6 yılda Tıp Doktoru olmuş, Türkiye den olmuş Türkiye doktoruna düşmanım, maaşına düşmanım. Onun elinden her yetkiyi alıp, abuk sabuk götünden yapılandırılmış şu bu sınavla, geri zekalılara peşkeş çekeceksin maaşı kadroları. Utan utan hırsız sağlık bakanlığı. Yok eğer kendi yeni doktorlarını 2015 ten sonra ösym ile tıbba soktuklarını beğenmiyorsan, o zaman sınavlarla oynama. Hırsız kıskanç seni. Liseden sonra ÖSYM ile Tıp kazanıp, 6 yılda Tıp Doktoru Türkiye de olanlara düşman sağlık bakanlığı.
Bu yabancı üniversiteden mezun olanlar, belki Uzman maaşı belgesi alabilirse doğrudur. Ama onlar TIP DOKTORU değildir. Savcılık onlara dava açmalıdır. Onlar TIP DOKTORU diplomalı Tabip kadrosuna götlerinden atanır ancak. TUS ile uzmanlık kazanıp Uzman kadro alabilseler, gene TIP DOKTORU değildir, derse öyle, sahtekardır onlar. 
Onları işe alma demedim, ancak daha TIP DOKTORU olmuş değil onlar, TUS klinik kazanıp Uzman olurlar, götten keyfi Doktor dereceyi onlara Türkiye Sağlık Bakanlığı veriyor. Bu dolandırıcılıktır. 
Tabip, 
Uzman Tabip,
 ve 
Uzman Klinisyen, 
Uzman Biyokimyacı, Uzman Mikrobiyolog 
diye ayrı maaş olmalı. 
Sağlık Bakanlığı otomatik herkese uzman demiyor ama, ama herkese kıçından TIP DOKTORU diyor. Maaşları çalıyor. Suçtur. 

Adam TIP DOKTORU olamamış, becerememiş, ama TUS kazanıp Uzman olmuş ise, ona kıçından Tabip, Tıp Doktoru diyen Sağlık Bakanlığı dava edilmelidir. 
Pratisyen Doktor nedir doğru dürüst demiyor bile sağlık bakanlığı nedeni, hırsızlık yaparken yalan derken iyi kaytarmak. 
Hani neredeyse, Türkiye Tıp Doktoru daha üstün zekalı, modern tıbbı daha iyi biliyor, ayrıca tıp 5 inci sınıfta özellikle klinik sınavları başarmış 6 yıllık Türkiye tıp fakültesi mezununu hakaret edecek bide. 
Hatta türk halkına bile öğretmiş, TUS u varmı sor, oda soruyor, daha TIP DOKTORU olamamış adam sırf böyle soruları çalıntı TUS geçti diye doktor diye geziniyor. 
"TUS geçmemişse, o durumda Tabip veya TIP DOKTORU olunmaz" , diyeni hapse atmak, ceza vermek lazım. 
Kimlere asılsız doktor demiş sağlık bakanlığı araştırın bulun. 
O götünden klinisyen sınavlı lar tabii Tıp Doktor değil. Ama onlar tıp doktoru değil diye, kıskanç Sağlık Bakanlığı Türkiye den Pratisyen Doktor olanlarada, sen Doktor değilsin, hani senin TUS diyormuş. 
TUS ayrıca denklik sınavıdır. Adam ahırda bilmem hangi ülkede tıp okumuş, TUS a girecek tabii. 
Şu anda Sağlık Bakanlığı, TUS ile Uzman Belgesi almış ama Türkiye TIP DOKTORU olamamış, bir klinisyen uzman'a, 2022 itibariyle daha çok maaş veriyor. Bu hırsızlıktır. İki yıldır ortalığı kasıp kavuran, sadece klinik değil, bir bütün, TIP DOKTORU eğitimi isteyen pandemi de çalışan PRATİSYEN-DOKTOR TIP DOKTORU nun maaşını çalmış, bu yarıbuçuk eğitimli TUS lu klinisyenlere vermiştir. 
(Tabii birde, hem klinisyen hem Türkiye nin TIP DOKTORU var, onlar hakikaten hem TIP DOKTORU, hem ayrıca bir dalda ayrıca klinisyen.). 
Yok eğer TIP DOKTORU gereksiz  diyorsa bakanlık, ne bokuma YÖK onca tıp fakültesi ni sırf klinik açmıyor. 
Mesela İstanbul Tıp daha 40 yıl önce uluslararası diye geçerdi. Sağlık yıllarca, çalıntı sorulu TUS lu doktorları tutup, TUS sorularını çalmak yerine mesleğini ilerleten birçok Tıp Doktoru (Pratisyen hekim) i ezerek eziyet etmiştir. Bunun cezasını çekip hesabını vermelidir. 
