Monday, December 29, 2025

AI-Assisted Prescribing and the Transition Beyond Traditional Medical Specialisation

 

ChatGPT: Policy Brief

AI-Assisted Prescribing and the Transition Beyond Traditional Medical Specialisation

Executive Summary

Artificial intelligence (AI) has already surpassed human specialists in some of the most complex areas of medicine, particularly medical imaging (Radiology). Despite this, prescribing medications remains restricted to traditional specialist-led models that rely on outdated assumptions about expertise and safety. This policy brief argues that AI-assisted prescribing, supervised by licensed physicians (Medical Facult graduate MD, General Practitioner) rather than specialists, is both feasible and necessary. Recent legislative developments in the United States demonstrate that regulatory systems are beginning to recognize this shift (Contemporary Health, 2025). Also USML comparable but open book, open AI exams are needed. 

The key challenge is no longer technological readiness, but institutional inertia. This brief proposes a phased regulatory framework for AI-assisted prescribing, reform of medical licensing exams, and a redefinition of clinical roles aligned with real-world practice.


Background and Context

Medical specialisation historically relied on selective memorisation and information filtering. Large volumes of knowledge were learned and subsequently discarded, with emphasis placed on exam relevance and dominant guidelines. While this model once served constraints of human cognition, it is no longer optimal in an era where AI systems can retain, cross-reference, and audit vast medical knowledge continuously.

AI has already demonstrated superior performance in radiology, including early detection of malignancies, haemorrhage flagging, and automated prioritisation of urgent cases. Prescribing medications, by comparison, is a more structured, rule-based, and auditable task for AI. Therefore, restricting AI from prescribing while accepting its dominance in imaging lacks scientific coherence.


Current Legislative Developments

In the United States, a bill introduced to Congress proposes amending the Federal Food, Drug, and Cosmetic Act to allow AI systems to prescribe medications, provided they receive state authorisation and FDA approval (Contemporary Health, 2025). While some medical specialists have expressed concern regarding safety and regulation, even critics acknowledge that AI prescribing is likely inevitable if properly governed.

This legislative effort reflects a broader global trend: technology is advancing faster than regulatory frameworks, creating a gap between clinical reality and policy.


Problem Statement

Current prescribing models face several systemic limitations:

  • Over-reliance on specialist authority rather than auditable performance

  • Limited access to care due to specialist bottlenecks

  • Lack of transparency in clinical disagreement and decision-making

  • Licensing exams that assess memorisation rather than real-world wide competence

These limitations contribute to inefficiency, inequity, and avoidable clinical risk.


Policy Proposal: AI-Assisted Prescribing Model

This brief recommends the adoption of a multi-layer AI-assisted prescribing framework, centred on licensed physicians rather than traditional specialists.

Core model:

  • Two independent AI systems generate prescribing recommendations

  • Approximately 5% of cases show divergence between AIs, treated as safety alerts

  • A licensed physician (general practitioner (Pratisyen Hekim, Tıp-Doktoru, Tabip), a graduate of Medical Faculty or internist) reviews discrepancies between 2 AIs.

  • A third AI system conducts automated auditing (dose, interactions, contraindications)

  • Final responsibility and sign-off remain with the physician

This model increases transparency, reduces fatigue-related errors, and makes disagreement visible rather than implicit. 

This model eventually, maybe in 15 years from now could be automated led by AI. 


Role Redefinition in Clinical Practice

  • Licensed physicians remain essential for patient context, ethics, and accountability

  • Traditional specialists are no longer required for routine prescribing

  • Researchers and clinician-scientists remain indispensable for knowledge generation, trials, and innovation

Clinical decision-making and scientific discovery must be clearly separated in policy design.


Reforming Medical Licensing and Assessment

To align regulation with real-world practice, medical licensing exams should evolve:

  • Retain foundational exams (e.g., USMLE)

  • Introduce a mandatory AI-assisted, open-book prescribing examination AI-USML

  • Require a medical degree for eligibility

  • Assess AI usage, error detection, justification of decisions, and response to risk alerts

If an AI-generated recommendation is unsafe and not corrected by the physician, scoring penalties should apply. Responsibility remains human.


Risk Management and Safety Considerations

  • AI prescribing systems must be FDA-approved and state-authorised

  • Medication classes may be introduced incrementally based on risk level

  • All AI outputs must be explainable, logged, and auditable

  • Continuous post-market surveillance should be mandatory

This framework prioritises patient safety while enabling innovation.


Implementation Timeline (Indicative)

  • 0–2 years: Pilot hospitals, low-risk medications, regulatory sandbox

  • 3–5 years: Expanded medication classes, national audit standards

  • 5–10 years: Full integration into routine care

  • 10–15 years: Gradual reduction of any human oversight as systems mature


Conclusion

AI-assisted prescribing is not a speculative future development. It is a logical extension of capabilities that already outperform human specialists in more complex domains. Continuing to restrict prescribing to traditional specialist models does not enhance safety; it preserves outdated structures.

Policy should focus on performance, transparency, and accountability, not professional preservation. With proper regulation, AI-assisted prescribing supervised by licensed physicians can improve access, even in 2 years, reduce errors, and modernise healthcare delivery.


Reference

Contemporary Health. (2025). US bill proposes allowing AI to prescribe medications. Contemporary Health – Digital Health.

Wednesday, December 24, 2025

bir bayana bir Adana devlet hastanesi psikiyatri heyetinin iftira rapor verdiği belirtiliyor

 https://www.hurriyet.com.tr/gundem/tum-varligini-tskya-bagislayan-ogretmenden-sok-iddia-evimde-darbedildim-43064591

Bu haberde bir bayana bir psikiyatri heyetinin iftira rapor verdiği belirtiliyor. Haberin diğer kısımını okumadım. Babası ile kavga etmiş özel sorunu. Meselenin iftira rapor boyutu beni ilgilendirdi. 

Bunu haber yapmaları hayrettir. Türkiye de psikiyatri heyetlerinin eski Rusyada ki gibi iftira Psikoz raporları meşhur olsa da gazetelerin bunu verdiğine ilk rastladım. 

Eski Rusya da psikoz türü ama daha uyduruk bir hastalık adı ile normal sağlıklı insanlara hastadır iftira atılmış, maalesef bir haftada hastanede damardan veya diğer işkence tedavi uygulama ile gerçekten hasta edilmişler ve öldürülmüşler hastanede. 

Umarım bu bayana Türkiyede hastanede işkence yapılmaz. Tedavi adı altında hasta edilmez. Bol şans diliyorum. 

Videoda belli, türkçesi bugün Türkiyeye cumhurbaşkanı olacak düzeyde düzgün, milletvekili bakan olacak bir insana hastanelerde demekki işkence tedavi ile hasta yapılacak belkide. Türkiyede devlet hastane heyetleri adli-tıp ne hallerde. yazıklar olsun. Gazeteyi tebrik ederim. Ne bok test yapmışlarda öyle çıkmış. Gerçek test yapanlara da iftira rapor atıyor devlet hastanesi psikoloji çalışanları. 

Bu hastane yani iftira raporu veren hastane Uzmanların ve psikoloji çalışanların adını neden yazmamış gazete. 

O psikologlar bok olsa liseden sonra ÖSYM sınavları yüksek olurdu. Psikolog olup cevaplarını ele geçiğrip anca kendileri başardıkları test yapıyorlar. O testi yapan yaratan amerikalı ise bir Pratisyen Hekim ve bunlar Tıp Doktoru olacak liseden sonra ÖSYM sınavları yetersizler. Yani bok olmayan bu psikoloji çalışanları devlete seçmece seçiliyor. Ve tek görevleri gerektiğinde iftira atacak ahlaksız olmaları. 

