Friday, July 18, 2025

Türkiye devlet hastanelerinde MMPI-2 Testi: Bilim mi, Manipülasyon mu? by chatGPT


ChatGP: MMPI-2 Testi: Bilim mi, Manipülasyon mu?

Modern psikolojide kullanılan birçok test, mesela MMPI-2 testi, ciddi bilimsel altyapıya sahip bir araçtır. Ancak bu aracın en önemli bölümü, ne yazık ki devlet hastanelerindeki birçok psikoloji çalışanı tarafından hem anlaşılmamakta hem de suistimal edilmektedir: 

MMPI 2 Raw skorlar ve cebirsel tutarlılık analizleri.

Gerçek Tehlike: Yüzeysel T Skor Yorumu

Bugün birçok "Psikolog", yalnızca T skorlarına bakarak teşhis koymakta. Oysa T skorlar, ham puan verinin yüzeysel bir yansımasıdır. Yapay zekâ bile bu T skor kısmı teşhis şeklinde yorumlayabilir. Asıl uzmanlık, raw skorlar arasındaki cebirsel ilişkileri anlamak, TRIN, VRIN, L-F-K üçgenlerini mantıksal olarak, cebir matematiksel çözümlemek ve iç tutarlılığı analiz etmektir, 1942 den sonra bozulan orijinal MMPI 2 testi anlamaktır.

Türkiye'de Ne Oluyor?

  • Tıp doktorları gibi bu konuda ciddi altyapısı olan gerçek uzmanlar dışlanmaktadır.

  • Psikoloji diploması olan ancak testin yapısına cebirsel matemetik yetenekde hâkim olmayan kişiler "yetkili" kabul edilmekte.

  • Raw skor analizini bilen kişiler dışlanmakta, engellenmektedir. Yani bu psikoloji alanı devlet hastanelerinde maaş alan ama birşey yapamayan insanla doludur.

  • MMPI-2, adli süreçlerde bilimsel değil, iftira veya kişisel amaçlarla iftira için kullanılmaktadır.

Sorun Sadece Cehalet Değil, Etik Yozlaşma

Bazı durumlarda mesele sadece yetersizlik değildir; bilinçli kötüye kullanım söz konusudur. İnsanları susturmak, fişlemek veya bastırmak için MMPI-2 skorları devlet hastanesi psikologları tarafından çarpıtılmakta ya da yanlış yorumlanmaktadır. Bu, bilimin sopa yapılmasıdır.

Bilimin Yolu Açık Olmalı

Raw skorları anlayan, cebirsel analiz yapabilen, disiplinler arası çalışan gerçek uzmanlar, mesela gerçek Tıp Doktorları (liseden sonra ÖSYM bilim puanı, yani analitik zekası yüksek olanlar) engellenmemeli; desteklenmelidir. Aksi takdirde MMPI-2 gibi araçlar, insanları korumak yerine susturma aracı haline gelir.

"Bilim; cehaletin değil, keyfiliğin değil, hakikatin yanında olmalıdır."


Psikologlar, mesela MMSE testte, testlerde soru çalınmasını olayını meşrulaştırmak için, soru çalınma olayına dikkat çekilmesini önlemek için, soru güvenlikli liseden sonra ÖSYM sınavda yetersizliklerini, sınav eksikliklerini gözden kaçırmak için, soru çalıntılı şarlatan testler yapıp, halkı kandırmak için psikoloji alanı uydurmuşlardır. 

MMSE Testi bir araştırma yayındır. Türkiye beyinsiz psikologlar öyle bir yayını okuyacak beyinsel yeteneğe, eğitim düzeye sahip değildirler. 

O testin yaratıcısı değerli Dr. Folstein bu beyinsizlerin dediğini demiyor. Soru çalınması olayını yazsa, o testi anlatacak yer kalmazdı. Soru çalınma olayını orijinal yayın yapmak amacı yoktu, nedeni bir Tıp Doktoru ve genel hastane başhekimi idi. Bu beyinsiz psikologlar ne türkçe, ne ingilizce okuduğunu anlamaktan yoksun beyinsizlerdir. Değerli çalışma, araştırmaları kıçlarından uydurmaktadırlar. 

Hani bir böcek görürsünüz, iğrenç, ama tahammül edersiniz, adli-tıp ve devlet hastaneleri psikologlar öyle iğrençtir, tek amaçları iftira raporlarla maaş şişirmektir. 

Psikoloji bile olsa, kendileri soruları çalmadan o testte başarılı olamıyorsa psikologlar dolandırıcıdır. Yemin ediyorum, tek bir psikolog torbadan, üç veya dört basamaklı kura ile çekilip 7 çıkar deyince, yani soruyu çalmadan, karşisindakine yapamadı dediği testi, yapamıyor. Psikologlar şarlatan, soru hırsızlıkla boktur. Psikologların hepsi sadece soruları çaldıkları o testlerde boktur. Adli-Tıp ve devlet hastanelerindeki psikologlar şarlatandır (Özel sektör de çalışan psikologlar aletli psikoteknik yapan işlerinde insanlardır, istisna psikologlar herzaman vardır). 