Yada, klinik ağırlıklı hemşire ile doktor arası bişey, klinisyen uzman mezun eden fakülte açmalıdır. Türkiye kendi beceriksizliğinden, 6 yıllık TIP FAKÜLTESİ ni, dünya standardında bitiren tıp doktoru pratisyen Doktoru na sataşmamalıdır. 
Amerika MD denir, tıp doktoru demek; birde, yine çok başarılı, ama aşırı klinisyen DO var, onun müfredatını koysun yök, klinisyen yetiştirsin baştan. 
Türkiye yıllar önce Moleküler Biyoloji ağırlıklı okuyan, Tıp Doktoru yetiştiren okul açtı, sonra beceremedi kapattı ise, bu Türkiye nin yetersizliğidir, yoksa, yurtdışında, sadece klinik okuyup, Türkiye de klinik tus kazanıp uzman olmuşların daha üstün olması değildir. 
Ne istediğini bilmeyen yök tıp doktoru kıyımına, hakarete gitmiştir. 
Asıl Dahiliye sınavını beşinci sınıfta hakkıyla geçen Dahiliye Doktoru dur, çalıntı  TUS ile uzman olmak daha kolaydır. 
Tıp Fakültesi beşinci sınıfta, olan hastabaşı sözlü sınavı yapanlar gerçekten soru yaratan teşhiş tedavi bilenlerdi, TUS ise abuk sabuk tercüme sorularla dolu bir sınav. 
Hem sırf klinik TUS veya sırf Temel Bilimler TUS çalışmak, başarmak daha kolay, ikisine birden girenede aynı, birine girenede aynı maaş veriyor Türkiye sağlık bakanlığı, buda abuk sabuk hırsızlık. 
Delice yaklaşımlar ve kimse bu konuya el atmamış sağlık bakanlığında. TUS kazannak TIP DOKTORU yapmaz insanı. Kanunu bile dalavere ediyor bunlar. 
Sağlık Bakanlığı insan kaynakları bir ansiklopedi yapmalı, yök e danışıp, hangi diploma nedir öğrenmeli, liste yapmalıdır.
Ayrıca Tıp Fakültesi müfredatı ne boktur bilmeli Sağlık Bakanlığı. 
Pratisyen-Bakan bile olunur, Amerika da, en yüksek uzman doktor, Pratisyen sıfatını alıyor, Türkiye de Pratisyen ise ilerde hemşireye pratisyen deyip, doktor maaşı bağlatmaya yol uydurmaktır. 
Yakında Valilere, bu Pratisyen-Vali, bu değil derlerse şaşmam. Yönetmelik ler ne diploma, ne sıfat kanunda belirtmeli. Tıp Doktoru nedir kanun açıklamıştır, gerisi kıçından uydurmadır. Pratisyen Hekim nedir yaa, Tıp Doktoru tarifini asıl iyice yazsana. TUS ne boktur, asıl Tıp Doktoru diploması önemlidir, aç bak "Tababet ve Şuabatı.." kanuna. Bunlar "Tababet ve Şuabatı" kanununa bile sıçarlar. 
Amerika da DO klinisyen oluyor, hemşire değil onlar, Türkiye deki klinisyen doktor gibiler, DO mezun veren sağlık ilgili fakülteyi Türkiye de kuralım, al sana klinisyen. Doğuda özellikle böyle, DO klinisyen olmalı. Onlar DO, hemşire değil, hemşireden yüksek maaşlılar, TIP DOKTORU ndan biraz daha azda olsa, yüksek maaşlılar. 
MD ile DO Amerika dan iyice öğrenilmeli. Türkiye pratisyen doktor tıp doktoru ile uğraşmaya son vermelidir. Bu çocukların maaşını çalan yök sağlık bakanlığı hırsızdır, kendi beceriksizliğini Pratisyen Doktor deyip bu doktorlara yüklememelidir. 
ÖSYM ile AMERIKA da ABIM denen, board sertifika sınavları TIP DOKTORU olanlara sunulmalıdır. Mesela ENDOKRINOLOJİ sınavı açmalıdır ÖSYM ve sadece TIP DOKTORU diploması olan sınava alınmalıdır. Uzmanlıklar dahada ayrılmalıdır. En az 40 tane uzmanlık olmalıdır. 
Sağlık Bakanlığı otomatik herkese Tıpta Uzmanlık Tüzüğüne göre uzman demiyor ama, ama herkese kıçından TIP DOKTORU diyor. Suçtur. 