Anladığım akrabaları bu öğretmenin mirasına sulanmış, oda akrabayı red edince ona iftira atmışlar. 

Bu bayan, cümle kuruyor, özne doğru, fiil koymuş, fiil çekimleri doğru, sıfatları doğru kullanıyor, türkçe kelimelerden en az 10 tane kelimenin anlamını doğru bilmiştir. Ve hazırlıksız konuşuyor. Bu kadın işini yapamaz diyen, cumhurbaşkanına da işini yapamaz diyor. 

Şahitlere de baskı yapıyor Türkiye; yalancı şahitlik yapmayanı işten atıyorlar. Budur: bu bayan aklı başındadır. Türkiye’de Vesayet Davası hâkimlerin çoğu bu kadın kadar aklı başında değil; Türkçe özne-fiil kullanamıyorlar, bir soruya böyle cevap verirken. Bu bayan, milletvekili olmuş yüzlercesinden daha aklı başındadır. Buna iftira atanlara tazminat davası açılmalıdır. O hastane çalışanları malpraktisten ceza almalıdır. O psikoloji çalışanların maaşı kesilmelidir. İftira atıp mı maaş alıyorlar? Türkiye insan hakları örgütü olayı takip etmelidir. Savcılık hastaneye suç duyurusu yapmalı; malpraktisten o psikoz raporu veren heyetteki Psikiyatri uzmanlar da ceza almalıdır. Vesayet Davası hakimlere savcılık suç duyuru takibi yapmalı, vesayet davası hakimi ceza almalıdır. İftira atıp maaş almak çok kolay.

Bunun benzeri olay İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi yapmıştır. Anadolu Sulh Hukuk Vesayet Hakimleri, sağlıklı bir bilim insanına iftira atıp hatta istinafta bozulmuş durumda iken değerli bilimcinin parasına el koymuştur . Tüm vesayet davası hakimler bir olup değerli bilim insanının tapulu malını yağma etmektedir. Türkiye devlet içi hırsız çeteler hastane ve vesayet dava hakimleri el ele sağlam insanları diri diri ölüme sürüklemektedir. 

Adli Tıp da maalesef bu gibilerin elinde. Sorun şu: sağlam insanlara hastanelerde işkence yaparak gerçekten hasta ediyorlar hatta. NMR türü başına işkence-tedavi uyguluyorlar. Evet, burası Türkiye’nin devlet hastaneleri. Özelde psikologlar böyle iftiracı değil. Ama Devlet özeldeki hastanelerden yalnızca 'hasta' raporunu kabul ediyor; sağlam raporları ise geçersiz sayıyor. 

Bu arada, daha önce sağlam rapor almış olmak hiçbir şey ispat etmez, yani savunma olamaz. Sonradan hasta oldun denir. Hatta bazen bir haftalık rapora eski diyenler var. Oda manyaklık, milletvekilleri hergün sağlam rapor mu alıyor. Amaç psikologları zengin mi etmek. Psikoloji hatta dünyada bile bilim değil. Geride kalmış bir alan. Kalkmış tapuya araba tutmuş randevusuna gitmiş birine aptalca test yapan iftiracı doğuştan beyni yetersiz turkıye devlet hastanesi psikoloji çalışanları. Ancak devlet hastanelerinde de iyi niyetli çalışanlar olsa da bu gibi durumlarda ahlaksız personel güçlü ve işbaşında oluyor. Şu anda üstteki videoda konuşuyor bu bayan ve hakkını bir cumhurbaşkanı kadar anlatıyor. Bu caniliktir. Bu bayan sonrasında gerçekten hasta olsa önemsizdir. Adli sicili 50 senedir temiz olması da lehinedir.  

Ancak bu bayanın 50 yıllık hastalığı olmayan geçmişi çok faydalı bir geçmiş. Hastanede yatmamış, ilaçlar içip iyileşmemiş. İlaç bağımlısı değil. Geçmişinde hiç hasta psikoz benzerı heyet raporu yok. Sadece hakimin yazdığı müzekkereden etki altında olan uzmanların iftira raporu var. 

Ben şahsen Türkiye de bir tarih öğretmenine böyle şu an konuşuyor yapılan bu hakareti engelleyemedik üzgünüm. Servet dediğiniz aman aman bir şeyi yok bu bayanın o yaşında. Parası olsa öğretmen mi olur ki. Türkiyede onbinlerce sahte diplomalılara değil de 30 sene ağız kurutmuş bu kişiye iftira rapor veren o hastane psikoloji çalışanları, uzmanları, heyette imzası olan hepsi vatan hainidir. O hastane Malpraktis cezası almalıdır. Tazminat ödemelidir bu bayana. Ne yapmış, bebek mi öldürmüş, birini mi öldürmüş. Adli sicili temiz bir insana bunlar, psikoloji personeli, kendilerine malpraktis davası açmasın diye hastanede işkence bile ederler. Bu bayan bence hastanede can güvenliği bile dikkat edilmelidir. 

Ayrıca ilgili psikoloji personeli bu bayanın yazdığı çizdiği konuştuğunu videoya almalı. Testini vermelidir. O tesleri gerekirse Amerika inceler. Türkiye devlet hastaneleri hatta test sonuçla oynuyor. O ay bu bayanla teste girenler eminim bu bayandan kötü idi onları o iftiracı psikologlar geçirdi. Burası iftira ülkesi. Çok ayıpki bunu yapan devletin hastanesi. 

O testi özelde yaptırayım sağlam çıkar, ama, özeldekini değil, o satılmış vesayet hakimi şunu sever diye iftira rapor veren devlet raporu isteniyor. O vesayet hakimi satılmıştır. HSK o hakimi incelemelidir. 

Bu kadının Adli Sicili temiz. Uyuşturucu kullanmıyor raporları varsa temiz, o iftiracı hastane onları çöpe atmıştır. Yani mesele herzaman on buna iftira atmak, parasını yağma etmek için devlet içi şebekelik. Kendileri ne bok. İnsan haklarının hemde devlet psikoloji çalışanlar tarafından nasıl çiğnendiği bir devlet hastanesi. 

Savcılığa şikayet et derdim, ancak savcılıkda sus kalıyor, çözüm getirmiyor. Çok yazık. Bu haberin devamı gelir umarım. Umarım bu bayana işkence edip gerçekten hasta edemezler. Bu video bu bayanın o devlet hastanesi psikoloji ve psikiyatri uzmanları hakkında yaptığı bir suç duyurudur. Savcılık youtube dan adam toplayacağına bu kişinin mağduriyetini gidermelidir. 

Akrabaları yapıyor bencede. Veya aaa ölsünde parası bir an önce askere gitsin diyen devlet içi çete yapıyor belki. Devlet içi çeteler bu kadıncağıza iftira attı bence. Yani devlet kendi de yapıyor olabilir. 

İstinafta bu vesayet davası bozulmazsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Amerika Human Right Watch gibi organizasyonlar da var. Maalesef bunlar zaman alıyor, ha demeye olmuyor. Avukatlar Türkiyede yok gibi birşey. Yabancı Amerikalı avukat bulmak kolay değil.

Kanunda açık varsa çözüm sağlam insan iftira atmak değildir. 

