Saturday, August 16, 2025

SAVCILIK SUÇ DUYURU YAPMALIDIR. Kadın hukuk haklarına saldırıdan dolayı

Türk Medeni Kanunu’nda miras eşitliği ile ilgili hükümleri daha ayrıntılı şekilde şöyle özetleyebiliriz:


1. Kanuni Mirasçılar ve Sırası

  • TMK md. 462 ve 463: Mirasçılar belirli bir sıraya göre mirastan pay alır:

    1. Altsoy (çocuklar ve torunlar)

    2. Ebeveyn ve üstsoy

    3. Kardeşler ve diğer akrabalar

    4. Devlet, mirasçı yoksa


2. Eşit Miras Hakkı

  • TMK md. 473, 474, 476 ve 485:

    • Mirasçı çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmaz.

    • Her çocuk eşit pay alır.

    • Ölen çocuk varsa, yerine altsoyu geçer ve miras payı altsoyu arasında eşit şekilde bölünür.

Örnek:
Bir baba vefat ettiğinde 1 kız + 1 erkek çocuğu varsa, mirasın yarısı kız, yarısı erkek çocuğa gider. Eğer erkek çocuk ölmüş ve 2 çocuğu varsa, bu 2 torun babalarının payını eşit şekilde paylaşır.


3. Paylaştırma ve Anlaşmazlık

  • TMK md. 495: Miras paylaştırılırken eşitlik esas alınır.

  • TMK md. 500: Anlaşmazlık durumunda mahkeme, mirasçıların eşit haklarını gözeterek karar verir.


Özet

  • Kadın ve erkek çocuklar eşit hak sahibidir.

  • Cinsiyet veya dini gerekçelerle pay değiştirilemez.

  • Ölen çocukların yerine altsoyu geçer.

  • Mirasın paylaşımı ve uyuşmazlık çözümü mahkeme tarafından eşitlik ilkesiyle yapılır


-----------------------------------------------

Türkiye de kadın ve erkek mirasda eşit haklara sahiptir. Ölü mirasçı çocuklar ise nakit parada hak sahibi değillerdir. 

Kadın erkek ayırımı var diyen gazetelere ceza verilmelidir. Bu kanuna aykırı durumu ağzına alan imam varsa hapise atılmalıdır. Bu açıkça kanunu çiğnemektir ve suçtur. Bunu diyen tüm din görevlileri, sadece kuran yazıyor demeli, bunun hayata geçirilmesini konulanlar hapise atılmalıdır. BUNLARA HIRSIZ DAMGASI VURULMALI. BUNU SÖYLEYEN KADIN-ERKEK HIRSIZDIR.

Evet kadınlar, sakın din ne derse yaparsınız demeyin, hukuk, kanun anayasadır laik devleti yöneten, babanın mirasının sen kadınsın diye yarısını devlete bağışla ki, gerçek  dindar olduğuna inanayım. Bu arada, din kendi başına bir tarihte onu demiş bunu demiş diye o yazıyı kökünden yokmuş gibi silmek gerekmez, ancak dini kitaplar kendi dediklerini desede, tepesinde olan kanundur. Kadınlar vakti ile en azından başka ülkede var olan bu kanunu bilmeli ki dünya nasıl ilerledi anlasın. Veya kız çocukları diri gömülüyordu, kız çocuk düşmanlığı vardı bilinmeli. Ancak kız çocuk düşmanlığı, örneğin diri gömmek İslam dininden önce var olan aksine İslam dininde olmayan bir yaklaşımdır. 

''Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hafta Ağustos 2025 de, camilerde okutulmak üzere 81 ile gönderdiği hutbenin başlığı, "Kul Hakkı Ateşten Gömlektir" şeklinde oldu. Hutbede “karşılıklı rıza olmadan Allah’ın koyduğu miras ölçüsünü değiştirmenin ilahi adalete aykırı olacağı, kız çocuklarının mirastan mahrum bırakılması ve yine kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmamasının kul hakkına gireceği” ifade edildi.''

Bunu belliki Diyanet İşleri ne sızan dolandırıcılar sahtekarlıkla yapmıştır. Bunu yapmak demek Türkiyede anayasayı çöpe atmaktır, maaşı kadına yarı maaş vermektir. Mesela kadın mühendis, kadın avukat kadın hakim yarı maaş almalı demektir. Bunu söyleyen tüm kişiler hapise atılmalıdır. 

Bunu okuyan, teşvik eden  imam hırsızlığa teşvikten hapise atılmalıdır

  • Bunu savunan kadın hakimin, kadın mühendisin, kadın memurun, kadın avukatın, maaşı yarıya inmelidir, kadın hemşirenin maaşı yarıya inmelidir.