Türkiyedeki TUS sınavını geçenlerin yüz tanesinden yarısını, 30 yıl önceki İstanbul Tıp beşinci sınıf Dahiliye sözlü sınavına sokalım çoğu kalır. Bu üniversitenin dahiliyecilerinin kendi yaptığı teke tek sözlü sınav, soru çalmak imkansız gerçek büyük bir sınavdır. Binlerce hastalık arasından, doğru teşhis tedaviyi bilmezse, öğrenci başarısız olur. Sınavı yapanlar da öyle abuk sabuk tercüme ile soru yaratan değildir. Bizzat üniversite öğretim üyesi Dahiliyecidir. 
Bu şu demek, bunlar bokum tus bir sınavla bir boktur. Çoğuda tus soruları çalıp bir bok olmuştur. 
Tabii o zamanlar birebir böyle kaliteli sınav mümkün idi. Öğrenci Doktor sayısı az idi. Çok öğrenci olunca, tus gibi toplu sınavlar çıktı. Ama en azından uyduruk TUS sınavı ile Dahiliye başarmış birini, İstanbul Tıp beşinci sınıf o sınav üstünlüğü ile kıyaslamamalı. Zaten tıpta öncesinde üçüncü sınıfta başka bir Dahiliye sınavıda alırlar. Tus daha çalınabilir, aşağı sınavdır. 
Sağlık Bakanlığı öyle zor, soruları çalınmamış sınav başarılı Tıp Doktoru gerçek Dahiliye Doktoru olanların kafasına çalıntı tus tus diyerek sıçmayı yıllarca  sürdürmekle, asıl çok hastayj öyle tıp doktorlardan mahrum bırakmıştır. Fetöcüler 1985, 1986 da tus sınavı soruları soru bankası nı ele geçirdiler kaç kere söyledim.  Tabii tus dan soru çalmadan 45, 50 hakkıyla almak mümkündü o tus da, ama yedekten ve Dahiliye olmazdı o puan. 45, 50 puan tus ile, onlar gene uzman olamamışlar, Pratisyen hekim onlar, ihtisas eğitimi hakkı alamamış, o eğitimi geçememişler, ama nedense TUS savunuyorlar. 
Tus gibi bokton şeye dayanıp suç işleyenler cezalandırılmalıdır. Ne bokum sınavdı ki asıl sınavları hakkıyla geçememiş, sözlüde hasta karşısında Dahiliye de bok bilememiş de, TUS u 1985, 1986 da soru çalıp cevap yapmış.

Bu post mesajım uzadıkça uzadı, ancak en iyi sınavların hor görülüp, çalıntı sorulu sınavların abartılması yanlış sa, kaliteli sınav üstünde durmak lazım. 
 
bu 
https://youtu.be/7BpaQhNmZWA
videoda anlatılıyor, Doktorların abuk sabuk sorularla kafasının karar verme yeteneğini bozacağına, sınavda birçok bilgiyi verip, bunları kullanan doktoru seçmeyi yapmak lazım. Parayı harcayıp böyle sınav zor değil.
Mesela Aşı Uzmanlığı Board Sertifika çıkarmak lazım. Bu doktorlar Aşı ilgili bilgiyi bilmeli. Gerçi salgın biter bu sertifika uzmanlık para kazandırmaz, olsun. Aşı İlgili Sertifikalı Doktor yap. Sağlık Bakanlığı hem pratisyen hekim e eğitim vermeyi kendi beceremiyor, hemde sonra bok atıyor Tıp Doktoru na. 
39 yıl önce en zor Dahiliye sınavını İstanbul Tıp da geçmiş, 6 sene elli tane en zor dersi en az 60 puanla geçmiş, bu aşı sertifikayı hemen alır. Mesele nedir, Pratisyen Hekim in maaşını çalmak, fetöcüsüne yedirmeye bahane çıkarmak. 
Üzümü yemek değil, bağcıyı dövmek. 
Haa, tabiiki, tıp sorularını çalıpda gene 50 bile alamayan fetöcüleri varmış bunların. Hepsi eşit hırsız ama hepsi eşit tus puanlı değilse bana ne. Yanlışın az yanlışı, soru çalmanın az başarılısı suçlusu yoktur. 

Ayrıca, sesini çıkarmayan, soruları çalmadan elli alıp TUS ile bir yer kazanmasa da, bi bok aldım, bi bok aldım diyenlerde bu sistemi boşa desteklemiş, kendine zarar vermiştir. 50 almış hakkıyla ama gene Dahiliyeyi kazanamamış TUS elli almış doktorda soruları çalmadığından masumdur, ama savaş vermemiş suçu desteklemiştir. 