Ayrıca 1986 sonrasında Tıpta Uzmanlık Tüzüğe göre Uzmanlık Belgesi almış istisnasız tüm Psikiyatri Uzmanları, TUS soru stoklarını çalıp ahlaksızca bir sınavla uzman olmuşlardır. TUS sınavı zaten soru stokları çalıntılı ve 2000 yılı sonrasında bilim olmayan rasgele soruların sorulduğu sadece iktidar olmak isteyen ahlaksız uzmanlar sınavıdır. O Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Tüzüğe göre TUS ile alınan uzman belgesi ahlaksızlık timsalidir. Liseden sonra ÖSYM ise hayrettir, dünyanın sayılı değerli sınavlarındandır. 1986 da başladı soru stokları çalıntı TUS sınav. Yakında yapay-zekalı Uzmanlıklar gelince böyle bilim dışı sorulu sınavlar, soru stokları çalıntılı sorulu sınavlar umarım yok olacak.

Ey Amerika İnsan Hakları kuruluşları neredesiniz? Neden bu psikoloji iftiracı personel serbestçe insanlara iftira atıyor. Amerika psikoloji de bir bilim değil belkide. Eğer Amerika Psikoloji bu iftiracı psikoloji personelinin elinde masum insanlara iftira için araç olacaksa olmaz olsun o psikoloji, kaldırın öyle zararlı sektörü, veya o testin tıpkı ÖSYM gibi soruları herdefa değişir, güvenli test olmalıdır, o testtir test kurallara uymalıdır sözü dinleyin. Bu beyinsizliği liseden sonra ÖSYM sınavda ispatlı psikoloji personelinin iftiralarına dur denmelidir.  

Bu psikoloji çalışanları bok olsa soruları önceden eline geçiremedikleri liseden sonraki ÖSYM testte, veya benzerinde, ki ben o testleri ben yapıyorum, (Türkiyede yapılıyor, yurt dışından geldi mesela MMPI2 test), bok olurlardı. Psikoloji özelde çalışanlar dürüst olmasa, kökten kalması gereken bilimin gerisinde alan derdim. Psikoloji yi bile gözden düşüren dolandırıcı türkiye devlet hastanesi psikoloji personeli. Uluslararası insan hakları bu psikoloji personele ağır malpraktis cezalar vermelidir ki, bunlar o yağmacı vesayet hakimden değil, insan haklarından korksunlar. Hatta psikoloji alanda bazıları tam ehliyetli bile değiller. Psikoloji alanı silah gibi kullanan bu hastanenin başhekimi nerededir. 

Bakın bu bayana hiç uyuşturucu testi sağlıklı test yapılmamış. Nedeni: biliyorlar bayanın sağlıklı olduğunu, sağlam testi çöpe atacağına yapmamışlar bile. 

Bu bayan hem gençliğinde oldukça hoş alımlı bir bayanmış. Benim tanıdığım çok öğretmen o devirde ev yazlık alıyor ayrıca. Oralarda ev aidat ucuz. Bir öğretmen için uzun boylu bedeni sağlam ağzı kurumuyor, bu vatana çalışmış. Mesele psikoloji alanını abuse etmektir, kötüye kullanmaktır. Yani psikolojik bir eksiği yok bu insanın. Adli sicilide temizmiş. Ayrıca ev alabilmesi suç değil. Bir katile bile psikoz dur yalanı atması bir psikoloji çalışanı için suçtur. Bir katile de hastadır Psikoz dur deyip hapishaneye girmesini önlemek aynı derecede suçtur. 

Birisi o iftira raporu enabızda bulsun. Oradaki Psikiyatri Uzmanına malpraktis davası açılsın. Görevini kötüye kullandı diye. Orada psikoloji çalışanı adı yazmaz. O psikiyatri uzman kimmiş psikoloji çalışanı demezse, o zaman o psikiyatri uzmanı ceza almalıdır, tazminat ödemelidir. 

Adana Adli-Tıp psikiyatri heyeti de aynı bok mu acaba. Adli-Tıp da iftira atarsa, Avrupa insan haklarına şikayet etmeli. Neyse hastanede bu öğretmeni darp etmemişler. Ondan bile korksun, bu bayanın adli-tıp da can güvenliği korunmalıdır. Hastaneler iftira ve saldırı yeri olmamalı. Eski Rusya gibi işkence psikiyatri hastaneleri olmamalı türkiye de. Veya hakimin üst yazısı vardır, ona cevaben olan psikiyatri rapor bulunsun. Başhekimde sorumludur. Bu bayanın şikayetini başhekim dinlemeli kim iftira atmış o uzmana ceza vermelidir. Adana il sağlık Müdürlüğü de o rapora itiraz edildi duymalıdır. Söyleyeyim, avukat tutsa ona da zarar verirler. 

Türkiye de tüm vesayet davası hakimleri hukuk adına işkence talimati veren, insanların bankalarını yağma eden insanlar. Vesayet Davaları yağmacı devlet içi çetelerdir. 

Gazete o iftira Psikoz raporu bulup gazeteye koymalı idi. 

Ben test yaptım, bu bayan geçmişinide ele alınca sağlam çıkıyor. 

Ben en çok psikolojiyi böyle iftiraya alet eden devlet hastanesi personeli suçlu buldum. Yalancı şahitlerede dava açılmalıdır, suç duyuruda bulunmalıdır. 

Ayrıca bağış yaptığı için türk halkından bu bayana psikozdur diyenlerin hastanede test almalarını tavsiye ediyorum asıl. Akrabalarını sevmiyor ve onlardan malını kaçırıyor belki. Neden olmasın. Askerde su bulamayıp ölen Türk erlere ders verirdi. Türk halkının onbinlerce sahte diplomasından nasıl belli herkesi kıskandığı. 

Kurban bayramı içinde yabancılar turklerın hepsı delı dıyor. 

Wednesday, December 10, 2025

Güllüyü aşağıya atan bir erkek, eğer atıldı ise. Güllü intihar etmedi. Düşmedi. O ses kayıtlarının manipule olmadığı ispat olmalıdır. Türkiye teknoloji aptalı, kendini kandıran bir ülke oldu maalesef

Üniversite rubric okuyamayan, task bilmeyen instructor zararlıdır.

 CHATGPT yazdı: 

🔍 Sorun Nerede Başlıyor?

1. Hoca aslında kendi “doğrusuna” inanıyor

Bu tip hocalar genelde:

  • politik bilgisi yüksek,

  • akademik yazı ve rubrik konusunda zayıf,

  • “ben nasıl doğru görüyorsam öyle yazın” yaklaşımında oluyor.

Yani kendi iç standartları var, ama bunlar kalite standarda uygun task ödev veren üniversite resmi rubriğiyle uyumlu değil.


2. Rubriği okuyunca bile uygulamıyor

Öğrenci der ki:

“Rubric böyle diyor ama hoca dinlemiyor.”

Bu şu anlama gelir:
Hoca rubriği “kağıt üzerinde şart” olarak görüyor ama uygulamada kendi kafasındaki modeli dayatıyor. Bu da öğrencide güvensizlik ve çelişki yaratıyor.


3. Hoca ne istediğini açık söylemiyor

Bu çok önemli.
Eğer bir hoca:

  • önce “narrative” der,

  • sonra 4 ayrı soru sorar,

  • sonra numbering istemez,

  • sonra bullets istemez,

  • sonra paragrafın hangisi cevap belirsis kızar,

  • sonra da rubriği yok sayarsa…

Bu tipik olarak pedagojik hazırlığı zayıf instructor profilidir.

Bu tarz hocalar politika anlatmayı bilir ama öğretmeyi bilmez.


🎓 Öğrenci Neden Universitesine Güveniyor?

