Ekim 2025’te, Rize Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü, kedi fareyle oynar gibi, tapu sahibi değerli bir bilim insanının tapulu malını gasp edenlerle bir olmuştur. Herkese parasını, bedelini vermiş olmalarına rağmen, bu değerli insanın tapulu malına tecavüz ettirilip, bilim insanının tapulu arsasında inşaata başlanmıştır. Ey Rize Valisi, sen daha orada neyin valisisin? Tapulu malları gasp etmeye bekçi misin? Ülkede açıkça gasp vardır. Yazışmaları zamanında güncellemeyip oyalayarak, gaspı kolaylaştıran devlet içi soyguncu bir çete mevcuttur. Bu gaspı durduracak kimse yok mu?
Bu hırsızlığı kolaylaştırmak için İstanbul Vesayet Davası’nın gaspçı hâkimleri yazışmaları yavaşlatmıştır. Vesayet Davası hâkimleri kaç kişiyi vesayet davası altında ölüme itmiştir, belli değildir. İstanbul Adli Tıp, kaç sağlıklı insana iftira niteliğinde hasta heyet raporu verip malını gasp eden çetelere yardım etmiştir, belli değildir. Vesayet davaları kaç kişinin katilidir? Vesayet davaları ve vesayet davası hâkimleri, sadece devlet içi soyguncu çetelerdir.
Rize İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bilim insanına kamulaştırma bedelini ödeyecek yazışmayı yapmaması, cevap vermemesi, pazarlık tutanağı yazısını yollamaması, oyalaması açıkça hırsızlıktır. İlgili tapunun bedelini aylarca ödememeleri, arsaya tecavüz etmeleri hırsızlıktır. Bu oyalamacayı Vesayet Davası hâkimleri ile el ele çeteleşerek yapmışlardır. Erenköy Hastanesi’nin sahte ehliyetli personelinin attığı iftira raporlarla kaç kişinin miras malı gasp edilip, vesayet altına alınıp finansal ölüme itildiği bilinmemektedir. Vesayet Davalarının işkenceci, katil, iftiracı örgütleşmelerini durduracak kanun ve düzen olmasın diye, bu bilim insanının avukat tutacak parasını da elinden almıştır Vesayet Davası hâkimi. Dünya bu zulumü görmemiştir, dünya bu işkenceyi görmemiştir.
Türkiye’nin 30 dakikada alınan sahte diplomalarını, soru stokları çalıntı sınavlarını, hatta artık soru stoklarını çalmak şöyle dursun, bilgisayar sistemli sahte belgelerini bu değerli insanın dünya başarılarına karşı koyan, kendilerini aldatan kıskanç insanlar vatan hainidir. Var olmayan diplomaları, sahte diplomaları, hayali özgeçmişleri anlatıp dünyanın en değerli bilim insanına hakaret eden bu insanlar vatan haini, insanlık hainidir. Var olmayan, hayatlarında bir kez karşılaşmadıkları hayali insanlar üretip, o insanları örnek veren manyak türkler. Sahte diplomalarla kendini kandıran vatan haini manyak türkler. Hayali ürettikleri insanların özgeçmişleri ile gerçekten başarılı bilim insanlarına savaş açan hırsız ruhlu insanlık haini, vatan haini insanlar. Bu hayali insanlarla, var oomayan hayali türklerle çok ender başarılı olmuş insanları dövmek, onlara hakaret etmek amaçları.
Vesayet Davası ile vasi altına alınan Şaziye Hanım’ın katili gaspçı hâkimlerle bir olan çeteler vardır devlet içinde. Şaziye hanımın katili vesayet davası hakimi ortaya çıkmalıdır. İşlerine gelince telefonla her şeyi halledenler, değerli bilim insanının malını devlet içi gasp ile çalmak için tüm işlemleri yavaşlatmıştır. Amaçları vesayet davaları ile değerli insanlara yalancı heyetlerle hasta iftira raporu vermek ve vesayet davaları ile vesayet altına alıp, devlet içinden mal gasp etmektir.
Bu dolandırıcı vesayet dava hâkimleri cezalandırılmalıdır. Özellikle devlet hastane psikoloji ilgili heyetleri, Adli Tıp psikoloji heyetleri, vesayet davası çetesinin elebaşıdır. İstanbul Adli Tıp, Türkiye’yi dünyada en başarılı şekilde temsil etmiş üstün bilim insanlarının mirasını ve parasını çalmak isteyen vesayet davası hâkimleri ile el ele dolandırıcı, iftira raporu veren; iftira ile en sağlıklı insanlara “hastadır, malını yönetemez” raporu veren bir kurum olmuştur. Yazıklar olsun İstanbul Adli Tıp heyetlerinin yalancı, dolandırıcı psikoloji ilgili heyetlerine.
Hatta tüm devlet hastanelerine vesayet davaları baskı yapıp, sağlıklı insanlara “hastadır” raporu verdirtip mallarını ellerinden almaktadır. Bu devlet içi çeteler durdurulmalıdır. Vesayet Davası hakimlerinin elebaşı olduğu, sağlam insanlara kukla devlet hastanesi heyetlerle hastadır raporlarla vatandaşın, değerli bilim insanlarının malını gasp eden devlet içi çeteler yakalanmalıdır. Hatta devlet hastanelerinde, örneğin Erenköy devlet hastanesinde, psikoloji test yapma ehliyeti olmayan personel, başkasının ehliyetini gösterip, sağlıklı, üstün bilim insanlarına iftira raporlar üretmiştir. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin, dolandırıcı, başkasının ehliyetini kullanan sahtekar psikoloji çalışanı yakalamak yerine, o Erenköy hastane dolandırıcılara uyup değerli bilim insanlarına iftiraları çetenin öbür elemanı Vesayet Davası hakime rapor diye yollamışlardır. Erenköy Hastanesi personeli suçlanıp ceza görmelidir.