Hırsızlığı yeni değil Sağlık Bakanlığı nın, mesela 30 yıl önce, bir Pratisyen Doktor 6 ay Plastik Cerrahi rotasyon yapınca, kanunda Plastik Cerrahi Sertifika sahibi oluyordu. Hırsız Sağlık Bakanlığı, değil ellerine sertifika vermek, bu yönetmeliği bile bu hekimlere demeyip, ortalığı ilkokul mezunu estetik uzmanı dediği insanlara bırakmıştır. sağlık bakanlığı Tıp Doktoru nu kıskanır, bok atar, maaşını sertifika hakkını çalar hep. Sağlık Bakanlığı Tıp Doktoru dururken, ilkokul mezunu insanlara yıllarca estetik müdahale hakkı uzmanlığı bilmeyerek de olsa verdiği göz yumduğu için cezalandırılmalıdır. İlkokul mezunu na uzman deyip, koskoca gerçek sınavlarla Tıp Doktoru olanlara düşmanlığı çok eski sağlık bakanlığı nın. Burada, o ilkokul mezunu na bakanlığın kendinin sertifika vermediğini söyleyen bakanlık yine suçludur. Tıp Doktoru nun tepesine diplomasını tehditle çıkıyor. Tıp Doktoru tabiiki sahte sertifika yapmaz, ilkokul mezunu bile olmayan, tümü ile olmayan sertifika ile yargılansa ne bok kaybedecek ki. Halkı yıllarca sahte sertifika ile Tıp Doktoru olmayanlar kandırmış, sağlık bakanlığı ise Tıp Doktoru nun eğitimlilerine engel olmuş sadece. Yani doktorlar sahte sertifika uğruna koskoca bir diploma riske atmıyor diye, sağlık bakanlığı onları bir tür cezalandırmıştır bilmeden. Halkın Tıp Doktoru sandığı binlerce kişi dolandırıcıdır. Onlara Doktor ne demek öğretmeyen kendi sahtekar dolu Sağlık Bakanlığı. 
Doktorları birbirine düşürmek, en azından yarısına bişey öğretmeyip bedavaya nasıl getirse planı yapmak yanlıştır. Tüm 6 yıllık Tıp Doktoru en zor en az elli ders geçer. Bir Türkiye Tıp fakültesi on tane Türkiye mühendis, mimar, öğretmen sosyal bilimler okuluna bedeldir. 
TUS sınavı ise, uyduruk bir sınavdır. Tabiiki TUS sınavı geçmek suç değildir, ama TUS geçti veya geçmedi diye Doktor seçmek dışında başka kriterler vardır, bilmeyen varsa öğreteyim. 
Sağlık Bakanlığı Amerika ABIM board türü, Kardiyoloji, Endokrinoloji gibi board sertifika sınavı açmalı, TUS sınavını kaldırsın kaldırmasın, Board Sertifika Sınavı olmalı. ÖSYM yapabilir sınavı. Sağlık Bakanlığı bu sınavı yapsın yeter. Bu bilgili kişi özelde bu sertifikayı kullansın. Ben TUS geçmiş ama Kardiyoloji uzmanı olup ekg yi bilmeyen çok kalp uzman gördüm. Kardiyoloji ağırlıklı sınav oluyor ABIM Board Sertifika. Tabiiki, bunların TIP DOKTORU olma şartı aranacaktır Kardiyoloji Board Sertifika sınavına bile girmeye. Tıp Doktoru(6 yıllık Tıp Fakültesi ) değilse, Kardiyoloji Board Sertifika alsa bile geçersizdir. ABIM Board sertifika alanlara maaş vermeden bile ihtisas açmalı, Vakıf Üniversitesi falan ABIM Board sınav ile ihtisas açsın. Evvelden vardı. ABIM Board sınavı geçmiş biri, kesinlikle Kardiyoloji ihtisas için çok iyi adaydır. 
Asıl, sınav soruları adamın kıçından uydurma TUS soruları gibi olmaz Board Sertifika da. Soru yaratma dada, o alanı seçmek önemli, sınav gerçekten Kardiyoloji bileni seçer. Dediğim gibi, beşinci sınıfta Dahiliye sınavını geçmiş Tıp Doktoru diplomalı değilse, zaten Kardiyoloji sınavına alınmaz. Board Sertifika ile bazı Pratisyen Hekim Tıp Doktoru nun TUS sınavı kazanmadan, nasıl bilgili oldukları ortaya çıkacaktır, tıpkı fakülte beşinci sınıftaki sözlü sınav gibi sorular olur. 