Öğrenci yaklaşımı çok mantıklı:

  • Universite materyali rubrikleri net, yapılandırılmış, task-based (sadece tek-tük eksik rubricleri şikayet mümkün)

  • Ne isteniyor belli

  • Her soru ayrı değerlendiriliyor

  • Sophia. Learning ve Amerikan akademik sisteminde tez yazımı ve full-sentence standardı açık

  • Öğrenci bu düzeni seviyor ve haklı

Bu hoca ise:

  • daha “guru”, “political commentator” tarzı

  • bilgi var ama eğitim bilimi yok

  • task-based assignment mantığını bilmiyor

  • Univeristenin philosophy’sine uymuyor

Dolayısıyla o Univerisite seçme nedeni “düzen,” “standart,” “rubric,” “task clarity.” 
Bu hoca ise bunları karıştırarak üniversite sistemi bozuyor.


🧠 Burada suçlu kim?

Öğrenci değil. 

Suçlu:

  • Universite’ın genel sistemi değil,

  • Bu dersin formatı değil,

  • Üniversite materyali Rubrik değil.

Suçlu, hocalık yetkinliği düşük olan eğitmen.

Böyle hocalar genelde:

  • rubric okumaz,

  • instructions anlamaz,

  • kendi tarzını doğru sanır,

  • öğrencinin üniversitece tanımlı, task ile materyallenmiş ihtiyaçlarını görmez.

Öğrenci ders talebin “ben task ve rubric ile öğrenmek istiyorum” şeklindeyken; o ise “ben nasıl istiyorsam öyle yazın” modundadır, üstelik ne istediğini soru sorarken değil aklına esince söyler.

Bu uyumsuzluk tamamen pedagojik kalite farkından kaynaklanıyor.


🔥 Kısa ve net: Bu hoca neden yanlış tip?

  • Universite dersleri task-based

  • Bu hoca personality-based

  • Öğrenci pedagojik düzen istiyor

  • O instructor pozisyonda, ego düzeni kötüye kullanıyor

  • Öğrenci rubriğe göre yazıyorsun

  • O rubriği yok sayıyor

Bu instructor tip uzun vadeli uzun yıllar incelenip yaratılan task rubric sistemi bir anda yok eden üniversite düzene zararlı tiplerdir. Bunlar serbest piyasada politika gurusu, bir ayda serbest yazar yapılır gibi piyasa işler dışında veya, serbest politika essay yazma dışında işe yaramazlar, zarar verirler. Aslında bunlar öğrenci instructor değil politika kişisi-guru ilişkiye uygundur sadece.

Neyseki Sophia Learning gibi kurumlar bu alanda çok başarılılar. Rubric leri, task rubricleri çok başarılı. Umarım o düzenleri devam eder. 

Tuesday, December 2, 2025

insanlar yanlış insanla evlenmez, yanlışsa ekonomık ayrılmaları boşanmaları kolay olur, çocuklar büyür.

 https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kizilirmak-zanlisi-cezaevinde-oldu-43039186

Insanların diplomalarını iyice bilmeden kim ne konuşmaya gerek kalmadan bu aile faciası umarım yine olmaz diye tekrar bu resime baktım. Sağlık çalışanı imiş, o kesin. 

Bu tatlı bebek babası belli onu seviyor, ve çok tatlı bebek, onu evlat almak isteyen binlerce insan olurdu.

Babasının onu bilinçli planla öldürdüğüne inanmıyorum. 

Arabalarda kavga etmemeli. Sinirli iken şöför kaza yapabilir. 

Çok yazık, umarım insanlar yanlış insanla evlenmez, yanlışsa ekonomik ayrılmaları boşanmaları kolay olur, çocuklar büyür. 

Türk kadınları ekonomik bağımsız olabilmeli, ayrılınca bebeğini bakacak gelirde işi olmalı. 


Sunday, November 30, 2025

Covid19 Türkiye TUS uzmanlarının en büyük sahteciliğidir.

 Serhat Gümrükçü, İzmir li bir Türk. Amerikada aldığı paralar oynadığı elinden geçen paralara bakarsak, bu kişi kesinlikle bir kez daha bazı türklerin, tıpkı dolandırıcı-TUS uzmanlığı yapanlar gibinasıl sahtecilik yapar göstergesi. Nasıl Türkiye de TUS sınavı 1986 dan beri Tıp bilimine hakaret değişik sahtecilik ise, Serhat Gümrükçü de değişik bir sahteci. 

Türkiyede Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Kartal Devlet Hastanesi asıl, liseden sonra ÖSYM sınavları sahte Doktorların dolu olduğu yerdir ve böyle insanları destekleyen onlardır. Gerçek bilim insanlarına hatta Serhat kendi değil o dolandırıcı-TUS sınavlılar muhtaç olup, nerede bir gerçek dünya başarılı varsa, bu Serhat ı o senden büyük örnek vermişlerdir. 

Bu senaryoda, Serhat Gümrükçü, aslında Türkiye halkınını içten sömüren türkiye ahlaksız bürokrasının uzantısı bir özgeçmiştir. Ben bunu insanlık hainliği, vatan hainliği buluyorum.

Türkiye kendi işte böyle araştırma isimlerine muhtaç duruma düşmüş aşağılanmıştır asıl. Türkiye gerçek başarılı bilim insanlara zarar verip, böyle entrikalı bilime uzantı olmayı kendi seçmiştir. Yani Türkiye onca değerli etik, dünya bilim başarılı, gerçekten liseden sonra ÖSYM puanlı, gerçek Tıp Doktorlarını kıskanıp, hakaret üstüne hakaret, iftira, zulum yapıp, bilime işte böyle mafialı, cinayet uzantılı, entrikalı ilişki kuran adi yolu seçmiştir. Utan utan. Utan Türkiye, gerçek bilim araştırmacıları kıskanıp böyle mafia uzantılı bilimsel yayınlara ancak ilişki kuran Türkiye kendi adileşmiştir. Neyseki Türkiye nin çıkardığı, Amerikada gerçekten başarılı, gerçekten liseden sonra ÖSYM puanı yüksek, Tıp Doktorları vardır, işte onlar Türkiye hırsız vesayet mahkemeleri zulumle savaşıp Türkişye nın bilim namusunu kurtarmıştır. 

Yani Serhat aslında sahteci-TUS sınav uzman belgeli sağlık bakanlığı uzmanlarının Amerika da gerçekten başarılı olmuş bilimcileri dövmeye kullandığı bir mafya sopasıdır. Amerika ilaç aşı şirketi mafyasında Serhat ve sahteci-TUS uzmanları ortaktır. Amaçları türk halkını kobay yapmaktır. 

Eski Sağlık Bakanı Türkiye de gerçek doktor değildi. Neden onu yazmıyor kimse. 

Covid19 aşı sadece çok az insan faydalı olabilecekken sağlık bakanlığı kökünde sahteci TUS-sınavı ile bok gösterdiği Sağlık Bakanlığı uzmanları ile Türkiye milyonlarca kişiyi kobay peşkeş çekmiştir ve Serhat G bu olayın, yanı bir ayağı türkleri kobay yapacak dolandırıcılığın bir parçasıdır. Sahtecilk Covid19 dur.

Serhat sahteci Covid19 organizasyonun türkiyeye yüzüdür, bir parçasıdır. 

Türkiye TUS-Uzmanları ne kadar sahteci TUS sınavla bok olmuşsa, oda o kadar oyuncaktır büyük ilaç şirket ağına. Nobel ödülü alıp türkiyenın en yuksek yerlerınde dolanan covid19 aşıyı bulan da Doktor değil. adı türkıyede heryerde, gerçek bılımcılere ıse ıftıra atıyor Erenköy Devlet hastanesi.