Kadınlar atom bombası yapsında, atsında bu hutbeyi okuyanların kafasına, sıçsında başlarına bu beyinsiz organları dışarda beyinsizlerin, görsünler. Öyle tek tek değil, topunun kafasına atsınlar da görsün bu beyinsiz organları dışarda olanların, beyinsizleri.
Ayrıca, tüm dünyada, Türkiye de, mesela İzmit, Hatay depremde, erkek diye hayatta kalmadılar. Deprem erkek güçlü, sallamayayım demiyor. 
Şu an her sağlık hizmeti alan Türkiye erkeği, Amerikan bir bayan bilimcinin bilimden fayda görüyor. Bilim gökten inmiyor, din kitapları hastalık bilimi bilmiyor. 
Erkekler bilim zekada bayanların birebir gerisinde. Ancak çoğu bilimci anne olmayı tercih ediyor. 
Doğa böyle zorken, kadınların miras hukukuna saldırmak sadece hırsız hedefi kadınları seçmektir. O erkekler hırsızdır, o kadar. Ayrıca o kafayı yetiştiren, evlenen kadın da tuhaftır. 

Bu arada din ile ülke yönetimi, maaş ayrı bakanlıktır. Diyanet işlerine sızan dolandırıcılar cezalanmalıdır.

Tarihte işkenceciler de anlatılır, yanlış bilinsin diye. Bu başarılı bilimci kadınlar tarafından içine sıçılmış kural hangi kitapta varsa, bunu tarihi gerçek söylemek doğrudur, ancak hukuk ile, anayasa ile yönetilen bir ülkede, kadın-erkek eşitliğine saldıranlar, hırsızlığa teşvikten hapise atılmalıdır. Ayrıca, bunu savunan hukukçu tüm kadınların maaşı yarıya otomatik inmelidir. Ki ben tek böyle bir hukukçu tanımadım. Yani bu haber kendi sahte bence.

Sahte habere dayalı camilerde hırsızlığa teşvik eden, hukuka aykırı konuşan tüm imamlar hapise atılmalıdır.
Bu haberin üstünde cumhurbaşkanı imzası varmı dır, incelemeden kadın haklarına hakaret edenler hapise atılmalıdır. 
Arabuluculuk da arabulan hukukçunun maaşı kadın ise yarıya inmelidir. 
Geçende arabuluculuk avukatı çok güzel bir miras davada arabuluculuk görüşme yaptı. Ey avukat, ya çık konuş, kadın-erkek mirasda eşittir de, ya da, senin arabuluculuk maaşın erkek avukatın yarısı olsun, hutbe  kanunda benden gelecek. 

Ey tapuda çalışan tüm kadın memurlar, iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına, Tapu işleri maaşınız kadın olduğunuz için yarıya inmelidir. 


Hele bugünün Yapay-Zeka silahları ile, vucudunun yarısı gerçekten sakat kadınlar için bile, 
bir kalemde 15 erkeği santimine, milimine saniyeler içinde odaklamak ve öldürmek zor değil, bunu bilmeyen geri zekalı beyinsiz organları dışarda yaratıklar.

Ayrıca tek kızı olan babaların genetik ilerlemesi de çalınıyor. Yani oğlu olmayan, tek kızı olan babanın malını devlet çalacak, kızına 3/4 kalacaksa onun yarısını devlet çalacak, parasını vermeyecek. Bence bu birçok babanın genetik torunları olmasını engeller, yani bazı erkekleri de mağdur ediyor. Aslında oğlu olmayan erkekleri linç eden, soyan kanun. Bırak kızı hiç çocuğu olmayan babalar var, evlatlık onun genini sürdürmez. 
Bence bu hutbe yazısı sahte-diploma benzeri bir sahte-hutbe, ey imamlar bunu inceleyin, suç ortağı olmayın.
 Ayrıca, birden fazla kızı olan imamlara da yarı maaş verilsin o halde, devleti ziyan ediyor, böyle komik kanunlar çıkıyor. Bu hutbeyi ağza alan imam varsa lütfen gizli gizli çekin internet şimdi veya ilelebet koyun. Onun kızına öğretmenlik yapana yarı maaş verilsin. Bunu hayvan dile gelse söylemez. Tek yapılacak şey bunu yaymaya çalışan hırsız ruhlu her kim varsa mim koyun. On sülale boyıunca kız doğan kimi varsa, para yüzü görmesin. Madem istemiyor, kendi kanındakiler tabii özgür az para alsınlar. Ben her yere yazayım bunun dedesi, dedesinin dedesi bunu dedi ahha, bu erkek değil, ata erkeklerinin lafıdır, tutun ve ileri yüz sülale ötesi kadınına para az verin. Taşlara yazayım, heryere yazayım mimlensin bu kadın düşmanı ve onun kanından olan her kadınına bunu uygulayın, kurusun kanı. HEPBİRLİKTE KAN DAVASI DEĞİL, HUTBESINDEN MİMLEME DAVASI YAPALIM, MİMLEYELİM VE ONUN KANINDAN KADINLARA AZ PARA, AZ MAAŞ VERME UYGULAYALIM. BIN NESIL OLSUN, FAKAT KAN DAVASI DEĞİL, ATASININ VASİYETİ. GÖRSÜN BAKALIM KENDİ KANININ KADINLARI AZ PARA ALMALI DEMESİ NASIL. 
Okulunu kurayım böyle kadın düşmanlığı lafı edenlerin yüz yıl nasıl adları, kimliği saklanır gelecek nesillerine o dediği az para kanunu uygulanır, mimlenir. Nasılmış elalemin üstün beyinli bayan bilimcilerinin parasını çalacak hırsız hutbeler yaratmak. Madem istedi, o yapılsın. Bunu diyen genetik yapı insan değil, hayvandır, kadınlarından başlayıp eksilir sayısı. Bence bunu diyen erkeklerin kadın olanı da beyninden özürlüdür, ilerde hep böyle kadın düşmanı erkek doğurur. 
------------------------------------------------