TUS sınavının soruları gerçekten bir insanın, hastanın hastalığı değildir, hepsi hayalden uydurmadır. Oysa, fakülte İç Hastalıkları sınavında, gerçek hastayı muayene eder, teşhis tedavi anlatır sınavdaki doktor. Hayali uydurmaca değil yaratılan hasta durumu. Böyle değerli sınavı geçen biri, TUS gibi sınavda geçmiş, geçmemiş önemsizdir. Bu sınav çok pahalıdır, çok bilgili hocaların fakülte hastanaye yatırdığı teşhisi öprenci doktordan gizli konmuş,  hasta hastalardır sınav sorusu. Gerçek doktorluk hasta karşısında olur. O hastayı simule edecek durum bilgisayar da bile zordur. TUS sorularının sınavda bile, doktor zekasına zarar verdiğini, ama gerçek hasta ile sınav alan doktorun sınavda bile tecrübe kazandığını, iyi düşünmeyi geliştirdiğini düşünüyorum. 
Board Sertifika için önce tam 5000 tane Endokrinoloji veya Kardiyoloji soru bankası hazırlanır, bu sorular doktorlara parayla, 5 bin tane birden satılır. Örnek sınavlar satılır. Sınav soruları ÖSYM tarafından iyi saklanır. En az 250 tane format olarak benzer ama cevap ezberlemekle değil hastalığı aynı anlamakla olacak soru sorulur, tıpkı YDS ingilizce sınav gibi bir sınav. 
İhtisas bağımsız böyle bir sınav şarttır. 5 bin soru bankası için ayrıca kaynak 3000 sayfalık bir kitap satılır. O kitap en az 100 üstünden 80 puanı verecek bilgiyi içermelidir. Gerekirse sorular ve şıkları abuk sabuk diye dava edilmelidir. 
Mesele üzümü yemek değil, bağcıyı dövmek sağlık bakanlığında. Mesele nasıl çok zor eğitimli birsürü doktordan en azından yarısına az maaş bağlamak. Hemde ülkede doktor sayısını yüksek tutmak. 
YÖK tarafından Amerika'da ki Tıp Doktoru (MD) ve aşırı klinik okuyan DO sistemi Türkiye ye gelmelidir. 
Sağlık Bakanlığı madem, Türkiye nin doğusundaki bazı ülkelerde, klinisyenlerin bazı modern dersleri hiç okumadan klinisyen olmalarını seviyor, YÖK Türkiye ye, hemşire den yüksek, Türkiye-Pratisyen-Doktor(Tıp Doktoru ) ndan daha düşük seviyede bir klinisyen yetiştiren (DO okulu) fakülte niye Türkiye de açmıyor? Türkiye nin daha modern eğitim alan Tıp Doktoru nun ülkesinde maaşını çalıp, sonra beğenmediği, kurmadığı okul mezunu klinisyenlere niye yediriyor? Adam modern onca bilgiyi atlıyor, vakti bol, bazı klinik durumlara ağırlık veriyor. Yüz kere çalışacak vakti öyle artırmış işte. Bunu istiyorsan açıkça iste, yök e anlat. 
Supermen istemek sadece deliliktir de. Ne tür doktor klinisyen gerekiyor, karar ver. Sadece Fizik Kimya Matematik bilgileri ile, o senin o bu ülkeden topladığın klinisyenleri bilimde kaça katlar 2015 den önce hakkıyla tıp fakültesi bitiren Türkiye tıp doktoru. 2015 den önce tıp fakültesi kazanan bir tıp doktoru nun matematiği, Türkiye de, ekonomisti, maliyecisi, mutemeti matematik hocasında, mühendisi, mimarı HİÇBiR ÜNİVERSİTE MEZUNUNDA yoktur. Yok matematik embesil o yabancı klinisyenler daha iş görüyor diyorsan, lafım yok, açıkça de, sinsice hırsızlıkla maaş çalma. Sağ gösterip sol vurma, hedeflerini yanıltıcı koyma. Öyle fakülte açtır. 
Türkiye böyle modern bilimleri bilen Tıp Doktoru nun maaşını çalıp, matematik fizik kimya gibi klinik önceki bilimlerde embesil yabancıları Türkiye ye kıçından denklikle sokup bide utanmadan bu zeka küpü çocuklara hakaret etmiştir. Bu zeka küpleri eşek mi, onlarda klinik kısmı daha çok okur ve modern bilime zaman kaybetmezdi. 
2015 den önce Tıp fakültesi kazanıp bitirmiş Bir Tıp Doktoru, tek başına, bir mğhendşs, bir matematik hocası, bir sosyal bilimler fakültesi nezunu, bir ingilizce hocasına bedeldir. Bunlarla zaman kaybetmeden, sırf klinik yat kalk çalışanlara, bunların maaşı çalınıp veriliyor. 