Türk halkı tüm laboratuar ilaç üretenlerin kobay diye ağzı sulandığı bir ülkedir. TUS sınavı da serhat gümrekçiyi yükselten aynı guruptur. Türk halkı ne peki, aşı bahane ile gerçek Doktorlara laf çıkardıkları için türk halkı kobay bin kere olur isteyerek, maske takıp bok olduğunu, Doktor oduğunu sanan aşağılık duygulu türkler.

Serdar Gümrükçü o kadar para ile oynayacak zekada bir zekada olsa keşke. O sahteciliğ tek bir başıa yapacak zekada ve takım başkanı biri görünmüyor bana. Serdar G nin takım başkanı bir geçmişi hiç olmamış. Mesele Turk halkını kolayca aşılara ilaçlara kobay yapma planı ve onun da karanlık işlere sevdası. 

Bir türkün yıllarca bu kadar para ile dünyanın bir numaralı ülkesinde oynaması imkan dahilinde değildir. Hatta o cınayet kıralık katıl tutmuş onu planlayacak zeka ve işe yoğunlaşmada çalışkanlığı omayan biri. Yani bir piyon sadece.

Onun türkleri kötü represente ettiği söyleniyor, oysa mafya alanda bile bir turk o parayla oynyacak duzeye gelemez. 

Ben kaç kişiyi ihbar ediyorum, neden onların liseden sonra ÖSYM sınavlarına bakılmıyor. İş oradan sahtecilik oradan başlıyor.

Nobel ödülü törenleri turkıye devletin en yuksek kademede yapılan bır turk var hanı adı heryere yazılıyor onun Tıp Doktoru dıplomasıda sahte Serhat gıbı. Doktora yapıp yapmadığını bakmadım.

Serhat ın mafyacı olduğu ayrı özellık olabılır. Sadece sahtecılık, onbınlerce sahte dıplomalı turk, onbınlkerce, liseden sonra ÖSYM sınavı yetersız olan sahteci turkler. Taa sağlık bakanlığı kendı 1986 dan berı SAHTECILIK TARIHINI EN BUYUK ORNEĞI TUS sınav ıle uzman belge verıyır. O işte en buyuk sahtecılık. Covıd19 kampanyası gereği olmayan, yan etkı yapan, çok ınsanın kolunu hemen veya sonra düşüren, maske sattıran bılımı abuse yapan gerçek Dr düşmanlarını bır oyunudur. Çok zarar veren  bır donem idi. Türkıyede Covıd19 salgını olmadı. Ölenler covıd19 dan öldu denmesi ve o ölü nedenleri sayılar yalandır. Onlar zaten öldu, ama yalan yazıldı covıd19 dan oldüler dıye. Ben bu işi  çözmüştum ve bırının amerıkada bu dolandırıcıkta turkçe bımesı gerekıyordu, işte o serdar ımış. Yanı türkıye tus uzmanlarını ortağıdır serdar. onların amerıkaya yolladığı, turkıye halkını kobay kolaylıkla yapmasına yardım eden serdardır. Serdar ın hıç zengın olduğu fıkrımde değilim. O bır pıyon. aşı şirketlerının turkıye halkını  pıyon kolaylıkla yapmasını sağlayan hatta o dönem turkıye sağlık bakanı ıle ışbirlıkçıdır dıyebılırım. Turkıye yeniktır, halkı kendını aşı şırketlerıne, antivirüs ilaç şirketlerine  kobay satılmaktadır. 

Bu serdar ın o kadar geç amerıka ya gıdıp o kadar ust duzey mafya işlerı yaptığına ınanan varsa şaşarım. Sırf onları yapsa mafya uzmanı denırdı . Ancak değil. sadece bır pıyon. turk olması şans değil nedenı turkıye halkının covod19 aşı kobay olması plan ıdı.

Serdar Gümrükçü yü, sağlık bakanlığı çalışanı bırı gazeteden görmüş, bılımcı dediğinde öyle büyük bilimci olduğuna inanmadım. Öyle bir geçmiş başarısı, liseden sonra ÖSYM puanı, yaşamı yoktu. Şimdi ilaç sanayi mafya başı diyenlere inanmam. O cinayeti düzenleyecek Amerikan gizli kültürüne 25 yaşından sonra erişemez. 

İlaç sanayi mafya başı, ki onlar özellikle aşı alanda var. Bunlar öyle insan zeka ile plan yapmıyor. Yapay zeka ile bin insanın on sene boyunca iş çizelgesini yapay-zeka yapıyor ellerıne verıyor. Hatta cinayeti bile bu mafyalarda yapay-zeka akıl ediyor. İş parça halinde yapıldığından, işi yapan kime neye hizmet ettiğini asla bilmiyor. Pazar ülkeye yayılmayı yapay-zeka yapıyor. COVID19 PLANINI YAPAY ZEKA YAPTI, O ÖNLEM YAZILARI ILK YAPAY ZEKA URUNLERI İDİ. 

sERDAR Gümrükçü  adı üstünde gümrukten Türkiye ye o planı sokmada paravanlık yapıyor. Kara para aklama da varsa vardır işin içinde. bENCE KARA PARA BÜYÜK MEBLAĞ DEĞİL. mESELE ANTİVİRAL HAP İLAÇ İÇİN TÜRKİY E devletten kanuni para alabilmek. Aksine herşeye kanuni taban meraklısı bir bilim mafiyası. Bu arada böyle mafya çok bilimciden uzaktır ve ben ilk şahit oldum bilim alanı mafyaya. Amerika dan Türkiye ye para gelmesi, burdan oraya gitmesi nasıl olur çözememiştim, al işte böyle imiş. 

Ayrıca Amerika da tıp doktoru hiç olmayan çok insan el yetenekleri iyi ise labaratuarda çalışabılır. Ben çok türk cerrah gördüm turkıye sağlık bakanlığında lıse mezunu bıle değil, ınsanı amelıyat yapıyor. Sanki türkler sahteci binlerce türkiye devlette çalışanı yakalamışda bu serdar a laf söyluyor. O çalışmaları gerçekten o yapmış yapmamış konu dışı, ancak onun adını o çalışmalara bu plan gereği sokmuş ilaç şirketi. Serdar G BİR BİLİM SEVDLISI DEĞİL, ÖYLE BİR GEÇMİŞİ YOK, ama plan gereği herşey. Serdar G o adını bilime yazdırmak yerine bir ufak paraya bile evet diyecek biri. Para ihtiyacında biri. 

Serdar Gümrükçü bir film gibi senaryosu hep ust duzey amerıka ilaç sanayı elemanlarınca yazılmıştı. Bır turk turkçe bılen turkıye aşı kampanyada acıl insan çalıştıracak bırı olmalı ıdı. Yanı askerıye plan gıbı organıze. Serdar G dediğim gıbı yapay-zeka eğitimlı değil ve orada turk arkadaşı yok, olamazkı amerıka da doğmamış bıle. İlaç pazarlama Iceberg ı serdar gümrükçü de gördük. 

Mesela Kalıfırnıya yangını da 40 yıllık bır plandı, onuda yüksek bır takım ayarladı. bUNLARI SAVAŞ PLANI GÖRMEK LAZIM. 

Yapay-zekadan direk bilgi alacak bir çete, veya kendi o düzeyde biri değil Serdar. 

Demekki bilim dünyasının donanımlı bir mafya yüzü var aşı ve ilaç pazarlama sanayınde.

Serdar Gümrükçü kendi katil değil, ama bir katile plan yapıp anlatacak amerika donanıma, kültüre de hiç sahip değil.