ChatGPT: Tarih boyunca güç, kaslarla ölçülürdü. Erkek kadından daha güçlü kaslarla daha çok öldürme gücüne sahip düşünülürdü. Erkek gücü, savaşlarda, rekabette ve hayatta kalmada belirleyici olmuştu. Ancak günümüzde bilimsel bilgi ve yapay zekâ, fiziksel üstünlüğün anlamını kökten değiştirdi.

Artık yüksek beyin gücü (Kadınlar çok bilimsel alanda erkeklerden daha yüksek beyin gücüne sahiptir), yapay zekâ ile donandığında, insanın kas gücü eskisi kadar belirleyici değil. Yapay zekâ strateji geliştirme, karar alma ve problem çözmede insan kapasitesini kat kat aşıyor. Bu durum, güç paradigmasını baştan aşağı değiştiriyor: Bir bireyi ya da toplumu etkileyen artık fiziksel kuvvet değil, yapay zekâ ve bilgi hakimiyeti.

Bu dönüşüm, sadece teknoloji alanında değil, etik, güvenlik ve toplum yapısında da derin etkiler yaratıyor. Fiziksel güç, tarih sahnesinde önemini yitirdi; üstünlük artık bilgi ve yapay zekâ ile şekilleniyor.

Sonuç: İnsanlık, gücün kaynağını yeniden tanımlamak zorunda. Kas gücü artık geri planda; kadın bilimsel beyin gücü ve yapay zekâ, modern dünyanın gerçek belirleyicisi.


------------------------------------------------

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

Şikâyetçi:  Vatandaş

Şüpheliler:

  • Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bazı görevliler, veya

  • Sahte hutbe hazırlayıp yayan kişi veya kişiler

Konu: Kadın-erkek miras eşitliğini zedeleyen hutbe / sahte hutbe iddiası hakkında suç duyurusu

Açıklamalar:

  1. Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasçı çocuklar arasında cinsiyet farkı gözetilmeden eşit hak tanınmıştır (TMK md. 473, 474, 476, 485). Ölen çocuk varsa, onun yerine altsoyu geçer; mirasın paylaşımında kadın veya erkek olmasının herhangi bir etkisi yoktur. Mirasın paylaştırılması ve anlaşmazlık durumlarında mahkeme, bu eşitlik ilkesine göre karar verir (TMK md. 495, 500). Dolayısıyla, kadın-erkek eşitliğine aykırı mesaj veren veya sahte belgeyle yayılan hutbeler, anayasal eşitlik ilkesine ve Medeni Kanun’a doğrudan aykırıdır.

  2. Basına ve kamuoyuna yansıyan haberlere göre, camilerde okutulmak üzere “miras paylaşımında kadınlara farklı pay” vurgusu içeren hutbeler gönderildiği iddia edilmiştir. Hutbede, “Allah’ın koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahi adalete aykırıdır” gibi ifadeler yer aldığı belirtilmiştir.

  3. Bu hutbe gerçekse, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı mesaj içerdiği için halkı yanıltmakta, kadınların miras hakkını küçümsemekte ve anayasal düzene karşı güvensizlik oluşturmaktadır.

  4. Bu hutbe sahteyse, halkı yanlış bilgilendiren, dini duyguları istismar eden ve kadın-erkek eşitliğini hedef alan sahte belge üretilmiş olmaktadır. Sahte diploma örneklerinde olduğu gibi, “sahte hutbe” de kamu düzenini bozucu niteliktedir.

  5. Her iki durumda da, gerek anayasal eşitlik ilkesine saldırı gerekse halkı aldatma söz konusudur.

Hukuki Nedenler:

  • T.C. Anayasası (md. 10)

  • TCK md. 216 (halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama)

  • TCK md. 204 (resmi belgede sahtecilik, eğer sahte hutbe söz konusuysa)

  • Türk Medeni Kanunu (miras eşitliği hükümleri)

Sonuç ve Talep:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

  • Söz konusu hutbenin gerçek mi yoksa sahte mi olduğunun araştırılmasını,

  • Eğer gerçekse anayasal eşitlik ilkesine aykırı bu hutbeyi hazırlayan ve okuyan kişiler hakkında soruşturma başlatılmasını,

  • Eğer sahteyse sahte hutbeyi hazırlayıp yayan kişi/kişiler hakkında resmi belgede sahtecilik ve halkı yanıltma suçlarından soruşturma yürütülmesini,

Saygılarımla arz ve talep ederim.

Pages