 
KLİNİK DOKTOR SINAVLARI ilgili sorun Amerika da bile bence mevcut. Kalkmış, bir hemşire veya doktorun yardımcısının kısıtlı yetkisi ve kısıtlı vizyonu ile cevaplanacak soru soruyor doktora. Bir hemşire, karşımdaki bu bulgular hemşirelik yapmaya yetmiyor demez, elindeki emirle işini yapar. Doktor ise karşısındaki hasta bulgular yeterli yetersiz diyebildiği ölçüde, karar vermeye yeterli bilgi var/yok diyebiliyorsa değerli olur. Doktor budur. Bir Klinisyen Lisanslı Doktor çok yüksek vizyon ve yetki ile hastaya bakar. Eğer bulgu tetkik yoksa reddeder o an kesin kararı, buda en büyük doktorluk. O kıçından yaratma TUS veya USMLE 3 gibi sorular, Doktorun dediğim bu yetkisine sıçmayı hedefliyor. Doktor gereğinde marsa gitme şıkkına sahiptir. Hasta başı sınav işte ondan değerli. 
Öyle sınav olmalı ki, bu doktor, mesela 5min consult okuyunca, Algoritma yı anlayacak düzeyde mi ölçmeli.
Amerika çok daha başarılı usml sınavlarda, hem ABIM board sertifika değerli sınav. Ama sınavlar daha kaliteli olmalı. Özellikle cevaplar deli saçması şıklardan olmamalı. 

Hernekadar Tıpta Uzmanlık Sınavı ilgili çok sorun var isede, bir Tıp Doktoru belli alanlarda ihtisas hastanelerinde rotasyon yapıp, ihtisas eğitimi alması, faydalı değerlidir. Ancak birçok Pratisyen Doktor bu yorucu aşırı nöbetli ihtisas rotasyonlarını, ihtisas eğitimini, sağlık bakanlığı onlara sunmuş olsa bile, sonuçta ihtisas belgesi almayacak diyerek istememektedir. Bence, hakkıyla sınavıyla Tıp Doktoru diplomasını almış Tıp Doktoru TUS sınavı gereksiz ihtisas eğitimi ve uzmanlık belgesi alabilir, başarır. Asıl 6 yıllık Tıp Fakültesi zordur. Ama Türkiye de Pratisyen Doktor açığını TUS bahanesi ile kapatmaya, Tıp Doktoru kıskançlığını gidermeye, hemde Pratisyen Doktor un maaşını çalmaya bahane yol uydurulmuştur. TUS saygın bir sınav değildir. 
İhtisas Eğitimi ise, rotasyonlar, TUS ile ilgisiz faydalı tecrübelerdir. Ben şahsen TUS sınavı almış, almamış değil, ihtisas eğitimi almış, rotasyonlarını iyi bir ihtisas hastanesinde yapmış mı, tez araştırması var mı, bakıp beğeniyorum Tıp Doktoru deyince. Türkiye de birçok hastane, TUS sınavı ilgisiz, olsun olmasın, Tıp Doktorlarına kaliteli eğitim veriyor. Bu eğitimin yapılanmasıda Tıp Doktoru Pratisyen Doktor ile beceriliyor. 
Benim tanıdığım bir Tıp Doktoru Pratisyen Hekim var, bence Türkiye nin dünya çapında bir Genel Dahiliye Uzmanı Profu olurdu, ancak 35 yıl önceki TUS sınavda, soruları çalmamış, başka şehirde TUS puanı yerler kazanmış ama çocuğu ailesi İstanbul da, İstanbul da ihtisasa puanı yetmeyince, İstanbul da Tıp Doktoru Pratisyen Hekim kalmış, bir ihtisas hastanede ihtisas eğitimi de almamış,  zekası bence tus sorularını çalan  arkadaşlarınca harcanmış. Sağlık Bakanlığı çok değerli çok doktoru öyle harcamıştır. Çok kişi soruları çalmadan sevmediği yerleri mesela, Cerrahi kazanmış gene Pratisyen Hekim kalmış. Çünki istediği alanda Uzmanlık Eğitimi veren hastanede eğitim almamış. (Pratisyen Hekim kalmasına rağmen bu söylediğim Tıp Doktoru TUS sınavı karşıtı değil nedense, yahu hayatını kaydırmış soruları çalanlar). 
Çok kişi zaten soruların çalındığını duyup, akıllıca davranıp, TUS sınava bile girmemiş. Yurtdışı falan seçmiş. TUS Soruları çalanlarla tabiki yarışmak zaman kaybı. 
İşin kötüsü, tus soruları çalan başka ülke Tıp Doktoru bile olabiliyor, Türkiye yeye sızmaya yol TUS. Tabiiki yabancı Doktoru istihdam tüm dünyada oluyor. Ama yabancılar Amerika da usml sınav soru çalamıyor, sınav güvenliği orda sistemli. 

Türkiye de Uzman Tabip veya Tabip maaşlarının hepsi çok düşük, TUS muş falan çok farketmiyor. Parlak öğrenciler artık Tıp Doktoru yolunu seçmiyor Türkiye de, haklılar. 