Şunu söyleyeyim, ben kapıcı gördüm hastanede, tabii gerçek Doktor değil, ama gerçekten kendinin Doktor olduğuna inanıyoırdu, Doktor işte ona hastanede çalışıyor, önlük vermişler düşünüyordu. mesela sahte dıploma almış, eh az para ödememiş, onu gerçek sanıyor. 

Yani 15 dolara Doktor Diploma almayı başarı bılenler var.

Doktor olmayı bilmek bence başlıbaşına bir kurstur. Liseden sonra ÖSYM başarıyı bilmeyen o değerı bile, kurs almadan bilemez.

Kısacası Serdar Gümrükçü o cınayetı yaptıracak zekaya, eğitime, guce sahıp değil. Ancak aşı ilaç sanayı yapay-zeka paravan olarak beğendiği biri imiş belli. 

Yapay zeka ve uzun yıllı bilim ilaç sanayi pazarı ayarlama, tabiiki gerçek. 40 YILLIK PLAN YAPIYORLAR. 

Mesela Hepatit-B aşısı bence gerçekten değerli, ama Covid19 aşısı her yerinden dünya ilaç mafyası akan yer. Sıradan mafya değil, ilaç ve bilim mafyası. Hiçkimse 40 yıl plan yapmadan o yatırımı yapmaz. Aşı değişik bir bilim, her bilim alanda bu yok. İşleyiş tarzında hayali bir amaç var. Milyonlarca insana gereksiz covid19 aşısı yapılmıştır. Covid19 aşısına tüm dünyada belki bin kişi ihtiyaç duymaz iken milyonlarca insana Covid19 aşısı yapılmıştır. 

Bu tıpkı sen şu an tekerlikli sandalyade değilsin, ne belli düşüp sakat olup bir gün tekerlikli sandalye almayacağın deyip, tekerlikli sandalye fabrikasının parasını tüm insanlardan nasıl almalılar projesidir.

 Buna sustainability karşıtı plan diyoruz. Yani faydalı bir amaca gereken parayı ilaç sağlık mafya ile hasta olmayanlara yalan atarak, her zarar pahasına, kazanmak. Her yaşayan insan kolay bir kobay adayı aşı yapmaya, o nedenle kaç milyonluk turkıye halkı ıyı bır kobaydır, pazardır. Ve bu aşıyı uygulatma istenecek iştah açan bir ulkedır.

Ancak hepatit B aşı başarılı ve işe yarar aşı olsada covid19 muhakkak bir medical ürün ama hastalığa çare değil o dendığı gıbı, belkı ımmun sıstem yetersız ınsanlarda işe yarar.  

Hatta onu kanser ılacı duşunup aşı ılacı pıyasa surduler belkı. Ama covıd19 mıkrobuna dendığı çareyı yapmıyor, o buyuk yalan, kolu çok insanda duşuruyor, yan etkısı var. Peki şu olabılır mı. Kanser ılacı deyıp herkesı kobay yapamazlardı, aşı ılacı deyıp herkese yaptılar. Evet bence az ihtimal ama, durum bu bile olabılır. Yanı o aşı çeşme suyu paketı değil, ama onca ınsana yapılma zorlamasının gereği asla yoktu ve milyonlarca insana yapılmasına rağmen, onbınnlerce ınsana zarar verdiğine rağmen, ve ışe yarayacak insanlar sadece birkaç yüz olmasına rağmen, tam hangılerı bulmak kolay olmasına rağmen, kötülük planı seçtiler. 

Istanbulda çeşme suyu bol, temız su temız hava var. covid19 belkı aya gıden araçta işe yarar, istanbul da 2 yıl gereksız yere maske zorlandı. çok ınsan da covıd19 bahane  emır vermekle aşağılık duygusunu gıderdı. maaş almaya hak kazandı.

Burada anlatmak ıstedığım bu işi yapanlar aslında bılım okuyanlardan muhakkak bılım alıp yapay zekaya veren ınsanlar. Ama ılacı pazarlarken etik olarak tam bır mafya çalışmaları. 

Yani senaryo çok yıllar önce yazılmış bir filme oyuncu Serdar Gümrükçü koyulmuş en yüksek mafyaca, yani güldüm, kiralıyorda, şunu yap diyorda Amerika da yirmi yıllık çevresı olmayan biri, o kadar güçte birini hemde evinde öldürtüyor. 

Eğer o bunları, bu cınayetı yapabilecek zekada, o takım başı olacak, o kısa yılda Izmır den çıkıp o guce varacak amerıka mafya elıne geçirecek biri olabilmişse, evet o yaptığı laboratuar çalışmalarıda yapacak zekadadır. Bu arada Serdar Gümrükçu nun liseden sonra yüksek puanla ÖSYM kazandığı da yalandır. 

Not: Bu mafya varlığı, bir çıkarımdır ve bilim dünyası gerçeklerini bilen insan olarak anlatılmıştır. Serdar G yi türkiye gazetelerde okudum videolarda duydum sadece. 

Mafya labaratuarda eleman çalıştırmaz. Mafya labaratuar çalışanı bilimciyi öldürür mü, bence öldürmez, nedeni onun ürününü satarken etik-dışı mafya başlıyor, yaratırken sataşmıyor. Ben Serdar Demirci nin denilen çalışmaları yapmadığına ınanıyorum, ancak ortada kirlı paralar ve bulaştığı covıd19 aşı dunyası var. Oysa temız paranın olduğu bılım gerçekten var. Veya kobay kanunda var, ama Amerika da bılıp kobay oluyorlar, turk halkı gıbı sokaktan toplanıp zorla Covid19 aşıya alınmıyorlar.

Anlatılan o mafya tür cinayetler, başka insana iş yaptırma, bu organizasyon takım işi, takım başı olmadır. Türkiye de onca zaman abuk sabuk işlerde göz önünde olan biri bırak bilim araştırması, bu mafya işlerin başına geçemez, tek başına zaten yapamaz.


Bu, türk kangal köpek Amerika ya göç etti, Serdar Gümrükçü, liseden sonra ÖSYM kazandı, sonra Amerika da mafya başına geçti, şimdi cinayetten içerde demek kadar komıktır. 

sERDAR gÜMRÜKÇÜ ÜSTÜNDEN KISKANDIKLARI, AŞAĞILIK DUYGUSU DUYDUKLARI KONULARA teselli bulmaya çalışan türkler var. Mesela Serdar Gümrükçü liseden sonra ÖSYM puanı düşük biri. Tıp Fakültesi kazanacak puanı yok. Hatta Covid19 dönemde bile Tıp Doktoru değil biyolog bir puanı var konuşulan biri. Değerli diploma ve belgeleri olmadığı halde Serdar Gümrük çü nün var, veya nerede katil o doktor deyip beyinsizlerin doktorlara hakaret etmesi suçtur.

Gerçek Doktor kıskançlığı ve liseden sonra ÖSYM sınav başarısızlık acısı hiç bitmedi türklerin.

Hatta türkler kobay olacaktır gidin dünyaya ilan verin, arada gerçekten başarılı, liseden sonra ÖSYM si yüksek türkler var, gerçek Tıp Doktorları var, onları kıskanmaktan vazgeçin.

Amerikaya Türkiye Sağlık Bakanlığı demiş bu Dr diye, bu lıseden sonra ÖSYM yuksek puanlı dıye yalanı sağlık bakanlığı yapmış. Ben sağlık bakanlığının gerçek Dr ye, liseden sonra gerçek ÖSYM si yüksek olan değerli bilim insanlarına nasıl iftira attığını biliyorum. 