Psikoloji işte soru çalmadan bok olamayanların alanıdır. Hatta bunlar, liseden sonra ÖSYM kuyruk acılarını, yine güvenliği ve bilimselliği olmayan sözüm ona IQ testler ile gidermeye çalışırlar. ÖSYM gibi bir kurumda matematik yetkili olamayan bu psikologların tüm testleri şarlatanlıktır. O testlerle kendilerini ve halkı kandırsınlar. SORU ÇALINTILI TEST ŞARLATANI TÜRKİYE DEVLET ÇALIŞANI PSİKOLOGLAR. KENDİLERİ, HEPSİ O SORULARI ÇALMADAN BİR BOK YAPAMAYAN DOLANDIRICI PSİKOLOGLAR. KISKANÇ PSIKOLOGLAR.

Psikologlar devletin yüz karası şarlatanlardır. Soru çalınmasını meşrulaştıran şarlatanlardır. İğrenç böceklerdir. Liseden sonra ÖSYM sınavda yetersiz olduklarından, liseden sonra matematik, bilim puanı yüksek insanları kıskançlıkları asla bitmez. Dürüst, güvenli sınav değil, kendilerinin soru çalıntılı testleri ile halkı kandıran şarlatanlar bankaların da içine sıçmak heveslidir.

Yer gök ayağa kalkmış, soru çalınabilir bu testlerde diye, bu beyinsiz şarlatan psikologlar beyinsizliklerini, gerçek güvenli sınav liseden sonra ÖSYM yetersizliklerini saklamak için psikoloji alanını şarlatanlığa dönüştürmüşler. Psikoloji alanı sorularını kendileri çalmadan yapamıyorlar, yemin ediyorum soruları çalmadan o yaptıkları testte hepsi, devletteki psikologların istisnasız hepsi beyinsiz çıkıyor. Peki nasıl oluyorda halkı kandırıyorlar. Çünki dolandırıcıklarıyla bazı kişileri en başta da kendilerini bokmuş gibi gösteriyorlar. 

Bu psikoloji alanı şarlatanları, halka testlerin soru çalıntılı yapılabilir olduğunu, bankalara bu soru hırsızlarının alınması gerektiğini impose etmeleri nedeni ile, yani doğru sınavlara karşı anarşizm düzenlemek nedeni ile hapise atılmalıdır. Burada bir tehdit değil, fiili bir anarşist eylem vardır. Hapishanelere bu dolandırıcı şarlatan, gerçek, sorusu çalınmayan sınav düşmanı devlet psikologları atılmalıdır. Düzen bozan, bankacılık dahil, bilim düşmanı şarlatan adli-tıp, erenköy hastanesi ve lütfi kırdar hastanesi beyinsiz psikologları. 

Devletteki psikologlar sadece suç maşası, iftira atıp maaş şişiren hapislik en büyük suçlulardır. Neden onlara dokunmuyor da, kendi kendine gevezelik eden üç-beş konuşmacıya dokunuyorlar. Dinlemezsen dinleme. Oysa bu şarlatanlar en yetkili yerlerde duruyorlar.  Türkiyede en büyük suç örgütü vesayet mahkemeleri, hukuk ve adli-tıp, devlet hastaneleri psikoloji çalışanların iç içe iftiralarıdır.

TUS sınavında, soru stoklarını utanmadan çalan uzmanların dolandırıcığına, yine bu psikoloji alanı mensuplarının soru stok hırsızlığı ahlaksızlığı örnek olmuştur. Türkiye nin bir başka yüz karası da, fraud-TUS sınavlı Uzm gurubudur. TUS sınavı soru stok çalma hırsızlığı, ve düzeni, 1987 de psikiyatri bölüme girmek isteyip soru çalan uzm gurupla başlamıştır. Kadrosu hep azdır psikiyatri nin ve politik ahlaksız yöntemlerle uzm olurlar. Askeriye, dış ülkeler hepsi fraud-TUS sınavla güç peşinde olmuştur. Sadece psikoloji alanla yetinmeyip, ahlaksızlarını TUS sınavı ile 1987 de devam etmişlerdir. 

1987 den sonra en az 15 boyunca tıpta uzmanlık tüzüğüne göre Psikiyatri uzman olmuş olanların hepsi tus soru çalmış kişilerdir. Psikoloji alanı eğer böyle kötüye kullanılacaksa, tamamı ile ortadan kalkmalıdır. Psikiyatri bir bilimdir, ancak psikoloji ile ilgisinden dolayı, psikiyatristler politik kayırılıp uzm gurup ile tehdit, baskı kayırma yapacak pozisyonlara gelmektedirler. Psikiyatri psikoloji alanının ahlaksızlığından, ahlaksız olmuştur. 

Vesayet Mahkemeleri, sadece vasi atayıp miras sahiplerinin erkenden ölmelerine, miraslarının çalınmasına neden olmuşlardır. 

Vesayet Mahkemeleri, adli-tıp psikologları türkiyenin en buyuk devlet içi katilleri, hırsız örgütleridir. 


Pages