Kısacası, Tıp Fakültesi beşinci sınıfta dahiliye sınavını hakkıyla geçmek asıl sınavkarın en önemli olanıdır. Böyle bir sınavı hakkıyla geçmiş bir Tıp Doktoru ünvanı olan, diploması, Doktor düzey lisansı olan bir Tıp Doktoru na, herkim depersiz TUS sınavın var/yok soruyorsa, suçludur, Tıp Doktoru na hakaretten, bilip bilmez TUS TUS tutturan herkimse hakaretten ceza almalıdır. 
Hatta, halk arasında bile, hastalara bile, Tıp Doktoru düzeyde Lisans, her sınavını başarmış doktorun, sınavsız olduğuna dair dedikodu yaratanlar hapise atılmalıdır. Asıl önemli gerçek hasta ilgili sınavı hakkıyla geçmiş olma sınavının yok olduğunu, TUS sınavının daha değerli olduğunu ileri sürenler dolandırıcı, Doktor düşmanıdır. Bu arada Covid19 dönemde belki bazı Tıp Fakültesi beşinci sınıf öğrencileri, önemli sınavı alamamış olabilir. Tabii eksikliktir. Bunlar eksiğini mecburi hizmette giderilebilir sanırım. Neyseki abileri, ablaları o önemli tıp beşinci sınıf Dahiliye sınavını geçmişler. Tüm doktorlar neyse öyle değil. Hem bu onların suçu değil, Covid19 durumu. 
TUS sınav almak suç değildir. Ancak ABIM board sertifika gibi sınavlar yapamayan Türkiye de, onca değerli sınavlı Tıp Doktoru na TUS bahanesi üstünden hakaret edenler hapise atılmalıdır. 

Not: Sınav abuk sabukluğuna ek açıklamam. 
Mesela TUS sınavında bir nöron-sinir ilgili soru yaratmış. Senaryosunu gerçek bir hastada rastlamak, yani o sinirde o lezyona raslama olasılığı neredeyse yok. Haa, diyelim işkenceci biri insanı kesmiş, o siniri bulmuş kesmiş, efendim sonra o insanda ne olur, bunu soru yapmış? Böyle bir vaka, gerçek bir vaka kayıtlı mı? O sinirin adını, böyle kıçından uydurma hikaye ile sormak, öyle bir vaka ile çok nadir karşılaşacağını bilen bir doktorun, vaka dağılımı bilgisini hiçe saymaktır.
Çözüm, herzaman gerçekten kayıtlara geçmiş hasta şikayetine dayalı sınav soru olmalıdır. Hasta başı soru budur işte. Yalanı yok, o vaka herşeyi ile orada.
Bu kıçından uydurma, kıçından hasta senaryosu dayanaksız yaratma, usml 2 veya usml 3 sorularda bie var. Ancak ABIM Board sertifika sınavlar gerçek hasta senaryoları oluyor. 
Çok önemli olan sınav, beşinci sınıf tıp fakültesi gerçek hastada yapılan yüz yüze hocanın yaptığı sınavdır. 
İkinci önemli sınav, belkide en önemli sınav, mesela ENDOKRINOLOJİ mesela AKCİĞER HASTALIKLARI(Pnömoloji) uzman board sertifika sınavıdır, bunlar Türkiye de yapılmalıdır artık. 
Diğer bir sınav, TUS yapılıyor, isteyen girer. Ancak TUS sınava girmeyene hakaret edenlere, tazminat davası açmalıdır. 
Bunlar TUS üstğnden, bilimi, Endokrinolojiyi, Dahiliye yi yaratan dünyaca başarılı Dpktorlara bile kıytırık, çalıntı sorulu, daha board sınav bile değil, ileri sürüp, bilimi yaratan insanlara hakaret etmişlerdir. Ulan sen ne boksun be, TUS be bokum ki. O takip ettiğin bilim olmaz bilim insanları olmayınca. Elalem senin gibi tezini tez büroda yazdırmıyor. Türkiye TUS lu, TUS almamış tüm doktorlara cehennem olmuştur, ama en azından bugünün o öğrendiğin bilimi bile olmazdı onu bil. Bilimi, o uzman olduğun alanı yaratanlara bari sen saygı duymasını bilecek düzeyde ol. Yahu ne bok öğrenecek o tus sınavını tutturanlar o tıp alan gelişmese idi. 
Türkiye de bir Endokrinoloji, bir Pnömoloji bilim cemiyeti yoktur aslında, çünki sınav sertifika verecek insanlara saygısız olduklarından, kimse onları takmıyor. Bilimsel ayıplar, çoğu kıçtan yaratma, çalıntı sorulu TUS ile kapatılmaz. 