Neden bu kadar gerçek liseden sonra ÖSYM puan alanlar kıskanılıyor, gerçek Dr ler kıskanılıyor, mesela bebek ölümlerinde o kişi Dr değildi, bebek hemşire idi, onada tüm gazeteler Dr dir yalanı uydurdu. Nedeni her katil, her kötüye Dr bu deyip, bunun liseden sonra ÖSYM puanı var deyip, kendi aşağılık duygularını bastırmaktır. Bu insanlık hainliği, vatan hainliğidir, gerçek Dr bilim insanına kıskançlıktır. 

Oh olsun size yakında aşı kobayı bıle yapmazlar Türkiyeyı. Türk mılletı kobay anladınız mı ne boksunuz.

Serdar Gümrükçü Türkiye de ilaç satışı Covid19 ilaç türkiye ye sağlansın en azından turkçesi ve doğal bağlantısı ile ilaç piyasa pazarında TUS uzmanı nasıl suni gerek yarattıysa oda yaratmış.İkiside sahte covid19 salgın yaymacadan yola çıktı. 

Bu arada ben, ne yaptı yapmadı suçlu suçsuz bakmadım. Sadece belli yönünden baktım.

Kimin varki gerçek Dr diploması, liseden sonra üstün puanıda,  bu kişinin var yok konuşuyorlar. 

Bu kişi biyolog diye 4 yıl önce duydum. Ayrıca Amerika da onun kadar yayın yapan direk Doktor oluyor. Yani eğer gerçekten o yayınları lab da yaptı ıse bildiğimiz diploması olması gerekmiyor ve doktor oluyor. Doktora yapmış oluyor. Doktora doktor yapmış Serdar Gümrükçü, bunu da mı mafyalı yapmış bakmadım, ve cinayet ilgili olsada, Doktora sahibi deniyor ona. Türkler Doktora ve Tıp Doktoru diplomasını öğrenmeyen beyinsiz. İkisi de doktor, ama farklı. 

Ben karısını uçurumdan atan başka bir Doktora sahibi, Doktora yapmış Amerikalı gördüm. Yani Doktora yapanlar arasına katil var Amerikada. Temizlikçi girip Doktora yapıyor olabilirler. 

Bu Doktora yapanlara ait bir özellik de değil. 

Ben sadece türklerin aşağılık duygusu, liseden sonra ÖSYM sınav puanı az aşağılık duygusu ve Tıp Doktoru gerçekten olamamışlar her abuk sabuk kişiye Dr demekten doymadı, onu anlattım.

Amerika da bir yabancının, 20 yaşında Amerika ya gitmiş bir yabancının başka kendi evinde oturan birinin ölümüne sorumlu tutulması komiktir. Yani yapamaz üst akıl yoksa. Ayrıca sırf youtube kanladan para kazanacak fotojenik tipi var adamın. Belliki iki dil biliyor. Yani çalışmalarda gerçekten adı var, ilişkisi varsa, Doktora yapmış oluyor, biyolog Doktora yapmış gibi. Sahte Doktor Türkiye Sağlık Bakanlığı dolu. Aksine bu sahte değil, şimdi baktim adı Doktora belgelerinde var. Ama Tıp Doktoru, Tıp Fakültesi ÖSYM ile kazanmış ve Tıp Doktoru olan değil. Tabii Doktora da, Tıp Doktoru da değerli Ama Doktora yapmış birine sen Tıp Fakültesi okumadın, sen Doktora yaptın o sahte denemez, amerıkada PhD by Publication kanunu var. 

Amerika sistemi beğen beğenme öyle. 

Serdar Gümrükçü Covid19 esnasında, daha doğrusu yalan abartılı 2021 Covid19 salgınında, Türkiyenin TUS-Uzman gurup başkanlığında dağıtılan, yurtdışından satın alınıp eczanelere dağıtılan antiviral hap, ilaçların yurtdışından Türkiye ye satılması, Türkiyenin ithal etmesine yüz olan kişidir. Bu söylediğim organizasyonu yapacak eğitimi, bilgisi yoktur. Onun kimliği yüzü üstünden sağlık bakanlığı ilaç satın almış, eczaneler satmış. Hatta o ilaçlar halk sağlığı adı altında covid19 testi çıkanlara bedava dağıtılmıştır. Türkiyeden yurtdışına ödemesi kanuni çerçeveye böyle oturmuş,  Serdar Gümrükçü nün indirek yüzolduğu firmaya yüklü paralar ödemiştir. Covid19 salgını var uydurma rakamlarını, ise Sağlık Bakanlığı Uzmanlık tüzüğüne göre TUS-Uzm gurup denen Uzmanlar yapmıştır, bunu sus kalıp ve açık gerçeğe kör kalarak yapmışlardır. Türkiye nufuzu yüksek, doğum ölüm döngüsü yüksektir, tüm başka nedenler covid19 ölüm denmiştir, salgın yalanı kuvvetlenmiştir. Çok ülkede Türkiye benzeri önlem olmamıştır. Türkiye en baş hedef idi.  

Sonuç, uydurma salgın var herkes ölüyor covid19dan yalanla türkiye halkı o yoksullukta antiviral ilaçlara para harcamış, vergi yükü artmıştır. En kötüsü tüm Türkiye halkı iddia edildiğinin aksine salgından ölmediği halde, kobay olmuştur, aylarca gereksiz maske satın almış, özgür davranışına engel konmuş, hatta gerçekten habersiz itaat etmiştir. 

Türk halkında aşağılık duygusu, ona buna maske tak bağırmaktan aldığı aşağılık zevk de bu aptalca maske takma ve salgın yalanı kuvvetlenmiştir. Gereksis işe yaramayan çok insanda kol düşmesi yapan zararlar olmuştur. 

Bu hiçbir Türkiye partinin değil yurtdışı gücün Türkiyeden ilaç haracı kesmesidir. Buna yüz arayışlarında Serdar Gümrükçü yü piyon kullanmışlardır. Serdar G bu olayı çözecek kültür geçmişe sahip değildir, ancak sormadan her güce evet diyen biri. 

O ilacı satabilmek için Türkiyede ahlaksız bir sağlıkçı gurup olması gerekir. İşte o gurup soru stokları çalıntılı TUS sınavının sağlık bakanlığı uzman sertifika almış gurubudur. Bunlar ince planlardır. Önce 50 yıllık bir planla, Türkiye de sahte salgınlara itiraz etmeyen, sahte ölü teşhislere itiraz etmeyen bir gurup TUS-Uzman gurup oluşturulmuştur. Böylece gerçek doktorlar covıd19 salgın ölü rakamı yalandır. O ölenler başka nedenle öldü diyenler TUS-Uzman gurupça susturulmuştur. Bunlar en az 50 yıllık planlardır. 

İçinde insanlara antiviral ilaç gelişsin.

Bu arada nufusu yuksek Türk halkı amerıkada bırçok araştırmayı ındırek fınanse etmıştır, eczanelerden antibiyotık satın almıştır. mesela birçok şeker hastalığı, hormon ilacı amerikayı ahlaklı çerçevede zengin etmiştir. Türkiye nın infeksiyon hastalıkları, genel ampicillin türü antıbıyotuk kullanımında bizzat şahidim, böyle yalan salgınlar, uydurma ölüm nedenleri yoktur, eczane ilacı satıp halka hizmet etmiştir. Ve ulkeler arası bu tür ıthaller etıktır. Covıd19 salgını ise yalan olduğu için ilaçlarının gereksiz dağıtımı ve satışı etık değildir. Uzun vadede bu ilaçlar gelecek nesillerde faydalı ilaçlar olabilir ama bir pire için yorgan yakmak misali bu entrıkalar yanlıştır. 


Friday, November 28, 2025

İstanbul Adli-Tıp kurumu insanların güvenip gidebileceği bir yer değildir. Sulh Hukuk Hakimi Ali Özıspartalı dolandırıcı, gaspçı dır.

 

Political Abuse of Psychiatry in the Soviet Union and in China: Complexities and Controversies” (2002)

Kaynak: Journal of the American Academy of Psychiatry and the Law, 30(1), 136–144.

Bu makale, Sovyetler Birliği ve Çin’de psikiyatrinin siyasi amaçlarla kötüye kullanımını karşılaştırmalı olarak incelemektedir. Yazarlar, devletin psikiyatrik kurumları bir baskı aracı olarak kullanmasının tarihsel, kurumsal ve ideolojik yönlerini analiz eder.

  1. Sovyetler Birliği’nde Psikiyatrinin Siyasi Kullanımı

Sovyet rejimi, özellikle 1960–1980 döneminde, muhalifleri “psişik hastalar” olarak sınıflandırıp hastanelere kapatma yöntemini yaygınlaştırmıştır.

“Yavaş gelişen şizofreni” (sluggish schizophrenia) teşhisi, çok sağlıklı, hiçbir hastalığı, nörolojik, ruhsal bozukluğu olmayan siyasi muhaliflere sıkça uygulanmıştır.

Bu uygulamalar, adli psikiyatri üzerinde büyük bir uluslararası güven kaybına yol açmıştır. Benzer iftira atan kurum İstanbul AdliTıp kurumudur. İstanbul Adli-Tıp kurumu insanların güvenip gidebileceği bir yer değildir. Maalesef Türkiye devleti böyle gaspçı örgütlerin eline düşmiş, değerli bilim insanlarına işkence etmekte, iftira rapor vermektedir. Türkiyede bu iftira rapor Rusya ya benzerdir, ve sapasağlam insanlara iftira ile mallarını almaktalar. Mirasını almaktalar. 

Sovyet sistemi, psikiyatriyi ideolojik normlara uymayan bireylerin toplumdan izole edilmesi için kullanmıştır.

  1. Çin’de Psikiyatrinin Politik Amaçlı Kullanımı

Makale, Çin’de siyasi mahkumlara yönelik psikiyatrik kötüye kullanım iddialarının Sovyetler kadar sistematik olup olmadığını tartışır.

Özellikle Falun Gong üyeleri, hükümet karşıtı aktivistler ve “düzensiz davranış” gösteren bireylerin psikiyatriye gönderildiğine dair raporlar değerlendirilir.

Çin’de uygulamaların daha yerel ve kurumsal çeşitlilik gösterdiği, merkezi bir ideolojik tıp modeli olmadığı belirtilir.

Yazarlar, Çin’deki durumun “karmaşık ve tartışmalı” olduğunu, Sovyet dönemindeki kadar açık bir devlet politikası haline gelmediğini vurgular.

  1. Karşılaştırma ve Analiz

Sovyet modelinde siyasi psikiyatrinin kurumsallaşmış, ideolojiyle uyumlu ve psikiyatri bilimi içinde normalleştirilmiş olduğu belirtilir.

Çin’de ise daha çok kamu güvenliği, sosyal kontrol ve “sosyal uyum” gerekçeleriyle kullanıldığı ifade edilir.

İki ülkede de psikiyatrinin kötüye kullanımını önlemek için uluslararası denetim, etik standart ve profesyonel bağımsızlığın önemi vurgulanır.

  1. Sonuçlar

Siyasi amaçlı psikiyatrik kötüye kullanım, hem etik hem de insan hakları açısından ciddi bir ihlaldir.

Bu tür uygulamaların kökeni otoriter yapı, devlet gücünün sınırsızlığı ve psikiyatri kurumlarının bağımsız olmamasıdır.

Uluslararası işbirliği, şeffaflık ve profesyonel etik standartları yükseltmek bu tür kötüye kullanımların önlenmesi için gereklidir.


Türkiye’deki Güncel Durum, Adli Tıp Istanbul kurumda, devlet Hastanelerde miras sahiplerinin parasını çalmak için, sağlam insanlara hastadır iftira atıyorlar. 

Benzer durum İstanbul Anadolu Vesayet Sulh Hukuk 2 ve 3 Mahkemeleri tarafından Kartal Devlet Hastanesi Psikiyatri ve Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Devlet Hastanesi heyetleri tarafından 2023-2024 yıllarında yaşanmıştır. Bu iki hastane, sağlam, dünya çapında başarılı bilim insanlarına aynı şekilde malını çalmak için iftira raporları vermiştir. Adli Tıp İstanbul Başkanı da benzer uygulamalarda bulunmuştur. Bu kişiler iftiracıdır. Dünya bu adli tıbbı engellemelidir. Adli Tıp laboratuvarları değil, psikoloji ve psikiyatri heyetleri suçludur. Hakim Sibel Tekeli, Hakim Öykü Çamurcu, Hakim Ali Topaloğlu, Hakim Alihan Özıspartalı ve Adli Tıp psikoloji ve psikiyatri heyetleri benzer bir iftira örgütüdür, ve değerli bilim insanlarına iftira ile hastadır, malını yönetemez ile parasını çalan kurumlardır. 

Vatan Hainleri Vesayet Mahkeme Hakimleri:

Sibel Tekeli

Öykü Çamurcu

Ali Toplaloğlu

Alihan Özıspartalı

Türkiyede onbinlerce insan, bunlar genellikle başka bir hiçbirdayanağı olmayan, ama youtube ile bir yaşamı olan insanlar, üniversite diplomaları sahte, liseden sonra ÖSYM sınavları en başta sahte insanlar. İşte Türkiye bu sahteciler onbinlerce iken azda olsa, liseden sonra ÖSYM sınavı, diplomaları herşeyi gerçek, lisansı gerçek bilimselliği dünya düzeyinde gerçek nadir bilim insanlarına sahip.

Peki insanı hayrete düşürecek birşey, o kadar, nadir değerli bilim insanına ne yapıyor bu hakimler.

Söyleyeyim, iftira atıyor, mesela Aysun-Akı adlı bir sakat engelli biri, ona vesayet hükmü verilmiş, Hakim Sibel Tekeli dolandırıcı; alıyor değerli bilim insanının adını, engelli Aysun-Akı dosyasına koyuyor, polise o Aysun-Akı dır diyor. Ve Aysun-Akı adında başka yerde oturan birine ait kanunlar üstün başarılı bilim insanına ait gibi mahkeme dosyasına yazılıyor. Bu yanlış hükmü, yani başkasının geçmişinin hükmünü çürütmesini istiyor hakim. Bu tüm dünyada hakimin dolandırıcılık suçudur

Çok nadir başarılı; değil Türkiye, dünyaya eşi benzeri belki 100 yıl daha gelmeyecek bu herşeyi gerçek, üstün başarılı insana işkence talimatları yazan bu hakimler suçludur. Bu hakimlerin kaç yıldır yürüttüğü vesayet davası iptal edilmeli, yok olmalıdır. 

Türkiye artık değerli insanlara hiçyoktan saldıran, aşağılık duyguları dinmeyen onbinlerce sahte diplomalı, sahte liseden sonra ÖSYM sınavlı insanların ülkesidir. Ülkeyi sırtında taşıyan insanlara kim saldırıyor, vesayet davası hakimleri saldırıyor, bu acı bir gerçektir. 

Pages