________
Yok efendim adam müthişmiş, fabrika kurmuş Almanya da, aşı yapıyormuş diye hergün gazetelerde yazdı. 
O büyük bilimciden bin kat büyük bilimci Tıp Doktoru na Türkiye nin yaptığı eziyetler anlatmayla bitmez. Eş hakaret yapılırsa, herşeyden önce o Almanyadaki doktor Tıp Fakültesi Dahiliye beşinci sınıf bir sınav geçmiş değil. Ne idüğü belirsiz bir derecesi var Türkiye Sağlık Bakanlığı na göre. Ayrıca TUS sınav dengi bişeyi bakılmıyor bile. Hemşire Profosör mü bilinmiyor bile. Bu Alman türkün Türkiye denklik belgeleri bile yok yani türkiye de hiçbir kayıtlı incelenmiş vergili doktor değil. Sağlık Bakanlığı o bilimci dediğinden yüz kat üstün bilimciyi senin denkliğin yok diye bakanlık kapıdan kovuyor. Yaa o adamın denkliği yokki, Türkiye gazeteler ona ne diye Prof. Dr. diyorki. Kaldıki, adam zaten Türkiye ye tenezzül bile edip gelmemiş. 
Niye onun TUS dengi, TUS sınavı yok diye Türkiye halkı teneke vurmamış, hayret. 
Nçye o Almanyadan fabrika aşıyı yapanların TUS sınavı yok dememiş Türkiye de haberciler. Nedeni şu, TUS sadece Doktorlara saldırırken kullanılsın diye türetilen, soruları çalınan bir sınav. Diyelim artık çalınmıyor. Yine önemli değil, binlerce kişi soruları çalınan o eski sınav nedeni ile hakkını nasıl koruyacak. 
Türkiye Sağlık Bakanlığı kapısından kovacak dünya çapında başarılı Tıp Doktoru nu, bir daha bok bulur. Tarih böyle değerli insanlara yapılan eziyet, haksızlık, yokuşa sürmeleri, yıllarca oyalamaları, particilikler sormayı unutmaz, affetmez. 
---
Sağlık Bakanlığı Tıp-Doktoru Pratisyen Hekim düşmanlığına son vermelidir. TUS sınavı ile bugün kurtaran Doktorlar yarın TUS sınavı olmayan, sağlık bakanlığı nın götünden Hemşire-uzmanlarına peşkeş çekileceklerdir. Doktorları birbirine düşürmenin zaten amacı, sınavsız boksuz uzman-hemşire kısmını dünyanın hiçbiryerinde görülmeyecek gibi, Türkiye de ayyuka çıkarmaktır. Uzman-hemşire liseden sonra kaç bokuma ösym puan almışki, ne bokuma temel bilimlere kafası basmışki, uzman diye bu kesimi değerli Tıp-Doktorlarının tepesine çıkaran sağlık bakanlığı yakında zaten Tıp Doktoru veren Tıp Fakültelerini bile kapatsa doymaz tıp doktoru düşmanlığına. 
Sağlıkbakanlığı kıçım embesillere uzman deyip Tıp Doktoru nun emeğini maaşını çalmaktadır. Şimdilik sadece pratisyen - doktor lara çatıyor, uzak değil, siz TUS lu uzman tıp doktorları, gidin sınavsız, dahiliye nedir bok bilen, fizik kimya matematik embesil uzman-hemşirelere maaşınızı yedirin. 
Türkiye hemşireler Fizik Kimya Matematik embesil, temel bilimler embesil, tus sınavı bile yokken, sağlık bakanlığınca hemen nasılsa uzman yapılmıştır, Tıp Doktoru nun maaşı çalınıp ne idüğü belirsiz uzman-hemşirelere verilmek üzeredir. (Ales sınavlı doktora lı hemşireler, sınavlıdır, sözüm onlara değil). 
Yani aslında Sağlık Bakanlığı tus u bahane etmektedir. Amacı dünyada bir ilk, embesil hemşireleri, tus lu veya tus sınavsız, tüm doktorların tepesine çıkarıp, doktorların maaşını çalmaktır. 
Amerika da, eğer bilim insanları nın değerini bok sayarsa, Amerika dada bok bilim çıkar ve Türkiye bok bulur o bilimi hazır lop aldığı Amerika da. 
Geri zekalılar a, yahu o gerizeka daha kaç yaşında maaş bağlayan Türkiye, üstün zekalı insanları kıskanıp çıldırıp onlara nasıl eziyet edecek, maaşlarını çalacak onun işine bakıyor. 
Bokbulursun Türkiye senin kredini yükselten öyle üstün zekasıyla çalışan dünya başarılı bilimciyi. Soylarını kuruttun. Hırsız, başarı kıskançları. Ahır yapın dünyayı içinde oturun. 


Pages